Bir süre önce eski Deniz
Kuvvetleri Komutanı Oramiral
Özden Örnek'in günlüklerinden hareketle 2004'de başarısızlığa uğrayan
darbe girişiminin tüm detayları ortaya çıktı. Bir internet sitesinde ve
Star Gazetesi'nde başarısızlığa uğrayan görev yaptığı dönemde bazı notlar aldığını ancak bunların kullanılmasını engellemek amacıyla sildiğini söylemişti. darbe girişiminin olduğu haberleri çıktıktan sonra açıklama yapan Özden Örnek, Haftalık haber dergisi
Nokta, 2003 - 2005
Ağustos arasında
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yapan Oramiral Özden Örnek'in günlüklerinden hareketle 2004'te başarısızlığa uğramış darbenin detaylarını bugün pi
yasaya çıkacak olan sayısında yayınladı. Haberde,
Aytaç Yalman'ın darbe için nabız yoklamak amacıyla birlikleri denetlediği ancak askerlerin “hükümeti beğenmeseler de” darbeye karşı çıktıkları, askeri darbe için zeminin uygun olmadığı belirtiliyor.
EN DARBECİ PAŞA: ERUYGUR
Örnek günlüklerinde, dönemin
Jandarma Genel Komutanı ve
Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı
Org. Şener
Eruygur'un önderliğinde ve dönemin
Hava Kuvvetleri Komutanı Org.
İbrahim Fırtına,
Kara Kuvvetleri Komutanı
Aytaç Yalman ile kendisinin desteğiyle yürütülen “
Sarıkız” kodlu
muhtıranın yine Yalman ve kendisinin kararsızlığı, dönemin
Genelkurmay Başkanı Org.
Hilmi Özkök'ün ciddi muhalefeti nedeniyle başarısızlığa uğradığını belirtiyor.
Sözkonusu dönemde
Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Birinci
Ordu Komutanlığı ve Genelkurmay İkinci Başkanlığı'nı yürüten Org.
Yaşar Büyükanıt ile
İlker Başbuğ da darbeye
soğuk durmakla suçlanıyorlar.
Bir yıla yayılan
darbe planı “Sarıkız”, 24
Nisan 2004'teki
Kıbrıs referandumundan sonra tamamen rafa kaldırılıyor. Örnek, darbe planlarının Eruygur'un hiçbir zaman aklından çıkmadığını ifade ederken, diğer
kuvvet komutanları destek vermediği için Eruygur bu kez tek başına “
Ayışığı” koduyle yeni bir darbe planı yapıyor.
İZGİ: ÇABUK OLUN
Hilmi Özkök, darbeye karşı olduğu için korkaklık ve dincilikle nitelendiriliyor. Örnek, eski
TBMM Başkanı MHP'li Ömer İzgi'nin de kendilerine “Darbe yapacaksanız hemen yapın, seçimden sonraya kalırsanız bu iş olmaz, karşınızda diğer partileri de bulabilirsiniz” dediğini aktarıyor. Haberde, Örnek'in 1957'de henüz bir askeri lise öğrencisiyken tutmaya başladığı ve
emekli olduğu güne kadar tutmayı sürdürdüğü günlüklerin birkaç bin sayfayı bulduğu belirtiliyor. Derginin 50 sayfa ayırdığı haberde gündemi sarsacak ayrıntılar yer alıyor:
Genelkurmay Başkanı dinci mi?
Özden Örnek'in 'sürekli darbeden sözediyor' dediği Eruygur ile ilgili değerlendirmesi şu şekilde: “Jandarma Genel Komutanı sözü ikide bir oraya getirip, bu işi ne zaman yapacağız, diyordu. Bazen süreyi uzatmanın en iyi çözüm yolu olduğunu söyleyince suratı asılıyordu. Bana kalsa adamın niyeti
ülke yararı değil kendi yararı. Bu iş bir an önce olsun da
doğal olursa olsun, o da mevkiini korusun.”
8
Ekim 2003:
Hükümetin imam hatiplerle ilgili yasa tasarasından rektörleri arayıp bazı talimatlar verdiğini söylüyor: “
Kocaeli Üniversitesi rektörünü aradım ve ona da rektörler olarak bu işi hemen ve sert bir şekilde
protesto etmelerini, arkalarında olduğumuzu söyledim.”
“Jandarma Genel Komutanı (
Şener Eruygur) tam bir şahin. Genelkurmay Başkanı hakkında bir kanaate sahip olmuş ve o kanaat kendisinde bir saplantı haline haline gelmiş. Genelkurmay ne yaparsa yapsın şüpheyle karşılıyor.”
“Herkesin anlamadığı veya şüphelendiği birkaç konu şunlar: (Genelkurmay Başkanı: Hükümetin adamı mı? Dinci mi? Bizi oyalıyor mu?”
İSTEDİKLERİ AÇIKLAMAYI YAPTIRDILAR
13 Ekim 2003: “Genelkurmay İkinci Başkanı Org.
İlker Başbuğ, imam hatip mezunlarına üniversiteye giriş kolaylığı sağlayan tasarının
Anayasa'ya uygunluğu konusunda ciddi endişeleri bulunduğunu söyledi.
Kara Kuvvetleri Komutanı'nı aradım, o da beni arayacakmış. Çok memundu. Zorlayarak da olsa Genelkurmay'a istediğimiz açıklamayı yaptırmıştık.”
25 Ekim 2003: Burada Aytaç Yalman, başında geçen bir olayı Özden Örnek'e anlatıyor:
Harp Okulları açılışı için yapılacak konuşmada hepimiz
mesajlar vermeye karar vermiştik. Genelkurmay Başkanı açılıştan bir gün önce konuşma metinini istedi. Ben size bu metni veremem dedim. Genelkurmay Başkanı peki ben kuvvet komutanlarının metinlerini
kontrol edemeyecek miyim dedi. '
Hayır, edemezsiniz diye
cevap verdim. Örnek, Yalman'la yaptığı görüşmeden bahsettiken sonra, “Hepimiz artık bu Genelkurmay Başkanı'yla işlerin yürüyemeyeceğine, korkak ve cumhuriyetçi gözükmekle birlikte dinci, AKP'li görüşü desteklediğine karar verdik” diyor.
Cumhurbaşkanı frenlerdi ama...
28
Şubat 2004: Cumhurbaşkanı genelde herhangi bir askeri harekete karşıdır. Bu onun için çok doğaldır. Zira kendisi
hukukçu. Hem de
Anayasa Mahkemesi başkanlığı yapmış bir kişi. Her zaman bu kimliği ile bizi frenlemeye çalışırdı. Bu
akşam ilk defa kendisini farklı bir tutum içinde gördüm. Adeta ülkenin bu adamlardan kurtulmasının zor olduğuna karar vermiş gibiydi.
29 Şubat 2004: İlginç bir toplantı yaptık. Jandarma'nın Beytepe'deki tesislerinde kuvvet komutanları ve eski
Meclis Başkanı Ömer İzgi bir araya geldik. Amacımız 'ulusal hareket' toplantısına MHP'den bol destek sağlamaktı. Ama konu darbeyi seçimden önce mi sonra mı yapalıma döndü. Ömer İzgi gayet tabii bir şey yapacaksanız hemen yapın, seçimden sonraya kalırsanız bu iş olmaz, karşınızda diğer partileri de bulabilirsiniz.”
MEDYADAN DESTEK ARAYIŞI
8
Aralık 2003: “Taylan Bilgel ile
Aydın Doğan için konuştum ve kendisine “Bizim artık medyadan desteğe ihtiyacımız var. Hep bize, size güveniyoruz, diyorsunuz ama medya bize gerekli desteği vermiyor. Olayları hükümete karşı kullanmaları lazım” dedim.
7 Ocak 2004: “
Tuncay Özkan'ın ziyareti... Benden OYAK'ın kurulacak şirkete hissedar olmasını ve böylece
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı bir çeşit koruma sağlamayı istedi. Ben de kendisine elimden geleni yapacağım, dedim.”
ZAMAN GEÇİYOR, DARBE NE ZAMAN
21 Ocak 2004: “14.00-14.30:
Coşkun Kırca'nın ziyareti... 14.45-15.15: M. Ali Kışlalı'nın ziyareti... Her ikisi de bana 'zaman geçiyor ve her gün daha kötüye gidiyoruz. Ne yapacaksanız yapın, yoksa geç olacak' mesajını verdiler.”
Özkök: Muhtıra vermem
3 Aralık 2003: YAŞ
hazırlık toplantısında bazı komutanlar şu değerlendirmeler yapılıyor:
Orhan Yöney: “AKP'nin
iktidar olmasına rağmen muktedir olamadığı
halka gösterilmelidir. Bu yönde
eylemler yapılmalıdır. Zaman geçtikçe karşımızdaki kitle büyümektedir. Yazarlar ve önemli kişilerle temasa geçerek 'Eğer demokrasiyi korumak istiyorsanız sizinleyiz' diye mesaj vermemiz lazım.
Yargı bitmiştir. Yargıdan medet ummamalıyız. Ama yargıyı eski rayına oturtmak için destek vermeliyiz. Doğal müttefiklerimiz, üniversiteler ve sendikalardır. Bu kurumlar bizden işaret beklemektedirler.”
Fevzi Türkeri: “
Basın,
TÜSİAD,
sermaye sahiplerini toplayıp bu iktidarın yaptıklarını anlatalım. Onları tarafımıza çekmeye çalışalım.”
Aytaç Yalman: “Zamanı boşuna geçirdik. Benim önerim hemen ve gecikmesiz eylem planına başlamak. Seçimden önce muhtıra vermeliyiz.”
Toplantıya katılan diğer komutanlar da benzer şeyler söyleyince Genelkurmay Başkanı Özkök şöyle bir değerlendirmede bulunuyor: “Açık konuştuğunuz için hepinize teşekkür ederim. Muhtıra vermeye niyetim yok. Bu hükümet gitmelidir. Demokratik yollardan bu işi halledeceğiz. Yapabileceğimiz birçok şeyin de olduğuna inanıyorum.” Özden Örnek ise şöyle bir not düşüyor: “Bu toplantı bence tarihi bir toplantıydı. Bir yıldır ilk defa yapılıyordu. Genelkurmay Başkanı'na onunla aynı fikirde olmadığımız mesajı verildi. O da kendinin yalnız olduğunu anladı.”
6 Aralık 2003: Jandarma Sosyal Tesisleri'nde bir araya gelen Şener Eruygur, Özden Örnek ve Aytaç Yalman 'Sarıkız'la ilgili eylem planını ortaya koyuyor: “Önce basını ele geçirmeye çalışacaktık. Sonra rektörler ile temas edip öğrencileri sokağa dökecektik. Sendikalar ile aynı şekilde hareket edecektik. Sokaklara
afiş astıracaktık. Dernekler ile temas edip hükümet aleyhine
teşvik edecektik.”
24 Ocak 2004: “MGK ön toplantısı
Perşembe günü yerine yarına alındığı için bir koordinasyon ihtiyacı doğmuştu. Konuşmalar sırasında Jandarma Genel Komutanı daima bir ihtilal özlemi içerisinde, bir an önce bu işi yapalım şeklinde konuşuyordu. Bugün de defalarca tekrar etti.”
ABD'ye rağmen yapamayız
3 Şubat 2004: Jandarma Genel Komutanı hemen 10 Mart'ta ihtilal yapalım diye bastırıyor. Kara Kuvvetleri Komutanı rahatsız oldu. Bana sen ne düşünüyorsun dedi. 'Bir ihtilalin için zeminin hazır olması gerekir, yani halk ihtilali istemelidir. Ekonomimiz çok bozuk ve çökebilir. Bir diğer konu da ABD bundan önceki darbelere destek vermesine rağmen bugün AKP'ye destek veriyor. Onların istemediği bir darbe veya hükümeti idame etmek çok zordur. Yani ABD'ye rağmen bu işlem olmaz.”