Ne zaman darbelerle, mafyayla, kanlı
kaos planlarıyla ilgili bir
dava açılsa,
HSYK hemen harekete geçti; ya hakimleri görevden aldı ya da savcıları değiştirdi...
Kurul'un son korsan kararanme girişimi, o müdaheleri bir kez daha gündeme getirdi.
En sonuncusu,
Balyoz Davası'nda yaşanmıştı.
Hakim Oktay Kuban üzerinden... Hakim Kuban, 2009 yaz
kararnamesinde suni bir gerekçeyle İstanbul'a atandı. İşin sırrı, Balyoz soruşturmasında, ortaya çıktı. Avukatlar
tahliye taleplerini, Kuban'ın
nöbetçi olduğu geceye denk getirdi. Kuban da onları geri çevirmedi; meslektaşlarının aylar süren
delil incelemesini birkaç saatte bitirdi ve onlarca Balyoz tutuklusunu, gün ağarmadan tahliye etti. HSYK'nın
tayin ettiği Kuban,
Albay Dursun Çiçek'in serbest bırakılmasında da rol aldı. 12
Kasım 2009'da tutuklanan Albay Çiçek, Kuban'ın da onayıyla hemen serbest bırakıldı... Ve Erzurum'daki
Ergenekon davası. Ergenekon sanığı
Başsavcı İlhan Cihaner ve
Orgeneral Saldıray Berk'in yargılandığı davaya da HSYK müdahale etti. Soruşturmayı yürüten Osman
Şanal ve 3
özel yetkili savcı, birkaç saat içinde görevden alındı; özel yetkileri kaldırıldı...
Savcı Şanal gibi,
Şemdinli Savcısı Ferhat
Sarıkaya da Kurul tarafından cezalandırıldı. Savcı Sarıkaya, iddianameye orgenaral
Yaşar Büyükanıt'ı da dahil edince HSYK, hemen devreye girdi. Sarıkaya, alelacele meslekten
ihraç edildi. Ama bununla bitmedi. HSYK, davaya bakacak Van
mahkemesini de dağıttı. Ve dava, askeri mahkemeye gitti. Sivil mahkemenin 39 yıl ceza verdiği sanıklar, ilk duruşmada tahliye edildi. Hala TSK'da görevdeler. HSYK'nın bir skandal müdahalesi de 1996 yılında;
Susurluk davasına oldu. Dava karar aşamasındayken; HSYK, mahkeme başkanı Sedat Karagül'ü, görevden aldı. Sanıklar, sevindi. İdamla yargılanan özel harekatçı
Ayhan Çarkın, "HSYK, bizi kurtardı" dedi.