Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
Japon firmaların
Türkiye'ye girişlerinde her türlü kolaylığı göstermeye hazır olduklarını bildirdi.
Türkiye ile
Japonya arasındaki ilişkilerin dostluk temelinde geliştiğini anlatan Gül, ilişkilerin başlangıcı olarak kabul edilen
Ertuğrul Fırkateyni'nin 1890 yılında battığı
deniz faciasına değindi.
İki
ülke arasında güçlü temellere oturan ilişkilerin yeni alanların ve projelerin dahil edilmesiyle genişleyeceğine inandığını dile getiren Gül, ''Bu inancımın temelinde, halklarımız arasında coğrafi uzaklığa meydan okuyacak kadar güçlü olan dostluk bağları yatmaktadır'' dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, ziyaretinin
ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesini amaçladığını ifade ederek, ilişkilerin geliştirilmesinin, her iki ülkenin mevcut potansiyelini yansıtacak daha gerçekçi seviyelere getirilmesi, her iki ülkenin paylaştığı ortak idealler ve uluslararası topluma yapabileceği yapıcı katkıların daha sağlam temellere dayanmasını temin edeceğini kaydetti.
Japonya'nın, Türkiye'nin Uzak Doğu'daki üçüncü büyük ticaret ortağı olduğunu, Türkiye'de yatırım yapan ilk 10 ülke arasında yer aldığını anlatan Gül, ziyaretine eşlik eden iş adamlarının da temaslarda bulunduğunu ve Japon firmalarının Türkiye'ye daha fazla yatırım yapmaları amacıyla imkanların değerlendirilmesi için neler yapılabileceği üzerinde durduklarını belirtti.
-''ORTAK PROJE VE PROGRAMLAR UYGULANABİLİR''-
Türkiye'nin ekonomik verilerine değinen ve ülkenin istikrarlı bir
büyüme kaydettiğini dile getiren Gül, sözlerine şöyle devam etti:
''Bugün küresel anlamda çetin ekonomik
rekabetin oluğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu durum, benzer bakış açısına sahip ülkelerin kendi aralarında daha yakın
işbirliği kurmalarını zaruret haline getirmiştir. İşte bu nedenle Türkiye ve Japonya, her alanda karşılaştıkları rekabet unsurlarını ortak işbirliği fırsatlarına dönüştürmek için özel bir çaba göstermelidir. Ayrıca Türkiye'yi çevreleyen kuşakta ve farklı yörelerde birbirini tamamlayan ortak programlar ve projeler uygulanabileceğine inanıyorum. Bu yönde atmamız gereken en önemli adım, bir taraftan karşılıklı
ihraç ürünleri yelpazesini genişletip ticaret hacmini artırırken, diğer taraftan ticaret dengesini sağlayabilmektir. İkinci adım ise enerji, inşaat, taşımacılık ve teknoloji alanlarındaki karşılıklı yatırımların
teşvik edilmesidir. Japon özel sektörünün ülkemizi uygun bir yatırım merkezi olarak görmesi önemlidir. Japon firmalarının Türkiye'ye girişlerinde her türlü kolaylığı göstermeye hazırız. Türk ve Japon girişimciler, ikili işbirliği alanlarını tanımlarken kendilerini yalnızca Türkiye ve Japonya ile sınırlamamalıdır.
Avrupa,
Orta Doğu, Orta
Asya,
Karadeniz ve
Afrika gibi daha geniş coğrafyayı birlikte
hedef almalıdır.''
Türkiye'nin coğrafi konumu ve stratejik önemi, demokratik, laik siyasi yapısı, serbest ekonomi piyasası, farklı kültür ve
inanç sistemlerine sahip olması gibi özelliklerine de değinen Gül, uluslararası konularda da etkin rol oynadığını ifade etti.
Gül, bu çerçevede Türkiye'nin 2009-2010 dönemi için BM
Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine adaylığını koyduğunu anımsattı ve seçilmesi halinde BM'nin hedefleri ve vizyonunun gerçekleşmesine önemli katkıda bulunacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, dünyanın giderek artan bir şekilde
terör tehdidiyle karşı karşıya bulunduğunu da belirterek, uluslararası toplumun terör tehdidinden kurtulmak için tam anlamıyla işbirliği yapmasının şart olduğunu söyledi.
Konuşmasının ardından, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e,
Ulusal Basın Kulübü yöneticileri tarafından
kalem hediye edildi.