Rekabet Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Erdal Türkkan uygulamanın birçok sakıncası bulunduğunu söyledi. Türkkan, uygulamanın 2001’den önce kamuyu büyük mali yük altına soktuğuna ve ekonomik dengeleri bozduğuna dikkat çekti. Garantilerin 3. köprü, otoyol, şehir hastaneleri gibi geçmiş ihaleleri kapsayacak olmasından dolayı bu ihalelerde sağlanan rekabetin anlamını yitirdiğini ifade etti.
Prof. Dr. Erdal Türkkan’a göre, Hazine garantisinden faydalanan firmalar, garantiden yararlanamayanlara göre daha hızlı büyüyüp gelişerek hak etmedikleri üstünlük kazanacak. Kime ne garanti verildiğinin Resmi Gazete’de yayımlanmayacak olması ‘yandaş’ firmalar lehine kayırmacılık yapılmasını kolaylaştıracak. Garanti, normal rekabet şartlarında ilgi gösterilmeyecek ekonomik olmayan projelerin hayata geçirilmesini teşvik edecek. Garanti, finansman kullanımında kamu projeleri açısından suni bir üstünlük oluşturacak, özel projelerin kredilerden faydalanma şansı azalacak. Hazine garantisinin AB’nin rekabeti bozmamak amacıyla oluşturduğu kamu yardımları ilkelerine de aykırı olduğuna işaret eden Türkkan, eski Türkiye’ye dönüş girişimi olarak adlandırdığı garantiyle ilgili yönetmeliğin iptal edilmesini istedi.
Rekabet Derneği Kurucu Başkanı Türkkan, rekabet forumundaki makalesinde, nisanda Resmi Gazete’de yayımlanan ve çok tartışılan Hazine garantileriyle ilgili yönetmeliğin rekabeti bozucu etkilerini analiz etti. Türkkan, garantinin rekabet açısından en önemli sakıncalarından birinin geçmişe yönelik olarak uygulanacak olmasından kaynaklandığına dikkat çekti. Köprü, şehir hastaneleri otoyol ve tünel projelerinin ihale yapıldıktan sonra hazine garantisinden yararlanır hale gelmesi söz konusu olduğuna dikkat çeken Türkkan, “Hazine garantisinin olup olmaması bazı firmaların ihaleye katılma kararını etkileyebileceği gibi projenin risklilik düzeyini, finansman bulma kolaylığını ve maliyetini de belirleyici bir etkiye sahip. Bu durumda ilgili firmalar, üstlendikleri projeleri zamanında ve şartnamelere uygun olarak tamamlayacak olsalar bile kamunun milyarlarca lira kayba uğraması söz konusu.” ifadelerini kullandı.
‘Büyük kamu kayıplarına yol açabilir’
Türkkan, Hazine garantisi alabilen projelerin, ekonomik açıdan etkin olmasa bile gerekli finansmanı teminde güçlük çekmeyeceğine, böylece kamunun büyük kayıplara uğrayabileceğine dikkat çekti. Hazine garantisiyle ihalelerde iktisadi etkinlikten ve kamu yararından çok hükümete yakınlık kriteri ön plana çıkacağını, bu durumun da ekonomik hayatın siyasallaşmasına sebep olacağını belirten Türkkan, garantinin rekabetin iyi ve etkin olan firmaların ön plana çıkmalarını önleyici etkilerinin olacağına vurgu yaptı. Hazine garantisinin kıt kaynakların heba olmasını engelleyen rekabet freninin işlevsiz hale gelmesine yol açma riskinin bulunduğunu ifade eden Türkkan şu değerlendirmeyi yaptı: “Hazine garantilerinin boyutlarının artması durumunda ekonomik istikrarın tehdit altına girmesi ve geleceğe yönelik kırılganlıkların artması söz konusu. Ekonomik istikrarsızlığı ve kırılganlığı artıran çok sayıda faktör varken bugüne kadar titizlikle koruna mali istikrarın bozulması ve enflasyonun yeniden çift rakamlara yükselmesi rekabet ortamını önemli ölçüde tehdit eden sonuçlara yol açacak. Çünkü Hazine garantisinin kaçınılmaz olarak kamu açığını artırması ve enflasyonu beslemesi söz konusu. Bu da rekabet açısından fevkalade sakıncalı bir sonuç.