Yargıtay,
Ergenekon sanığı Mehmet
Haberal'ı
tahliye etmeyen dokuz hâkime verilen tazminat cezasını onarken, farklı
mahkeme hakimleri ve heyetlerinin
tutukluluğun devamı kararında gerekçe hep aynıydı. Hâkimlere göre
dosya kapsamında Haberal hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren bulgular vardı ve tahliye olması halinde
delilleri karatma şüphesi bulunuyordu.
Ergenekon
soruşturması kapsamında hazırlanan üçüncü iddianamenin sanığı olan Prof. Dr.
Mehmet Haberal, 19 aydır tutuklu. 17
Nisan 2009'dan bu yana hastanede yatan Haberal, hiç cezaevi yüzü görmedi. Haberal'ın tutuklanmasının ardından avukatlar neredeyse her hafta
nöbetçi hâkimliğe tahliye talebinde bulundu. Tahliye talepleri her defasında aynı gerekçelerle reddedilince, bu kez karara
itiraz etti.
Hastalık yeterli sebep değil
Haberal'ın avukatlarının yaptığı tahliye ve itiraz taleplerinin ardından mahkeme tarafından görüşü sorulan Ergenekon savcıları
Zekeriya Öz,
Fikret Seçen, Mehmet Murat Yönder ile Ercan
Şafak, sundukları mütalaada Haberal'ın örgütün gizli üst düzey yapılanmasında
yönetici konumunda olduğunu belirtti.
Savcıların en büyük dayanağı ise Ergenekon sanığı Hurşit Tolon'un Haberal'a söylediği “Her zaman emrinizdeyim gece 03.30'da bile emretseniz hemen kapınızın önündeyim” ifadesi. Örgütsel bağlantıya dikkat çeken savcılar, Haberal'ın hastalığının tahliye için tek başına yeterli olmadığı görüşünde.
Tedaviyi reddetmişti
Haberal'ın tahliyesi için öne sürülen sağlık raporunun tek bir hekim tarafından verildiğini belirten soruşturma savcıları, raporun Adlî Tıp Kurumu tarafından verilmediğine dikkat çekiyor. Savcı
Zekeriya Öz, Haberal'ın hastalığı konusunda kesin yönlü verilerin bulunmadığını belirtirken, tartışmalı rapora rağmen ne Haberal ne de avukatlarının Adlî Tıp'a sevk yönünde bir talepte bulunmaması dikkat çekiyor. Haberal, 13 Nisan 2009'da gözaltına alındı.
Ergenekon soruşturmasını yürüten
Cumhuriyet Savcıları tarafından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Şüpheli Haberal, Yargıtay'ın onadığı tazminat cezasına mahkûm olan
İstanbul 14'üncü Ağır
Ceza Mahkemesi üye hâkimi Rüstem Eryılmaz tarafından 17 Nisan 2009'da
sorgulandı. Eryılmaz, sorgunun ardından Haberal'ın “Terör örgütü kurup, yönetmek suçunu işlediği yönünde kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması, suçun niteliği, aleyhine mevcut delil durumu, yüklenen suçun CMK.100/3 ve devamı maddeleri uyarınca” tutuklanmasına karar verdi. Söz konusu mahkeme sorgu
tutanaklarında ne Haberal ne de avukatları Haberal'ın rahatsızlığından bahsetmişti. Haberal'ın tutuklandığını öğrenmesinin ardından fenalaştığı bunun üzerine adliyeye
sağlık ekibi çağrıldığı ancak Haberal'ın tedaviyi reddettiği Savcı
Kadir Altınışık tarafından tutanak altına alındı.
Tahliye talepleri kabul görmedi
Haberal'ın avukatları, İstanbul 11, 12, 13 ve 14.
Ağır Ceza Mahkemelerine pek çok kez tahliye başvurusunda bulundu. Ancak heyetlerin ret gerekçesi hep aynı oldu: “Haberal'ın,
terör örgütü kurup, yönetmek suçunu işlediği yönünde kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması, suçun niteliği, aleyhine mevcut delil durumu, delilleri karartma şüphesinin bulunduğu anlaşıldığından tutukluluk halinin devamına...”
TARAF
Mahkemede
taburcu raporunun mahkemeden gizlendiğini söyleyen Ergenekon savcısı, gizleyenler hakkında da suç duyurusunda bulunulmasını talep etmişti. Savcının bu talebi,
sanık avukatını rahatsız etmiş, savcı da hukuk dersi gibi
cevap vermişti: