HDP'nin İmralı Heyeti, Abdullah Öcalan'ı ziyareti sonrası açıklama yaparak; "En fazla 4-5 ay içinde tüm Ortadoğu'nun geleceğini belirleyecek büyük demokratik çözümün sağlanabileceğini vurgulayan Öcalan, bu ciddiyet ve kararlılığın gösterilmemesi durumunda, bölgesel kaosun derinleşeceği ve darbe mekaniğinin sonuç alabileceği uyarısını yapmıştır" ifadelerini kullandı.
Dün İmralı Adası'nda Abdullah Öcalan ile görüşen Sırrı Süreyya Önder, Pervis Buldan, İdris Baluken ve Hatip Dicle'den oluşan HDP Heyeti, açıklama yaptı. Açıklamada, yaklaşık 4 saat süren görüşmede "AKP Hükümeti'nin mevcut politika ve yaklaşımları, Kürt Ulusal Kongre çalışmaları, Kobanê ve Rojava başta olmak üzere Ortadoğu'daki gelişmeler ve diğer güncel olgular detaylı bir şekilde tartışılıp değerlendirilmiştir" denildi.
"ÖCALAN, BARIŞ VE DEMOKRATİK MÜZAKERE SÜRECİ TASLAĞI'NI OLGUNLAŞTIRDI"
HDP Basın Birimi'nden yazılı olarak yapılan açıklamada, Öcalan'ın Barış ve Demokratik Müzakere Süreci Taslağı'nı olgunlaştırdığı ve devlet heyetiyle üzerinde tartıştıklarını söylediği ifade edilerek; "Sayın Öcalan, uzunca bir süredir üzerinde çalıştığı "Barış ve Demokratik Müzakere Süreci Taslağı"nı genel hatlarıyla olgunlaştırdığını ve devlet heyetiyle detaylı bir şekilde üzerinde tartıştıklarını, gelinen nokta itibarıyla üzerinde müzakere yürütülebilecek bir çerçeve olduğu konusunda mutabık kaldıklarını belirtmiştir. Bu müzakere taslağı, heyetimizle de paylaşılmış olup en kısa zamanda halklarımızın da bilgi, öneri ve katkılarına sunulacaktır. Heyetimiz, paylaşılan bu taslakta belirtilen 'Çözüm Önerileri'ni, 'Müzakere Başlıkları'nı ve 'Eylem Planı'nı sürecin bütün tarafları ve paydaşlarıyla tartışıp, olgunlaştırarak, ortaya çıkan sonuçları en kısa süre içerinde Sayın Öcalan'a aktaracaktır" diye kaydedildi.
"ÖCALAN, YASAL GÜVENCE OLMADAN YAPTIĞI ÇAĞRILAR İÇİN ÖZELEŞTİRİ VERDİ"
HDP tarafından yapılan açıklamada, 'demokratik çözüm' ve 'yasal zemin' vurgusu yapılarak; "Sürecin bundan sonraki tüm aşamalarında, demokratik çözümün yasal güvencelerinin oluşturulmasının elzem olduğu ve bu güvenceler sağlanmadan nihai barış ve demokrasi hedefine varmanın mümkün olmadığı, Sayın Öcalan tarafından net, ısrarlı ve kararlı bir şekilde vurgulanmıştır. Bu kapsamda, hem Habur Sürecinde barış gruplarının ülkeye girişleri ve devamında bu insanların maruz kaldığı kabul edilemez mahkumiyetler değerlendirilmiş, hem de sürecin başlangıcında gerillanın geri çekilme yürüyüşünün anlamlandırılmak yerine bölgeye dönük kalekol ve HES yapımına odaklanılmış olması etraflıca ele alınmıştır. Sayın Öcalan, yasal güvence sağlanmadan yaptığı bu çağrılarında yanılgılı olduğunu ve bu yanılgısından dolayı tüm Türkiye halklarına özeleştiri verdiğini belirtmiştir. Bu bağlamda; kendisinin yüksek ısrar ve uyarılarına rağmen, tüm bu süreçlerde gerekli yasal düzenlemeleri yapıp pratikleştirmeyen devleti ve hükümeti de meseleye özeleştirel temelde yaklaşmaya çağırarak, burdan çıkarılacak derslerle bundan sonraki süreçte, özellikle yasal düzenlemeler bahsinde, kendi üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye davet etmiştir" ifadelerine yer verildi.
"4-5 AY İÇİNDE BÜYÜK DEMOKRATİK ÇÖZÜMÜN SAĞLANABİLİR"
Öcalan'ın '4-5 ay içinde tüm Ortadoğu'nun geleceğini belirleyecek büyük demokratik çözümün sağlanabileceği' sözlerine yer verilen açıklamada şöyle kaydedildi; "Tarafların belirtilen hususlarda süreci doğru, ciddi ve kararlı yürütmesi halinde, en fazla 4-5 ay içinde tüm Ortadoğu'nun geleceğini belirleyecek büyük demokratik çözümün sağlanabileceğini vurgulayan Öcalan, bu ciddiyet ve kararlılığın gösterilmemesi durumunda, bölgesel kaosun derinleşeceği ve darbe mekaniğinin sonuç alabileceği uyarısını yapmıştır. Sayın Öcalan, anlamlı ve yasal tüm boşlukları giderilmiş müzakerelere geçilmesi durumunda tarafların "Tahkim edilmiş bir ateşkes" ve bu ateşkesi denetleyecek bir "İzleme Kurulu" oluşmasının önemine değinerek, süreçte bozucu bir alan olarak karşımıza çıkarılan "kamu düzeni"nin de ancak ve kalıcı olarak bu şekilde sağlanabileceğini belirtmiştir. Sayın Öcalan, Kobanê ve Şengal direnişinde yer alan halkımız başta olmak üzere tüm Rojava ve Güney Kürdistan halkına, 21. yüzyılın onur savaşı diyebileceğimiz buradaki direnişle dayanışma içerisinde olan, katkı sunan bütün halklar ve siyasal yapılara özel selamlarını iletmiştir. Ayrıca, mücadelemizi Ortadoğu'dan çıkarıp tüm insanlığa taşıyan Kadın Hareketine ve cezaevlerinde bulunan bütün tutsaklara da özel selamlarını iletmiştir. 27 Kasım vesilesiyle, insanlık mücadelemizi bugünlere taşıyan şehitleri saygıyla anarak bütün kadro yoldaşlarına da selam ve başarı dileklerini göndermiştir."
DHA