Eski Kültür ve Turizm Bakanı, İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, İstanbul Mecidiyeköy'de bir inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin hayatını kaybettiği asansör kazasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İnşaatın yükseldiği eski Ali Sami Yen Stadı arazisinin yeşil alan olarak kalmasını teklif eden Günay'ın bu önerisi Bakanlar Kurulu'nda kabul görmemiş.
İstanbul Mecidiyeköy'de eski Ali Sami Yen Stadı'nın bulunduğu arazide yapımı süren inşaatta cumartesi akşam saat 19.45 sıralarında asansör kazası meydana geldi. Kazada 10 işçi hayatını kaybetti. Yaşanan kazadan duyduğu üzüntüyü dile getiren Ertuğrul Günay, Bakanlık yaptığı dönemde eski Ali Sami Yen Stadı arazisinin yeşil alan olarak değerlendirilmesini teklif ettiğini ancak bunun Bakanlar Kurulu'nda kabul edilmediğini belirtti. Başbakan ve Şehircilik Bakanlığı çevrelerinden bu alanın çok yüksek bedel taşıyan önemli bir arazi olduğunun söylendiğini ifade eden Günay, "Buranın çok yüksek bir bedel taşıyan önemli bir arazi olduğu, imarın büyük gelir getireceği cevabını almıştım. İstanbul'un yeşil alanlara ihtiyacı olduğunu söylemiştim. Mecidiyeköy çevresi son derece yoğun yapılaşma olan bir çevre. Bakanlar Kurulu'nda dile getirdim, yüksek bir bedel, çok değerli bir arazi olduğu ve yüksek bir bedel karşılığı satılacağı söylenmişti. Şimdi inşaat yükseldi. İnşaat yapılırken de çevredeki bütün emsalleri yukarıya çekecek olan inanılmaz 40 küsür katlı gökdelen yapılıyor." dedi.
'İSTANBUL DEPREM BÖLGESİ, ÇADIR KURACAK YEŞİL ALAN KALMADI'
İstanbul'un bir deprem bölgesi olduğunu ancak olası bir depremde çadır kuracak yeşil alan kalmadığını dile getiren Günay, "Gezi Parkı'ndaki itirazlarımın da temel sebeplerinden bir tanesi buydu. Gezi Parkı'nın yapılaşmasına da bakan olduğum dönemde ciddi biçimde şiddetle karşı çıkmıştım. Bugün İstanbul ve bütün Türkiye'de şehirlerimizde batılı modern şehirlerde gördüğümüz gibi yeni yeşil alanlara ihtiyacımız var. Yatay mimariyle, planlı şehirleşme gerekiyor. İstanbul'un nüfusunu 2023'te 30 milyona taşıyacak olan bir projeksiyon son derece yanlış bir projeksiyondur. İstanbul gibi bir tarih merkezi, bir doğa cenneti bu kadar yüksek yapılarla, trafik felç olmuş vaziyette. Yaşanmaz bir şehir haline getiriliyor." diye konuştu.
'TÜRKİYE VAHŞİ KAPİTALİZM'DE DORUĞA ÇIKTI'
İstanbul'un 'taşı ve toprağı altın' haline getirildiğini vurgulayan Ertuğrul Günay, "İstanbul şu anda gerçekten taşı toprağı altın hale getirildi. Her bulunan mekana tarihe ve doğal olarak orada ne var ona bakılmaksızın yüksek yapılar yapılıyor. Her şeye para gözüyle bakılıyor" dedi. Adına 'vahşi kapitalizm' denilen, acımasızca, kural tanımayan para kazanma anlayışının Türkiye'de doruğa çıktığını aktaran Günay, "İstanbul başta olmak üzere, şehirlerimizin en değerli yerleri herhangi bir uzun vadeli planlama olmaksızın yapılaşmaya açılıyor. Bu yapılaşmada bizim geleneksel mimarimizi tarihi doğal dokumuzu göz ardı eden bir biçimde hızla yükseliyor. İstanbul için vahim olan bütün yeşil alanların belediye ve hükümet eliyle imara açılmış olması. İşin acı veren tarafı eski ve yeni başbakan konuşmalarında geleneksel ve yapay mimariden söz ederken, İstanbul başta olmak üzere bütün Türkiye'de keyfi ve dikey yapılaşma görülmedik bir biçimde yaygınlaşıyor." dedi.
'İŞ GÜVENLİĞİ ALANINDA TEK BİR ADIM ATILMADI'
Türkiye'de sadece inşaat değil bütün alanlarda iş güvenliğinin 'çok insafsızca' göz ardı edildiğine işaret eden Ertuğrul Günay, "Son olarak bu inşaatta 10 işçimizin canını kaybetmesi bunun son ve acı örneği. Ama birkaç ay önce bir maden kazasında 300'den fazla işçimizin canını yitirmiş olmasını da unutmuş değiliz. İş sağlığı ve güvenliği konusunda hiçbir adım atılmadı, hiçbir şey yok" diye konuştu.
(CİHAN)