Ölen BM çalışanlarından birisi Çin vatandaşıydı ve Çin hükümeti,
Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi'nden bu saldırıyı sert şekilde
kınamasını istedi.
Yaşamını yitiren diğer
örgüt çalışanları
Avusturya,
Finlandiya ve
Kanada vatandaşlarıydı.
Çin hükümetinin öfkesi,
Güvenlik Konseyi'nden acil ve sert bir kınama kararı çıkarılması talebine neden oldu.
Kulislerde, Genel Sekreter Kofi
Annan'ın saldırı sonrası yaptığı konuşmada kullandığı ifadeleri içeren bir karar taslağı üzerinde görüşüldüğü haberleri geliyor.
Annan,
İsrail'in
Birleşmiş Milletler çalışanlarını
hedef alan saldırısını 'kasıtlı hedef alma' olarak tanımlamıştı.
Güvenlik Konseyi'ne
başkanlık yapan Fransa'nın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi, saldırıyla ilgili bir karar çıkmasının beklenmesi gerektiğini söyledi ancak gözlemciler, bu kararın Çin'in talep ettiği kadar sert ifadeler içermesini çok olası bulmuyorlar.
Bunun başlıca gerekçesi de,
Amerika Birleşik Devletleri'nin tutumu.
Washington yönetimi, saldırıdan üzüntü duyduklarını ancak tam bir
soruşturma yapılana kadar kesin sonuçlara varılmaması gerektiğini savunuyor.
İsrail'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Dan Gillerman ise, Birleşmiş Milletler'den ve saldırıda vatandaşları ölen ülkelerden defalarca özür diledi.
Güvenlik Konseyi'nin gündeminde,
Güney Lübnan'da görev yapan Birleşmiş Milletler barışgücünün süresinin bir ay uzatılması da var.
Bu süre içinde, Lübnan'da görev yapacak yeni bir uluslararası barış gücünün oluşturulması hedefleniyor.
Genel Sekreter
Kofi Annan, bu konuda bir an önce bir karara varılmasını bekliyor