İbrahim Okur, Bursa Barosu tarafından düzenlenen 'Nasıl bir HSYK' konulu panele katıldı. Okur, program öncesinde basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Gazetecilerin ‘Yargıda baskının tartışıldığı bugünlerde nasıl bir seçim olacak?’ şeklindeki sorusuna HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, "HSYK seçimleri, Türkiye için çok önemli. Eşit şartlarda yarış yapılmıyor. Kamuoyu bunun da farkında. Bir yandan Adalet Bakanlığı’nın imkanlarıyla Yargıda Birlik Platformu, bir yanda dernekler, bir yandan da benim de içinde olduğum bağımsız adaylar yarışıyoruz. Meslektaşlarımın inandıkları, güvenlikli isimlerle kendi listelerini yapacaklarına inanıyorum. Demokratik bir kurul oluşturacaklarını düşünüyorum." karşılığını verdi.
"ZAM YASA ÇIKARILMAYIP SEÇİMDEN SONRAYA BIRAKILDI..."
Seçimler öncesinde verilen zam sözlerine ilişkin soruya karşılık ise Okur şunları söyledi: "Sadece HSYK değil, tüm hakim ve savcıların maaşlarına zam yapılması gündemde. Zam yapılması güzel, hakim ve savcıların özlük haklarının düzeltilmesi gerekli. Bu mesele 2005 yılından beri bizim sürekli dile getirdiğimiz, 2010 yılından sonra da HSYK'ya geldikten sonra yine gündeme getirdiğimiz bir konudur. Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile bu konu defalarla konuşuldu. Her defasında çalışılması talimatı verildi ama çözüm bulunamamıştır. Seçim öncesi zamanlaması manidar da olsa, özlük haklarının düzeltilmesi güzel fakat, zamanlama olarak bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. Hele hele yasanın çıkarılmayıp seçimden sonraya bırakılması, umarım seçimin sonucu ne olursa olsun zam yapılır."
ÖZ'E SORUŞTURMA İZNİ
İbrahim Okur, gazetecilerin savcı Zekeriya Öz’e soruşturma izni verilmesinin hatırlatılması üzerine görüşlerini şöyle aktardı: “Bu husus daha önce gündeme gelmişti. Ancak sayı tamamlanamadığı için 5 kişi ile, 6 kişi ile toplanmışlardı. Karar için 4 oy gerekiyor. 4 oya tamamlanamadığı için karar verilmemişti. Karar için 4 oy gerekiyor. Dünkü toplantıda 4 arkadaşımızın soruşturmaya izin verilsin oyu ile soruşturma izni verildi. Elbette insanların ifade özgürlüğü var, ifade özgürlüğüne saygı duyarız, herkes tweet atabilir. İfadelerini söyleyebilir ama bunun hakaret ve tehdide varmaması gerekir. Zekeriya Öz’ün tweetlerinde biraz dilin ağır olduğu düşüncesiyle, arkadaşlarımız böyle bir sonuca vardılar. Soruşturmanın sonucunda bunun suç olup olmadığı değerlendirilecek ve bir karar verilecektir."
Hükümetin Yargıda Birlik Platformu ile yargıya doğrudan müdahale ettiği şeklinde ki bir soruya da; HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, şu cevabı verdi: "Seçimin eşit şartlarda gitmesi gerekiyor. Ama seçim eşit şartlarda yapılmıyor. Bir yanda devletin imkanları kullanılıyor. Bir yandan da insanlar bireysel olarak kendilerini tanıtmaya çalışıyorlar. Bunu tabii ki doğru bulmuyorum. Elbette Destekleyebilirler, gönül verebilirler, çalışabilirler ama bunu yaparken, devletin imkanlarını kullanmamalılar. Nitekim dün Facebook’ta paylaşıldı. Yargıda Birlik Platformu'nun imzaladıkları etik sözleşme resmi posta ile adliyelere gönderilmiş, bir yandan etik sözleşme imzalıyorsunuz. Herhalde etik sözleşme 13 Ekim’den sonra yürürlüğe girecek. Henüz etik sözleşmenin zamanı gelmedi ki, resmi posta ile bakanlığın postası ile gönderiliyor. Bunlar doğru değil, şık değil."
CİHAN