Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, devletin organları arasındaki güven ve uyum ortamının önemini vurgulayarak, ''
Türkiye'yi
olağanüstü hal ortamına sokmamamız lazım'' dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 12
Eylül ihtilalini gerçekleştiren başta eski Cumhurbaşkanı Kenan
Evren ve Milli
Güvenlik Konseyi üyelerinin yargılanması yönündeki girişimleri "sansasyonel işler" olarak tanımladı.
Altı günlük Çin gezisini tamamlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yurda dönüş yolunda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. Cumhurbaşkanı Gül, Çin gezisinin oldukça başarılı geçtiğini, Çin devlet adamlarının Türkiye'yi takdirle izlediklerini hatırlattı. Çin gezisi sırasında ısrarlı iç
politika gündemine ilişkin soruları kabul etmeyen Gül, uçakta ise bu yöndeki soruları cevaplandırdı.
Cumhurbaşkanı Gül,
12 Eylül darbesini gerçekleştiren başta eski Cumhurbaşkanı
Kenan Evren ve
silah arkadaşlarının yargılanmasını içeren taleplerin sorulması üzerine, şunları söyledi: "Hukuki meseleleri ilgili organlara bırakmamız lazım. Yarın Türkiye için daha da önemli konuşacağımız başka konular var. Biz her şeyi kolaya kaçıp, sansasyonel işlere girmememiz lazım."
DEVLET ORGANLARI ARASINDA HARMONİ ÇOK ÖNEMLİ
Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ'un düzenlediği basın toplantısında TSK'nın
demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne bağlılığını dile getirdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, ordu ve hükümeti karşı karşıya getirecek girişimleri de değerlendirdi. Gül, kurumlar arasında uyum olması gerektiğine dikkat çekti. Gül, "Devlet organları arasında harmoni çok önemli. Bir ilde vali, belediye başkanı, hakimler, savcılar,
komutan,
rektör arasında uyum nasıl diye sorarım. Bunlar arasında uyum varsa o şehirde hep iyi şeyler oluyor. Bunu Türkiye planına getirdiğimizde bütün devlet organları arasında güven, harmoni, rahat konuşabilme ortamı ve hep beraber Türkiye'nin önceliklerine yönelebilme ve bütün enerjiyi oraya toplamak çok önemli." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, devlet kurumları arasındaki uyumu bozacak girişimlerin varlığına ilişkin bir soruya da "hayır yok" demedi, "olabilir de" diyerek cevaplandırdı ve konuşmasına şöyle devam etti: "Uyumun bozulmasına yönelik çabalar olabilir de. Bu yüzden dikkatli olmalı ve fırsat vermemeliyiz. Meseleleri açık açık konuşup, hep beraber el birliği içinde, güven içinde Türkiye'yi ileri taşımaktır önemli olan. Nihayette herkesin görevi demokrasilerde geçicidir. Kimse kaim değildir. Bir zamanlar MGK toplantıları yapılırken bir hafta öncesi ve sonrası Türkiye ona kilitlenirdi. Artık Türkiye öyle bir
ülke değil. Kurulda üyeler her şeyi açık seçik konuşur. Gerekirse
tavsiye kararları alır. Halktan
yetki alan, parlamentodan güvenoyu alan hükümetlerdir. Biz de orada tavsiye niteliğinde görüşlerimizi bildiririz. Tabii ki çok önemli toplantılardır. Türkiye'yi bir olağanüstü hale sokmamamız lazım."
HALKIN YAŞAM SEVİYESİNİ YÜKSELTME HEDEFİNE KİLİTLENMELİYİZ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin "demokratik standartlarını yükseltmek için AB ile müzakere yapan bir ülke" olduğunu ifade etti. Türkiye'nin enerjisini kalkınmaya, halkın
yaşam seviyesinin çok daha yüksek düzeye taşınmasına
hizmet edecek çalışmalar yapmaya harcaması gerektiğini bildirdi.
Gül, "Tüm kurumlar ve herkesin bu bilinç içinde hareket etmesi çok önemli. Hep beraber böyle bir ortam içinde olursak kısa sürede çok mesafe katederiz. Sorunlarımızı kolay şekilde çözeriz, bazı vesveselerden kurtuluruz, bazı korkuların korkulacak şeyler olmadığını görürüz. Türkiye'yi
ekonomik, siyasi, demokrasi açısından çok güçlü hale getiririz." dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'yi meşgul eden konuları bir kenara bıraktığında ordusuyla, ekonomisiyle ve demokrasisiyle çevresinde herkesin hayranlık duyduğu bir ülke olduğunu söyledi. Gül, bu konudaki sözlerini şöyle noktaladı: "Kurumlar arası uyuma hepimiz katkı sağlayacağız. Kurumlarımızı korumalıyız. TBMM'yi, TSK'yı, Türkiye'yi temsil eden tüm kurumları..."
MİLLETVEKİLLERİ ÇİFTETELLİ OYNADI
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çin'in
Doğu Türkistan Sincan Özerk Bölgesi Başkenti Urumçi'de Urumçi
Valisi'nin onuruna verdiği yemekte AK Parti'li, MHP'li, DTP'li milletvekillerin birlikte çiftetelli oynadığının hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:
"Baskılar kalkınca herkes işte böyle aslında. Hiç kimsenin birbirinden ayrılığı yok. Aynı memlekette yaşadığımıza, aynı havayı soluduğumuza göre, aynı kültür, aynı idealler aynı beklentiler, aynı çıkarlar söz konusu. O baskılar kalkınca gerçek ortaya çıkıyor. Türkiye büyük bir ülke. Koskoca bir imparatorluğun devamı olan bir ülke. Nüfuslar, kültürler, farklı farklı sosyolojik gerçekler Türkiye'yi çok zengin yapmış. Bu zenginlik farklılıklardan geliyor. Ondan sonra ortak kültürel mirasımız, sevgi,
şefkat ve herkesin ne kadar yakın olduğunu gösteriyor. Orada birilerinin kalkması lazımdı. Milletvekillerine buyurun dedik. Buralarla ne kadar bağlarımız olduğunu da gördük. Folklor gösterileri hissiyatımıza terennüm etti. Onun için milletvekilleri çıktı, ona katıldılar. O da hayır hoş oldu."
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, askere
sivil yargının yolunu açan değişiklik ile ilgili, "
Anayasa'ya aykırılık görürsek, tekrar görüşülsün diye geri göndeririz. Şu anda uzmanlarımız değerlendiriyor." dedi.
Askere sivil yargı yolunu açan söz konusu
kanun değişikliğinin Anayasa Mahkemesi'ne taşınacağı yönündeki açıklamaların hatırlatılarak, 'Muhafet, söz konusu değişikliği onaylarsanız konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını belirtiyor. İlk izlenim anlamında kararınız olumlu mu olur olumsuz mu?' şeklindeki soru üzerine, "Ben kararımı herhangi bir siyasi görüşüm çerçevesinde veren kişi değilim. Parlamento'nun yaptığı çalışmalar, oradan çıkan kanunları bizim hukuk bürolarımız en ince bir şekilde inceler. Anayasa'ya herhangi bir şekilde aykırılık görürsek o zaman tekrar görüşülsün diye geri göndeririz. Şu anda onu uzmanlarımız değerlendiriyorlar." diye konuştu.
Gül, konuyla ilgili kişisel görüşlerinin sorulması üzerine ise, genel düşüncelerini açıklama gibi bir usul olmadığını söyledi. Bu konuların Meclis'te tartışıldığını belirten Gül, şöyle devam etti: "Demokratik bir ülkede nasıl kanunlar yapılıyorsa, hukukun üstün olduğu ülkelerde nasıl çalışılıyorsa o şekilde çalışılır. Herkesin farklı farklı düşüncesi olabilir. Şimdi geleceğe bakmamız lazım. Gelecekte daha yapacağımız çok iş var. Türkiye'yi daha da yüceltmemiz lazım, halkımızı daha da çok mutlu etmemiz lazım. Bunun için bütün enerjimizi çok daha fazla Türkiye'nin geleceğine yöneltmemiz gerektiği kanaatindeyim."
Gül,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un açıklamaları ile ilgili ise, "Bu konuyla ilgili askeri mahkemeler kararlarını vermiştir." dedi. Gül, "Madem hukuk süreci diyoruz, hukuka saygılı olmalıyız diyoruz o taraf, yani askeri mahkemeler incelediler ve kararını verdiler. Şimdi sivil mahkemeler ile ilgili kısım var. Onlar da bununla ilgili kararını verecekler. Her gün aynı konuyu tekrar ede ede doğrusu gündemi sadece bununla tutmanın da doğru olmadığı kanaatindeyim. Madem ki hukuk süreci diyoruz, madem ki mahkemeler diyoruz, mahkemeler kararlarını vereceklerdir." şeklinde konuştu.
Gül, Çin ziyaretinden "fevkalade memnun" döndüğünü vurguladı. İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin ileri düzeye taşınması için mutabakata varıldığını kaydeden Gül, "Bununla ilgili talimatlar verildi. 15 Eylül'de Pekin'de KEK toplantısı yapılacak. Tüm konuştuklarımız, karşılıklı olarak yaptığımız teklifler yeniden gözden geçirilecek, ertelenmiş olan Çin Başbakanı'nın Türkiye ziyareti gerçekleştirilecek ve bir çok
anlaşma imzalanacak." dedi.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ni de ziyaret ettiğini hatırlatan Gül, "Sincan Uygur Özerk bölgesinin, başkentine giden ilk
cumhurbaşkanı olmaktan büyük bir mutluluk ve heyecan duydum." ifadesini kullandı. Gül, Sincan bölgesinin Çin ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesi için bir
köprü vazifesi görmesi gerektiği konusu üzerinde durduğunu aktardı.
Ziyareti çerçevesinde Türk ve Çin şirketleri arasında toplam 3.5 milyar dolar değerinde anlaşmalar imzalandığını kaydeden Gül, "Geniş kapsamlı bir ziyaretti. İnanıyorum ki, Türkiye ile Çin arasına yeni bir sayfa açıldı ve inanıyorum ki, hem ekonomik ilişkilerimiz hem siyasi alandaki ilişkilerimiz çok daha güçlü bir şekilde devam edecektir." sözlerini kaydetti.