Dün dünya borsalarında yükseliş gözlenirken, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) HSYK'nın Erzurum özel yetkili cumhuriyet savcılarını görevden almasının etkisi gözlendi. 823,50 puan gerileyen endeks günü 52 bin 449,80 puandan tamamladı. Hisse senetleri ortalama yüzde 1,55 değer kaybederken, yatırımcının kaybı 5 milyar doları buldu. Siyasi tansiyonun yükselmesinin kendini ilk olarak döviz piyasasında hissettirdiğine işaret eden İnfo Menkul Kıymetler uzmanlarından Selim Işıklar, "Çarşamba akşam saatlerinde yapılan karşılıklı açıklamaların ardından perşembe sabah saatlerinde piyasalarda doların alıcılı başladığını gördük. Döviz fiyatlarında gözle görülür bir artış meydana geldi. Borsa'da da bir gevşeme gözlendi. Sabah itibarıyla Avrupa borsaları artılarda başladı, biz ise satıcılı başladık." dedi. Sabah saatlerinden itibaren Borsa'da satış havasının hakim olduğunu, öğleden sonra bunun hızlandığını dile getiren Işıklar, şu değerlendirmelerde bulundu: "Alıcıların isteksiz olması, Avrupa borsalarının da etkisiyle saat 15.30'dan sonra sert satışlar geldi. Endeks 52 bine geldi. Daha sonra ufak bir toparlanma söz konusu oldu ama bu noktada dünya piyasalarına göre biraz daha ayrıştığımızı görüyoruz. Sonuç olarak, 823 puanlık bir kayıp var. Borsa'daki toplam kayıp rakamsal olarak 4,5-5 milyar dolara tekabül ediyor. Kayıpta, yaşanan gerginliğin etkisi büyük." Piyasalar üzerindeki spekülasyonlara da dikkat çeken Işıklar, özellikle AK Parti'ye yeniden kapatılma davası açılacak yönündeki söylentilere dikkat çekti. Işıklar şöyle konuştu: "2008 yılından bu yana piyasada zaman zaman korkular ve endişeler etkili. Köşe yazarlarının 'Kapatma davası geliyor' içerikli yazıları Yargıtay başsavcısının açıklamaları piyasa üzerinde başlı başına satış etkisi yapıyor. Yurtdışında piyasalar artıyken, bizde eksi olmasının sebebi Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın 'AK Parti'ye yeniden bir kapatma davası açma hazırlıkları var mı?' korkusudur." Demokrasiyi hedef alan gelişmelerin piyasaları korkuttuğuna işaret eden Tera Menkul Değerler uzmanlarından Ersagun Şimşek de, "Yaşanan gerilim ve yurtdışı piyasaların iyi olması borsaların düşüşünde yüzde yüz etkili. Düzelmeler olmazsa aşağı düşüşler devam edecek." tespitinde bulundu. 2008 yılında AK Parti'ye kapatma davası açıldığında piyasaların aniden aşağı düştüğünü kaydeden Şimşek, şu değerlendirmeleri yaptı: "Sürecin ardından piyasalar kapatma davası iddialarına uzun süredir itibar etmiyordu. İşte bu son yaşanan gelişmeler, yapılan karşılıklı açıklamalar korkuları arttırdı. Piyasalar kapatma ihtimalini yeniden düşünmeye başladı. Beklenmedik bir kapatma davası açılırsa satışlar artar, Borsa kötü etkilenir. Bu saatten sonra büyümenin artmasına, sanayinin hareketlenmesine rağmen olabilecek en kötü şey demokrasiye müdahaledir. Yabancı yatırımcı daha önce bu tür tartışmaları göz önüne almıyordu, ancak artık daha ciddi bakıyor. Bu yapılan en kötü şeydi." Öte yandan, serbest piyasada önceki kapanışta 1,5070 lira olan dolar dün güne 1,5130 liradan, 2,0670 lira olan Euro 2,0630 liradan başladı. Doların dünkü kapanıştaki satış fiyatı 1,5210 lira, Euro'nun satış fiyatı 2,0690 lira oldu. Merkez Bankası, doların efektif kurunu alışta 1,5109 lira, satışta 1,5216 lira olarak açıkladı. İŞ DÜNYASI'NDAN HSYK'NIN KARARINA TEPKİ Aldığı tartışmalı kararla piyasaları olumsuz etkileyen HSYK'ya işadamları tepki gösterdi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Parseker, küresel krizin hâlâ gündemde olduğuna işaret ederek, ülkenin; sanayinin önünün açılması ve istihdam sorununun çözülmesi gibi konular öncelikli olmak üzere, tamamen ekonomiye odaklanması gerektiğini söyledi. Parseker, "Lüzumsuz yere birçok değişik konuda, şu an patinaj yapmaktayız. Vergi ve hukuk reformlarını içeren yeni ikinci nesil reform paketlerini konuşarak, bu reformları bir an önce halletmeliyiz." dedi. Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili İbrahim Burkay da Ar-Ge ve inovasyonun, sadece sanayi ve üretimde değil tüm kurumlarda olması gerektiğini ifade etti. Burkay, şöyle konuştu: "Yargının inovasyona ihtiyacı var. Ar-Ge çalışması yapmak, belki bir çalıştay yapmak lazım. Sırf yargı değil, Türkiye'deki tüm kurumlarda bütün süreçlerin gözden geçirilip, yeniden yapılandırılması şart. Bir reform bekliyoruz." şeklinde konuştu. ZAMAN