Soruşturma başlangıcından operasyon aşamasına gelinceye kadar birçok hukuksuzluk, yetki aşımı, ilgili kanun hükümlerine aykırılık ve usul hükümleriyle bağdaşmayan yanlışlıklar olduğunu savundu. Hukuki olmaktan çok siyasi düşüncelerin ve kişisel kanaatlerin etken olduğunu ileri sürdü. “Esasen bu soruşturma, adli nitelik taşımaktan öte önceden kurgulanan bir senaryonun sahneye konulmasından ibarettir ve amacı da şahsım ve hükümetimiz hakkında olumsuz bir algı yaratmaktır.” iddiasında bulundu.
Güler, “Konusu, tarafları, mahiyetleri ve suç tarihleri birbirinden tamamen farklı olan ve aralarında fiilî ve hukuki irtibat bulunmayan başka soruşturmalarla birleştirilerek aynı tarihte müşterek bir operasyon icra ediliyor, bu suretle de kamuoyu algısı oluşturuluyor. Haberleşme özgürlüğü, soruşturmanın gizliliği, masumiyet karinesi yok sayılmış, basına bilgi sızdırılarak yargı görevlilerinin de etkilenmesi amaçlanmıştır.” Güler’in konuşmasının sonunda, “Benim veremeyeceğim hiçbir hesap yoktur.” ifadelerine CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, oturduğu yerden defalarca “Senin elin kanlı.” diye bağırarak tepki gösterdi. Güler, "Bu soruşturmada bir bakan şüpheli olarak addedilmiş hakkında 8,5 ay soruşturma yapılmıştır. Bir bakan şüpheli olarak addedilemez. Bir bakan hakkında cumhuriyet savcısı, soruşturma yapmaya yetkili değildir. Benim veremeyeceğim hiçbir hesap yoktur. Komisyon kurulacak" ifadelerine yer verdi.
Egemen Bağış’tan ‘en iyi savunma saldırı’ taktiği
Muhalefetin ‘ooo’ ve ‘yuh’ sesleri altında kürsüye gelen eski AB Bakanı Egemen Bağış, yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını ‘sözde’ ve ‘darbe girişimi’ olarak niteledi.
MHP’li Lütfü Türkkan’ın ‘Utanmaz adam! Allah’sız herif!’, ‘Terbiyesiz, haysiyetsiz herif!’ diye laf attığı Bağış, “Böylesine çirkin iftiraların hedefinde olmak, gerçekten son derece yaralayıcı.” dedi. Bağış, “17 Aralık’tan bu yana, kendi emellerine ulaşmak için her yolu mubah gören gözü dönmüş bir örgütün sistematik itibarsızlaştırma kampanyasına maruz bırakıldık.” iddiasında bulundu.
Bakara Sûresi’yle dalga geçtiği ses kayıtları için de her zamanki gibi ‘montaj’ savunması yaptı. Bağış, “Paralel yapının daha önce dinleyip havuzunda tuttuğu anlaşılan, yirmi yıllık bir arkadaşımla telefon görüşmemi arşivden çıkarıp kestiler, biçtiler, montajladılar, amaçlarına göre makyajladılar ve bu montaj üzerinden benim imanımı sorgulatmaya kalktılar.” diye konuştu. Bağış’ın ‘montaj’ dediği telefon görüşmesini gazeteci Metehan Demir doğrulamış ve halktan özür dilemişti.
17 Aralık soruşturmasında Reza Zarrab’dan 3 kez rüşvet aldığı iddiasını ‘külliyen yalan, iftira, alçakça, şerefsizce kurgulanmış bir iftira’ olarak değerlendirdi. Zarrab’ın babasına İtalyan vizesi başvurusuna yardımcı olmak karşılığında 500 bin dolar aldığı iddiasını da, “Evet, Reza Zarrab’ın babası için bir vize yardım talebi aldım ama vizeye başvurmadılar bile.” sözleriyle yalanladı.
