İddianın sahibi, içeriden biri. Yani
Haberal ve
ailesine bağlı şirketlerden birinde çalışan eski bir
yönetici. Yönetici o şirketlerle tıbbi
cihaz vurgunu yapıldığını öne sürdü.
Haberal şirketinin eski yöneticisinin,
Ergenekon İddialarını Soruşturan Savcılardan
Zekeriya Öz'e,
ihbar mektubu gönderdiği öne sürüldü. O
mektup Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu raporuna girdi. Eski yönetici, Haberala bağlı olduğu öne sürülen şirketlerin, tıbbi cihazları, kurulan özel ilişkiler sayesinde piyasanın 3-4 katı fiyatına, devlet kurumlarına sattığını iddia etti.
İddiaya göre,
Başkent Üniversitesi'nin kullandığı ve
ikinci el hale gelen cihazlar da İzmir'deki bir hastaneye yeni imiş gibi satıldı.
Gizli
tanık anlatımı sadece Eski Yönetici ile sınırlı değil. İddiaya göre, bir başka tanık daha var. Şahsın, bir dönem Haberal ve ailesi için illegal yollardan tahsilatlar gerçekleştiren kişilerden olduğu öne sürüldü.
Haberal'la ilgili bilgi veren Tanık, aile adına çalışan biri tarafından İzmir'e gönderildiğini öne sürdü. İddiaya göre, bir holdingin elindeki bazı yerleri tehditle aldı. Bunu yaptıktan sonra Haberal'ın gözüne girmeyi başardı. Ve kendisinden 3 silahlı kişi daha istendi. Onların da, Haberal'ın yaptığı öne sürülen illegal işlerde kullanıldığı iddia edildi.