Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, ''
Türkiye'nin sorunlarını, problemlerini
demokrasi içinde tartışarak, hukukun üstünlüğü çerçevesinde aşması gerektiğine ve bütün bunlardan Türkiye'nin güçlü olarak çıkması gerektiğine inanıyorum'' dedi.
Cumhurbaşkanlığı görevine başladığından bu yana toplumun tüm kesimleriyle bir araya geldiğini ve fikir alışverişinde bulunmaya özel önem verdiğini belirten Gül, ''Türkiye'nin temel direği ve sadece ekonominin değil sosyal yapının da çimentosu'' olarak nitelediği esnaf ve sanatkarlarla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Gül, gelişme yolunda büyük başarılar elde eden Türkiye'nin, bugün esnaf ve sanatkarların da katkılarıyla Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşma yolunda önemli bir aşamaya geldiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, bu seviyenin herkes tarafından takdir edilmesi gerektiğini belirterek, ''Bu, hiçbir zaman eksikliklerimizin olmadığı veya her şeyimizin dört dörtlük olduğu anlamına gelmez. Şüphesiz ki daha yürüyeceğimiz çok yol vardır, yapılması gereken daha çok şey vardır ama geçmiş yıllarla mukayese ettiğimizde bugün Türkiye'nin geldiği durumun muhakkak takdir edilmesi gerekir'' diye konuştu.
Bu noktaya gelinmesine büyük katkı sağlayan kesimlerden birinin esnaf ve sanatkarlar olduğunu anlatan Gül, dünya ekonomisinde bir çok sorunların yaşandığı bir dönemde Türkiye'nin
ekonomik büyüme göstermeye devam ettiğini ve ihracatını artırdığını kaydetti.
Gül, Türkiye'nin bir taraftan bu başarılarını yürütürken, sorunlarını demokrasi içinde aşabilme olgunluğu gösterdiğini de dile getirdi. Demokrasinin yıllar içinde giderek güçlendiğine değinen Gül, önceki yılların yasaklarının, bugün günün bir parçası haline geldiğini ve bundan kimsenin rahatsız olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, ''Unutmayalım ki, Türkiye belli bir noktaya geldiği için, demokrasi yeterince olgunlaştığı için AB ile müzakerelere başlamıştır. Hala yapacaklarımızın olduğunu da unutmamamız gerekir'' diye konuştu.
Gül, Türkiye'nin, sorunlarını çözerek, dünya şartlarının getirdiği imkan ve fırsatlardan yararlanarak, ilerlemesini muhakkak sürdüreceğini dile getirdi.
''TÜRKİYE'NİN DİNAMİK GÜCÜ''
Esnaf ve sanatkarların
üretim gücü ve yarattığı katma değer bakımından toplumun ve ekonominin önemli bir kesimini oluşturduğunu belirten Gül, söz konusu kesimin sadece
BAĞ-KUR primlerinin bile büyük katma değer yarattığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Gül, esnaf ve sanatkarların Türkiye'nin kalkınması açısından büyük önem taşıdığını, sosyal yapının güçlendirilmesinde de büyük rol oynadığını belirterek, ''Türkiye'nin dinamik gücü olarak gördüğümüz esnaf ve sanatkarlarımız, faaliyetleriyle Türkiye ekonomisine canlılık kazandırmaktadır'' dedi.
Esnaf ve sanatkarın, yanında çalıştırdığı bir kaç kişiyle kimseye yük olmadığını anlatan Gül, ''En zor şartlarda bile 3 kişiyi yanınızda tutuyorsunuz. Bazen gizli işsiz olarak yanınızda çalışıyor ama o sosyal anlayıştan,
dayanışma anlayışından dolayı, kazanmasanız bile onları istihdam etmeye devam ediyorsunuz. Onun için Türkiye'nin sosyal dokusunu siz oluşturuyorsunuz'' diye konuştu.
Gül, Türkiye'nin övünç duyduğu büyük sanayici ve müteşebbislerin de iş hayatlarına esnaflıkla atıldığına dikkat çekti.
''DEVLET DESTEĞİ DEVAM EDECEK''
Emek olmadan, üretim olmadan bir ekonominin istikrar içinde büyümesinin mümkün olmadığını belirten Gül, esnaf ve sanatkarın ekonomiye yaptığı katkıların takdirle karşılanması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin temel direği olan esnaf ve sanatkarları,
ülkedeki değişimi de en iyi temsil eden kesimlerden biri olarak gördüğünü ifade eden Gül, devletin, büyük ekonomik potansiyele sahip esnaf ve sanatkarı
desteklemeye devam edeceğini ve bundan şüphe duyulmaması gerektiğini kaydetti. Gül, esnaf ve sanatkara hak ettiği değerin verilmesinin devletin öncelikleri arasında olduğunu belirtti.
TESK'in esnaf ve sanatkarın hakkının korunması için önemli çalışmalar yaptığını anlatan Gül, ''TESK ve diğer kurumlarımızın çalışmaları, uygarlık yarışında ülkemize güç vermektedir. Bu çalışmalar aynı zamanda demokrasinin sağlıklı şekilde işlemesine de katkı sağlamaktadır'' dedi.
Gül, 10 milyonluk bir nüfusu temsil eden esnaf ve sanatkar kuruluşlarının aktif çalışma yapmasının ve görüşlerini kamuoyuyla paylaşmasının demokrasinin önemli işlevlerinden birinin yerine getirildiğinin göstergesi olduğunu ifade ederek, ''Esnaf ve sanatkarların bu seçkin örgütünün ülkemizin gelişme sürecine katkılarını devam ettireceğine, duyarlı ve sorumlu yaklaşımlarını devam ettireceğine inancım tamdır'' diye konuştu.
''ARTIK SINIRLARI KORUYAMIYORUZ''
Bilgi ve teknoloji konusundaki değişimlerin,
rekabet olgusunu da günün anahtar kavramlarından biri yaptığını anlatan Gül, sadece iş hayatında değil, her alanda rekabet yaşandığını söyledi.
Küreselleşen dünyada hiçbir ekonomik aktörün gelişmelere kayıtsız kalmasının mümkün olmadığını belirten Gül, sözlerine şöyle devam etti:
''Çünkü artık sınırlarımızı koruyamıyoruz. Sadece biz değil, kimse koruyamıyor. Dünya
Ticaret Örgütü diye bir şey var. Üye olmayanlar bile buraya üye olmak için yarışıyor. Dolayısıyla sınırların artık idari sınır olmaktan başka işe yaramadığını görmeye başlamamız gerekiyor. Ekonomik anlamda, herkes yaptığını birbirine satabilir hale geliyor. Böyle bir dünyada yaşıyoruz. Bu bağlamda, değişen şartlara zamanında uyum gösterilmesi, ülkeler için olduğu kadar esnaf ve sanatkarlarımız için de önem taşımaktadır.
Türkiye'nin
refah toplumuna dönüşebilmesi için işletmelerin rekabet güçlerinin artırılması zorunludur. Modernleşen dünyadaki değişimlerden en çok etkilenen kesimlerin başında esnaf ve sanatkarlar gelmektedir. Gümrükler anlamsız hale geldiğinde, herkes birbirine istediğini satmaya başladığında herkes etkileniyor ama en çok etkilenen esnaf ve sanatkarlar oluyor. Bunun acısını ve sıkıntısını en çok hisseden kesim sizlersiniz.''
Cumhurbaşkanı Gül, esnaf ve sanatkarların bu değişimi görüp buna ayak uydurması gerektiğini belirtti. Küçük işletmelerin değişime ayak uydurmada daha esnek davranabildiğini ifade eden Gül, gerekli
tedbir alınması ve destek sağlanması halinde dezavantajların avantaja dönüşebileceğini dile getirdi.
Esnaf ve sanatkarın yetişmiş insan gücüne, eğitime, yeni teknolojilerin kullanılmasına ağırlık veren çalışmalarının Türkiye'nin rekabet gücünü artıracağını anlatan Gül, ''21. yüzyılın şartlarının farkında olan esnaf ve sanatkarın küresel rekabet ortamına uyum sağlama başarısını gerçekleştireceklerine inanıyorum'' dedi.
Küreselleşen dünyada büyük üretim güçlerinin faaliyetlerinin esnaf ve sanatkar için rekabeti zorladığını belirten Gül, bu sorunun çeşitli platformlarda dile getirildiğini, haksız rekabetin önüne geçilmesi konusunda yasal çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Esnaf ve sanatkarların beklentisini karşılayacak ortak çözüm üretileceğine inandığını belirten Gül, haksız rekabetin önlenmesi için esnaf kesiminin çalışmalarını desteklediğini kaydetti. Bu konuda ortak çözüme ulaşılacağına inandığını ifade eden Gül, ''Ortak çözüm olmazsa büyük kesim etkilenecek. Bana ilettiğiniz taleplerinizin yakın takipçisi olacağım'' diye konuştu.
Türkiye'nin en güçlü olması gereken bir dönemden geçildiğini anlatan Gül, küresel dünyadaki gelişmelerin herkesi etkilediğini, dünyada ciddi ekonomik dalgalanmalar yaşandığını anımsattı.
''TÜRKİYE'YE DAİMA BÜYÜK ÖLÇEKLE BAKILMALI''
Terörle mücadelede de hassas bir dönemde olunduğunu ifade eden Gül, şunları söyledi:
''Türkiye'nin bu konuda ne büyük fedakarlıklar yaptığını herkes biliyor. Tüm bunlar olurken Türkiye'nin en güçlü olması gerektiğine inanıyorum.
Türkiye'nin sorunlarını, problemlerini demokrasi içinde tartışarak, hukukun üstünlüğü çerçevesinde aşması gerektiğini ve bütün bunlardan Türkiye'nin güçlü olarak çıkması gerektiğine inanıyorum. Kendimize, gücümüze, Türkiye'nin gücüne, ülkemize, milletimize ve demokrasimize inancımızı koruyarak, daha güzel günlere ulaşacağımıza inanıyorum. Bazen kendi kendimize çok haksızlık yaparız. Kendi gücümüzü çok
küçük görürüz. Bazen kendimizin büyüklüklerini, Türkiye'nin avantajlarını çok küçük görmüşüzdür. Türkiye küçük ölçekle bakılacak bir ülke değil. Türkiye daima büyük bir ölçekle bakılması gereken bir ülke. Türkiye'de olup biten her şey sadece Türkiye'yi değil bütün çevresini etkiliyor. Türkiye gerçekten çok büyük bir ülkedir. O bakımdan kendimize hiçbir zaman haksızlık etmememiz gerekiyor ve gücümüze, ülkemize, demokrasimize inanarak, bütün zorluklardan çıkacağımıza ve Türkiye'nin geleceğinin çok daha güçlü olacağına inanıyorum. Sizlerin bu konuda üzerinize düşeni yaptığınıza ve bundan sonra da yapmaya devam edeceğinize de inanıyorum.''
Gül, konuşmasının ardından TESK Başkanı Bendevi
Palandöken ve birlik başkanlarıyla TESK y
emekhanesinde öğle yemeği yedi. Yemekte Gül'e ''esnaf çorbası'' ikram edildi.
TESK
Sanat Galerisindeki ''Grup 7 Renk'' resim,
heykel ve seramik sergisini de gezen Gül, TESK'ten ayrılırken, gazetecilerin Türk
Ceza Kanunu'nun 301. maddesinde öngörülen değişiklik ve
AK Parti hakkındaki
kapatma davasına ilişkin sorulara
cevap vermedi.