Tuncay Güney’in sorgulandığı ayrı bir CD’deki görüntülerin dökümü MİT tarafından ETÖ mahkemesine gönderildi. ETÖ tutuklusu Saçan dönemindeki sorguda Güney’e yapılan işkence bilirkişice ortaya kondu.
MİLLİ
İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT)
Ergenekon terör örgütü davasının görüldüğü
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi’ne gönderilen ve 2001 yılında İstanbul
Emniyet Müdürlüğü’nde
Tuncay Güney ile yapılan ayrı bir mülakata ilişkin bilirkişinin hazırladığı görüntü dökümleri avukatlara dağıtıldı. ETÖ tutuklusu
Adil Serdar Saçan’ın başında bulunduğu İstanbul
Organize Suçlar Şube Müdürlüğü’ndeki sorguya ait kasetlerle ilgili bilirkişinin hazırladığı dökümlerde Tuncay Güney’e Emniyet’te işkence yapıldığı ortaya çıktı. Dökümde bu konuşmadan önce Bilirkişi Battal İnan, ‘2 dakika 40 saniye süresince anlaşılamayan sesler, yürüme sesleri, daha sonra ah sesi, bağırma sesi,
kusma sesi ve ‘sık taşağını, yazık ya adama’ şeklinde sesler duyuldu’ diye de yazdı.
İŞKENCECİLERE SUÇ DUYURUSU
TUNCAY Güney’i sorgulayanlardan birinin ‘Şunun işkencesi bitsin, buna başlayacağız. Oğlum konuşuyor musun konuşmuyor musun?’ sözleri dikkat çekti. Dökümde, Güney’e sık sık
hakaret edildiği de görüldü. İstanbul 13.
Ağır Ceza, CD içeriklerini dikkate alarak, sorgulanan Tuncay Güney’e yönelik davranışlarla ilgili olarak, sorgulayanlar hakkında gereğinin yapılması için
Beşiktaş’taki İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasını kararlaştırmıştı. Avukatlara dağıtılan dökümde yer alan ‘WAVE 2 YAZILI SES DOSYASI İLE İLGİLİ BİLİRKİŞİ RAPORU/5’ adlı bölümde Tuncay Güney’in işkence gördüğüne dair konuşmalar bulunuyor. İşte o konuşmalardan satır başları:
ŞUNUN İŞKENCESİ BİTSİN...
Sorgucu 2: Şunun işkencesi bitsin, buna başlayacağız. Oğlum konuşuyor musun, konuşmuyor musun?
S2: Tuncay
Tuncay Güney: Efendim
S: Ne oldu niye ağlatıyorsunuz lan Tuncay’ı?
S: Ha, başka hangi nokta da irtibat var.
T.G: (Ağlamaklı bir sesle) Drej Ali,
Sami Hoştan.
S: Dur lan, sakin ol. Ne oldu buna, ha, hı neyse
evet Tuncay
T.G: Sedat Peker, Sami Hoştan, Drej Ali.
S: Drej Ali, Drej Ali’nin yediği b...rı anlat bakalım, ne yapıyorlar. Drej Ali ile irtibatı var da, ne yapıyorlar kardeşim, beni sinirlendirme...
Güney: Korkuyorum, ne söylenirse imzalayayım
TUNCAY Güney’in işkence gördükten sonra yapılan sorgulamnasında, tekrar işkence görmemek için yalan söylemeyi düşündüğünü de anlattığı görülüyor. Güney’in ‘Yani diyorum ki, ben çok korkuyorum, yani. Dayaktan ben en çok korkuyorum. Psikolojimden de çok iyi biliyorsunuzdur. Bu kadar tanıdığınıza göre. Ben diyorum ki, tamam, hadi ben ruhsal iç dünyamda, ben iki gecedir uyumuyorum, dün biraz uyumuşum yerde, sabaha karşı, yani diyorum ki, iç dünyamda, ya tamam ben ne söylenirse yapayım, imzalayayım falan diyorum, içimden...’ sözleri üzerine sorguyu yapanların ‘Ne söylenirse imzalamayacaksın kardeşim, biz senden yalan bir şey istemiyoruz, dallama’ dedikleri tespit edildi.
Bol bol hakaret var
Dökümlerde, sorgucunun
Veli Küçük’le Sedat Peker’in eroin bağlantısını sorduğu Tuncay Güney, ‘Bilmiyorum’ diyor. Sorgucu ise burada kabalaşarak, ‘B.k bilmiyorsun’ diye tepki gösteriyor. Mülakatta, sorgucu Güney’e, Tugaydaki dinleme merkezi ile ilgili sorular soruyor. Güney,
faksla ilgili bilgi verince sorgucu, ‘Ben faks sormuyorum ki, sana
telefon dinlemesi soruyorum dallama’ diyerek sinirleniyor.
HAKARETLE PSİKOLOJİK BASKI
TUNCAY Güney ile sorgucu arasında geçen bir başka konuşmada ise, sorgucu Güney’e ‘Doğru konuş lan oğlum, benim ağzımı açtırma’ diye bağırıyor. Dökümün bu bölümüne bilirkişinin ‘Anlamsız kelimeler, cık, cık şeklinde sözler, dalga geçme’ ve ‘İnleme
ağlama sesleri geldi’ diye yazdığı da görüldü. Dökümlerde, sorgucunun Güney’e ‘ibne’ diye hareket ettiği ve ‘T...klarını kopartırım’ diye tehdit ettiği bölümler de yer aldı. Güney’e ‘
Veli Küçük’ün silahlı kanadı kim’ sorusunun yöneltildiği, Güney’in ‘İbrahim Babat, Sami Demirkıran’ cevabı üzerine sorgucunun ‘Nerde o or... ç..ğu?’ dediği görüldü.
ANLATMAZSAN BİZDEN KORK
Sabancı Suikastı’nı sordukları Tuncay Güney, karmaşık şeyler anlatınca sorguya girenlerin ‘Bana bak, yarım olursa var ya, o şeylerini koparırım, senin ha’, ‘Taş... kopartın, yarım olursa, evet’ diye tehdit ettiği de kayıtlara girdi. Tuncay Güney’in ağlayarak sürekli karmaşık bilgiler vermesi üzerine sorguyu yapanların ‘Oğlum bana, bana bak, bana bak, (Bağırarak) anlattığın zaman korkmayacaksın, anlatmadığın zaman korkacaksın, tamam mı?’ diye tehditler savurdukları da tutanaklara girdi.
STAR