Demokrasinin olduğu hiçbir ülkede bunun olamayacağını dile getiren
Atalay, Türkiye'nin normalleşmediğini, kendilerinin ise normalleştirmeye çalıştıklarını belirtti.
Ankara'nın
Beypazarı ilçesinde
iftar öncesi vatandaşlara
Anayasa değişiklik paketini anlatan Atalay,
referandumun bir parti meselesi olmadığını bütün vatandaşları ilgilendirdiğini vurguladı. Seçim yasaklarında 5 Eylül'e kadar bir sınırlama olmadığını dile getiren Atalay,
Anayasa değişikliği dışında başka konuların tartışıldığını ifade etti. Kara kampanyaya kayan unsurların bulunduğuna dikkat çeken Atalay, pakete karşı çıkanların neresine karşı olduklarını dile getirmeleri gerektiğini vurguladı. Daha çok muhalefetin 'iktidarı nasıl yıpratırım' onu konuştuklarını savunan Atalay, kendilerinin pozitif
siyaset yapmaya çalıştıklarını söyledi. Tek
sivil Anayasanın Cumhuriyetin ilk yıllarında Kurucu
Meclis tarafından hazırlandığını anlatan Atalay, diğer Anayasaların ise askeri yönetimler tarafından yapıldığını kaydetti. Hiçbir partinin 82 Anayasasının değişmesine karşı olmadıklarının altını çizen Atalay, CHP'nin millete gitmektense Anayasa Mahkemesine gitmeyi
tercih ettiğini belirtti.
Sistem içinde önemli değişiklikler getirdiği için muhalefetin değişikliğe karşı çıktığını ifade eden Atalay, "Bireyi, insanı daha korumaklı hale getiriyor. Vatandaşın oyunun değerini artırıyor.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir deniyor. Ama Anayasa Mahkemesinde 7 kişi olmaz derse olmuyor. Bu bir
demokrasi değildir.
Millet iradesinin zayıf olduğu, vesayetin olduğu yerde demokrasi olmaz." dedi.
YARGI GÜVENİRLİK SIRALAMASINDA SONUNCU
"Anayasa Mahkemesinin imajı nedir?" diye sorulduğunda parti kapatan bir mahkemenin hatırlandığını dile getiren Atalay, Yüksek Mahkemenin şimdiye kadar 27 defa parti kapattığını belirtti. Özgürlükçü yasaları mahkemenin geri döndürdüğünü anlatan Atalay, dünyada ise Anayasa Mahkemelerinin her birinin insan mahkemeleri olduğunu, değişiklik olursa
insan hakları mahkemesine dönüşeceğini kaydetti.
Kurumların güvenirliği konusunda araştırmalar yaptıklarını anlatan Atalay, en son bir araştırma yaptıklarını ve polis teşkilatının güven sıralamasında en yüksek iken; en düşük olanın da yargı olduğunu söyledi. Bunun çok tehlikeli bir durum olduğunu vurgulayan Atalay, hukukta en çok yargıya güvenilmesi gerektiğini ama şuanda böyle bir durum olmadığını ifade etti. Çok keyfi kararlar verildiğini dile getiren Atalay, bağımsız ve tarafsız karar vermesini istediklerini dile getirdi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda
Danıştay ve
Yargıtay'dan gelenlerin kast
sistemi, sulta kurduklarını anlatan Atalay, her yıl
polis atamaları yaptıklarını ve bundan kimsenin haberi olmadığını ancak her yıl hakim atamalarının
kavga ile olduğunu söyledi. Bunun normalleşmesi gerektiğini vurgulayan Atalay, yeni değişiklikle kast sisteminin yıkılacağını belirtti. İlk defa yargıya geniş demokrasinin geleceğini anlatan Atalay, hükümetin HSYK'ya üye atamadığını adaletli sistem getirileceğini ifade etti.
Geçici 15. Maddenin kaldırılmasıyla kimsenin Türkiye'de demokrasiyi aksatamayacağını vurgulayan Atalay, bu maddenin kaldırılmasıyla demokrasi mesajı verildiğini belirtti. Atalay,
zaman aşımı olup olmadığına ise savcıların karar vereceğini dile getirdi.
Beypazarı'nda esnafı da ziyaret eden Atalay, burada gazetecilerin
Eskişehir Emniyet Müdürünün yazdığı kitapla ilgili bir soruya "Mülkiye müfettişleri görevlendirdik.
Teftiş raporu gelecek. Ona göre ne gerekiyorsa yapılacak. Şuanda birşey söylemeyeceğim." karşılığını verdi.