Müzakereci olarak
Ferhat Kentel,
Ömer Laçiner ve Ali Bulaç'ın da katıldığı toplantıda konuşan ABD'li akademisyen, "
Gülen Hareketi, 5 kıtada, 120 ülkede okullarıyla yer alıyor. Bu ülkelerdeki insanları eğitiyor ve '
diyalog toplumu' oluşturuyor. O ülkedeki insanlar bu sayede
Türkiye'den haberdar oluyorlar. Bir Türkiye farkındalığı oluşturuluyor." dedi.
Gülen Hareketi'nin global hareketler içinde yer aldığını söyleyen Ebaugh, "Bu hareket, Gülen'in ötesine de geçmiş durumda. Bu nedenle, vefatı sonrasında bile hareketin çok fazla etkilenmeyeceğini düşünüyorum. Bu hareketin kendi adıyla anılmasını
Fethullah Gülen de istemiyor." diye konuştu. Ebaugh, yaptığı araştırma çerçevesinde işadamlarından işçilere, medya yöneticilerinden öğrencilere ve kadın gruplarına uzanan 103 kişiyle görüştüğünü anlattı.
Şehir Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ferhat Kentel ise kitaptaki 'kaynak-seferberlik teorisi' ile 'organizasyonel adanma teorisi'nin etkileyiciliğine dikkat çekti. Hareket içinde özellikle yurtdışındaki öğretmenlerin adanmışlıklarına tanıklık da ettiğini dile getiren Kentel, Gülen Hareketi'nin 'makbul vatandaş' yaratılma çabasına karşı bir direniş olduğunu iddia etti. Kentel, bunun
sivil toplum yanını ortaya koyduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Gülen Hareketi, bir 'karşı hegemonya' hareketidir. Bu yüzden de milliyetçi, sağcı ve bir ölçüde ataerkil bir harekettir."
Araştırmacı Ömer Laçiner ise Ebaugh'un kitabını, Gülen Hareketi'nin siyasal ilişkilerine yönelik vurgularını gündeme getirmemesi yönüyle eleştirdi. Özellikle 1700-1800'lerde Katolik ve Protestanlarda da benzer hareketlerin ortaya çıktığını söyleyen Laçiner, bu yönde bir kıyaslama olmamasını eksik buldu.