Eski istihbaratçı
Mahir Kaynak 11
Eylül'de
ikiz kulelere yönelik
El Kaide saldırısı ve
Türkiye'de
12 Eylül 1980 askeri
darbesiyle ilgili çok tartışılacak bir ropörtaja
imza attı:
"Türkiye'de 12 Eylül darbesinin neden yapıldığını hemen herkes biliyordu, Kenan
Evren hariç!
Amerikalılar Türkiye'de
Demirel'i devirdiler, darbe gerçekleşti ve böylece
Özal'la küresel
sermayenin kapıları sonuna kadar açılmış oldu...
11 Eylül ise tam tersine tüm dünyada küresel sermayenin
tasfiyesi için yapıldı! Her ikisini de yapan ABD'ydi!"
Eski istihbaratçı Prof. Dr. Mahir Kaynak, Türkiye'nin tarihi dönüm noktası 12 Eylül ihtilali ve ABD
politikalarında yeni bir çığır açan
11 Eylül saldırılarına çarpıcı yorumlar getirdi.
Vatan gazetesine ropörtaj veren Prof. Kaynak, İkiz Kuleler saldırısının ardında da ABD olduğunu öne sürdü:
"Bu eylemin arkasında ulus devlet olduğunu ve küresel sermayeyi temsil eden İkiz Kulelere hücum edildiğini düşündüm. Amerika'daki
finans şirketlerinin iflas etmesiyle küresel bazda bir
ekonomik kriz ortaya çıktı. Peki bunların iflası kimin kaybettiği anlamına gelirdi? Yani bir petrol şirketi, bir
uçak şirketi kaybeder mi?
Hayır! Oraya para yatıran insanların parası gitti, yok oldu. Bu, küresel sermayenin kaybıydı.
"KÜRESEL SERMAYE TASFİYE EDİLECEK, ULUS DEVLETLER ÖNE ÇIKACAK"
Buna karşılık Amerika yeni bir fon oluşturdu.
Petrolden gelen gelirlerle küresel sermayeye bir alternatif yarattı. “Para ihtiyacı olursa sarf ederim” diye. Çünkü hem içeride hem dışarıda petrol gelirlerini kendisi
kontrol ediyordu. Bakın,
Sovyetler Birliği sıkıntıya düştükten sonra petrol fiyatlarında ani bir artış yaşandı. Fiyatlar çok yükseldi. Ve bu yükseliş Rusya'nın ekonomik problemlerini çözmesinde çok yardımcı oldu. Onun dışında Arap ülkelerinde bir para birikti ve bu para ABD'nin kontrolü altına girdi. O sırada da küresel sermayenin
yönetim merkezi Londra'ya taşındı. Ve buradan yönetmeye başladılar ekonomiyi. Biliyorsunuz daha önce küresel sermaye sadece Rusya'yı ele geçirmekle kalmadı, birçok yerde de renkli devrimler yaptı. Turuncu devrim ve benzeri gibi. Ama şu anda onların da tasfiye edildiğini görüyoruz. Onlar da geriye döndü. Bu son ekonomik krizle, küresel sermaye büyük ölçüde kaybetti. Sonunda tamamen tasfiye edileceklerini zannediyorum"
ABD'NİN 'BİZİM ÇOCUKLAR'I TSK'YDI
Prof. Kaynak, 12 Eylül öncesinde Türkiye'deki solcuların da siyaseti okuyamadığını ve aslında milli bir politika izleyen Süleyman Demirel'e karşı muhalefet yaparak, ABD'nin desteklediği güçlerin iktidara gelmesine zemin hazırladıklarını iddia etti:
"Biz de geçmişte bir sürü çelişkiyi yaşadık. Dedik ki, "Demirel Amerika tarafından getirilmiştir. Morrison Süleyman'dır!" Biliyorsunuz, Morrison Knudsen mühendislik firmasında çalıştığı için, Demirel'i eleştiren çevreler 60'lı yıllarda kendisinden bu sıfatla bahsediyordu. Ama sonra ne oldu? 1970'li yıllarda CIA'in Türkiye şefi Paul Henze, 12 Eylül darbesini Başkan Jimmy Carter'a "Bizim çocuklar başardı!" diye haber verdi. Kastettiği çocuklar darbeyi yapan generallerdi. Yani Amerikalılar Demirel'i devirdiler!
Amerika, Amerika'yı mı devirdi diyeceğiz şimdi? Aslında bunlar çok tutarlı politikalardır. Demirel'in yerine Özal geldi. Çünkü 12 Eylül darbesinin asıl amacı Özal gibi birini getirmekti. Özal, Türkiye'yi dünyaya açtı. Dünyayla ekonomik olarak bütünleştik, değil mi? Yani küresel sermaye Türkiye'ye ilk adımını o zaman attı. Bu planlar 31 yıl önce yapılmıştı.
KAPİTALİZMİN ÖNÜNÜ SOLCULAR AÇTILAR
Demirel'in ekonomi politikası farklıydı. O
ithal ikâmeciydi. Yani dışarıdan ithalat yerine, içeride
üretim politikası güdüyordu. Türkiye'nin dış borcu hemen hemen hiç yoktu. Çok düşüktü. Bu anlamda dünyanın en bağımsız ülkelerinden biriydi Türkiye. Ama solcular dediler ki, 'Demirel'den kurtaracağız Türkiye'yi ve bağımsız yapacağız' Ve ne oldu? Özal'ı getirdiler!
Küresel sermayenin önünü açtılar. Ama solcular bu olanı bitenin farkında değillerdi. Olayı
analiz edemiyorlardı. Genç solcular alet olarak kullanıldı, diğerleri de öyle. Bilgisizdiler"
VATAN