Gül,
Nabucco projesinin hayata geçirilmesine büyük önem atfettiklerini söyledi.
Bulgaristan'ın başkenti Sofya'daki ''
Avrupa için
Doğalgaz:
Güvenlik ve Ortaklık'' zirvesine katılan Gül, zirvenin açılış oturumunda yaptığı konuşmada enerji güzergahlarının çeşitliliği ve güvenliği açısından
Türkiye'nin önemini anlattı.
Farklı coğrafyalardan doğalgaz üreticisi,
tüketicisi ve
transit ülkelerin zirveye gösterdiği ilginin, enerji güvenliği konusundaki
işbirliğine verilen önemi gösterdiğini ifade eden Gül, günümüzde enerji arzının insanlık tarihinde görülmediği kadar hayati bir hal aldığını ve karşılıklı bağımlılığı olumlu yönde etkilemeye başladığını kaydetti.
Gül, Türkiye'nin enerji politikasındaki temel hedefinin ulusal arz güvenliğinin güçlendirilmesi, Türkiye'nin olduğu kadar Avrupa'nın da arz güvenliğine imkanları dahilinde katkıda bulunulması doğrultusunda şekillendiğini belirtti.
Mevcut enerji projelerinin ihtilaf unsuru olarak algılanmamasını isteyen Gül, projelerin karşılıklı güvene dayanan,
bölgesel güçleri, büyük şirketleri ve oyuncuları bir araya getiren verimli işbirliği süreçlerine dönüştürülmesi gerektiğini söyledi.
İŞBİRLİĞİ BÖLGESEL İSTİKRARA KATKI YAPAR
Cumhurbaşkanı Gül, geçen
Kasım ayında
Azerbaycan'da düzenlenen zirvede de belirttiği enerji alanındaki işbirliğinin bölgesel istikrar, barış ve refaha kayda değer katkı yapacağına dair inancını yineledi.
Türkiye'nin önemli bir enerji tüketicisi olmasının yanında dünya doğalgaz rezervlerinin yaklaşık üçte ikisine sahip ülkelerle Batı'daki büyük pazarlar arasında özgün ve stratejik konuma sahip olduğuna dikkati çeken Gül, bu durumun Türkiye'ye önemli sorumluluklar yüklediğini dile getirdi.
Hayata geçirilen projelerle Azeri gazının, güzergah ve kaynak çeşitliliği sağlanarak,
batı pazarlarına ulaştığını anlatan Gül,
Ceyhan'da kurulması planlanan
rafineri, petrokimya ve LNG sıvılaştırma tesislerinin Türkiye'nin dünya pazarlarına erişimde daha önemli rol oynamasına imkan vereceğini kaydetti.
Gül, bu planlar konusunda enerji alanında faaliyet gösteren
yabancı firmaları Ceyhan'a yatırım yapmaya davet etti.
Türkiye'nin başta
Rusya Federasyonu olmak üzere
Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya'daki tüm doğalgaz üreticisi ülkelerle yapıcı, iyi niyetli ve ileriye dönük işbirliği yürüttüğünün altını çizen ve bu işbirliğini bölge enerji güvenliğinin önemli bir parçası olarak gördüğünü ifade eden Gül, şunları söyledi:
''Avrupa'nın doğalgaz arz güvenliğinde Türkiye coğrafi açıdan stratejik konumdaki ülkelerden biridir. Doğalgazda Avrupa'nın dördüncü ana arteri olmak esas hedeflerimiz arasındadır. Bu saiklerle
Hazar Havzası ve Ortadoğu doğalgaz kaynaklarının Türkiye üzerinden Avrupa'ya erişimini sağlayacak
boru hatlarına ve Nabucco projesinin hayata geçirilmesine büyük önem atfetmekteyiz. Stratejik açıdan özel bir yeri bulunan Nabucco'nun gerçekleştirilmesi için en üst seviyede kararlılığa ve siyasi iradeye sahip olan Türkiye, bu projenin hukuki ve
teknik altyapısının oluşturulmasına yönelik müzakerelere bu bilinçle iştirak etmektedir.''
NABUCCO, KAFKASYA'DAKİ İŞBİRLİĞİNİ TAÇLANDIRACAK
Gül, Nabucco projesinin hayata geçirilmesinin Arap Doğalgaz Boru Hattı gibi yapım aşamasındaki projelere hız kazandırmasını ve Azerbaycan,
Türkmenistan,
Kazakistan ile Orta Doğu'daki diğer önemli doğalgaz üreticisi ülkelerin Avrupa enerji güvenliği denklemine katılmalarında kolaylaştırıcı rol oynamasını temenni etti.
Türkiye-
Yunanistan-
İtalya boru hattının da 2012 yılında hayata geçirilmesinin öngörüldüğünü anımsatan Gül, bu hattın
Güney Gaz Koridoru'nun önemli halkalarından biri olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, Nabucco projesinin Türkiye ile Azerbaycan ve
Gürcistan'ın işbirliğini taçlandıracağına inandığını dile getiren Gül, ''Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye
Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-
Erzurum gibi küresel açıdan stratejik öneme sahip projeleri başarıyla gerçekleştirmiştir'' dedi.
BOĞAZ TRAFİĞİNİN RİSKİNE DİKKATİ ÇEKTİ
Cumhurbaşkanı Gül, doğalgaz boru hatlarının fiziki güvenliğinin sağlanmasının, doğalgaz depolarının inşası ve LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) terminallerinin yapımının
Güneydoğu Avrupa ülkelerinin doğalgaz güvenliği stratejisinin diğer önemli bileşenlerini oluşturduğunu belirtti.
Karadeniz'de LNG terminali yapımına karar verilmesinin çevre açısından yarattığı risklere dikkati çeken Gül, şunları söyledi:
''Karadeniz'de LNG terminallerinin inşasına karar verilirken, Türk
boğazlarındaki mevcut
tanker trafiğinin
İstanbul ile birlikte Karadeniz havzasındaki diğer yerleşim yerlerinin güvenliğine yönelik çevresel açıdan yarattığı risklerin dikkate alınması gerekmektedir. Zira üretici ülkelerden tüketici ülkelere yapılan
taşıma etkinliklerinde can güvenliğinin, çevrenin ve diğer toplumsal mal varlıklarının korunması öncelikli hedeflerimiz olmak durumundadır.
Enerji alanındaki faaliyet gösteren özel
sektör temsilcilerinin İş Forumu'nda bir araya gelmelerini ve karşılaşılan sorunlara yönelik görüş alışverişinde bulunmalarını da en az zirve kadar önemli gördüğümü vurgulamak istiyorum.''