Acar, düzenlediği basın toplantısında, HSYK'nın geçen haftaki toplantısında Yargıtay'daki 23 ve Danıştay'daki 6 boş üyelik için seçim yapılmasına ilişkin iki önergenin oy çokluğuyla kabul edildiğini belirtti. Mahmut Acar, Yargıtay ve Danıştay üyeliği seçimi için bugün saat 10.00'da başlanarak seçimin yapılmasına, seçimin belirtilen günde sonuçlanmaması halinde müteakip gündemlere öncelikli olarak alınmasına, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga'nın karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildiğini anımsattı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in dün akşam saat 17.00'de kendilerine gönderdiği yazıda, ''bu tür bir emsal uygulamanın bulunmadığı'' konusunun yer aldığını belirten Acar, yazılanın aksine Yüksek Kurul'un, emsal nitelikteki 28 Mayıs 1992 tarihli kararında da aynı gerekçelerle seçimin 4 Haziran 1992 gününden başlanarak yapılmasına karar verildiğini ve üye seçiminin yapıldığını ifade etti. Bu bakımdan Yüksek Kurulca geçen hafta alınan kararın Yargıtay, Danıştay ve HSYK yasalarına ve HSYK iç yönetmeliğine uygun olduğunu vurgulayan Acar, ''Usule, yasaya ve yönteme aykırı bir hal bulunmamaktadır'' dedi.Acar, şöyle devam etti: ''HSYK, Türk yargısında Anayasanın 159. maddesinde statüsü belirlenip düzenlenmiş Anayasal bir kuruluştur. Yetki, görev ve sorumlulukları, çalışma şekli, yasalar ve yönetmelikle saptanmıştır. Somut olayda, her türlü ön yargıdan uzak bir şekilde yetki ve sorumluluğunun bilincinde olarak hareket etmiş, yasaların emrettiği sınırlar çerçevesinde anılan kararı vermiştir.'' -''HAK DEĞİL, ANAYASAL GÖREV''- Başkanvekili Acar, HSYK'nın yedek üyelerinin de görüşleri alınarak bilgileri dahilinde bu açıklamanın yapıldığını bildirdi. Yargıtay Başkanı Osman Arslan'ın, üç ayrı tarihli yazısıyla Yargıtay'ın iş yükünün çok olduğunu belirterek, hizmetin aksamaması için seçimin yapılmasını istediğini aktaran Acar, Danıştay'dan da benzer isteklerin geldiğini anımsattı. Acar, sorumlular hakkında yapılacak yasal işlemin ne olduğunun sorulması üzerine ise şöyle konuştu: ''Bakacağız... Bu kurulun da çalışması lazım. Sayın Müsteşar'ın Anayasal görevidir, Kurul toplantılarına katılmak. Bu toplantıya katılmak bize göre hak olmayıp, Anayasal bir görevdir, diye düşünüyoruz. Biz nasıl mazeretimiz olmadan bu toplantıya katılmamazlık yapamayız, ki bizim yedeğimiz de var. Katılması gerekirdi diye düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde göreceğiz.''