Ergenekon davası
tutuklu sanığı Mehmet
Haberal'la ilgili '
AİHM'ye sahte
belge gönderildiği' iddiası doğru çıkmadı.
Söz konusu iddiayı
CHP lideri
Kemal Kılıçdaroğlu, Haberal'ı ziyareti sonrası içeriğini açıklamadan dile getirmişti. İçerikle ilgili Haberal'ın
avukatı Gülbin Çelik, "Haberal,
Silivri Devlet Hastanesi'nde yatmadığı halde yatmış gibi gösterildi." iddiasında bulundu. Ancak
hastane yetkilileri, Kılıçdaroğlu'nun yanıltıldığına dikkat çekti. İsminin verilmesini istemeyen bir hastane yetkilisi, kelime oyunları ile kafa karışıklığı oluşturulmaya çalışıldığını söyledi ve ekledi: "Haberal, durumu ciddi olmamasına rağmen Silivri Devlet Hastanesi'ne bağlı olan ve cezaevinin içinde bulunan semt polikliniğindeki yataklı serviste uzmanın gözetiminde kaldı. Hastane kayıtlarında Silivri Devlet Hastanesi'nin yazılması kadar normal bir durum olamaz. Çünkü orası Silivri Devlet Hastanesi'ne bağlı."
Avukat Çelik, Haberal'ın rahatsızlığının başladığı 25 Temmuz 2011 tarihinde cezaevindeki semt polikliniğinde bekletilerek, Silivri Devlet Hastanesi'ne gönderilmediğini de iddia etti. Söz konusu yetkili ise Haberal'ın geldiğinde yapılan incelemeler sonucunda durumun ciddiyet taşmadığını ve her ihtimale karşı ertesi gün Silivri Devlet Hastanesi'ndeki
kardiyoloji polikliniğine sevk edildiğini belirtti. Haberal'ın o gece cezaevine geri dönmek yerine semt polikliniğinde kalmak istediğini aktaran hastane, "Ertesi gün devlet hastanesinde kardiyoloji uzmanı tarafından görüldü. Durumu ciddi olmadığı için cezaevine geri gönderildi. Avukatlar, Haberal'ın imzasının bulunduğu ve "Gerekli tedaviyi aldım, sevkime gerek yok" içeriğindeki belgenin hastanede olduğunu da savunuyor. Hastane yetkilisi, böyle bir belgenin kaydının bulunmadığını, hastane tarafından AİHM'ye böyle bir belgenin asla gönderilmediğini dile getirdi.
Dışişleri: Sahte evrak düşüncesi kabul edilemez
-Adalet Bakanlığı'nın ardından
Dışişleri Bakanlığı da
Mehmet Haberal'ın, Türkiye'nin
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) sahte evrak sunduğu iddiasını yalanladı. Dışişleri, açıklamasında, "Hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı devletimizde, sahte evrak üzerinden işlem yürütülmesinin düşünülmesi dahi kabul edilemez." denildi. Açıklamada, Haberal'ın sahte evrak iddiasını AİHM'de yeni dava açabilmek için gündeme getirdiği imasının yer alması dikkat çekti. AİHM'nin, Haberal'ın ihtiyati
tedbir talepli başvurusunun incelemesini 23
Eylül 2011'de sonuçlandırarak reddettiği vurgulanan açıklamada, "AİHM ayrıca, başvuran tarafa, yeni ve kayda değer olaylar içermeyen ve daha önce yapılanlarla esasen aynı olan yeni bir ihtiyati tedbir talebinde bulunulması halinde, söz konusu talebin incelenmeyeceğini de bildirmiştir." ifadeleri kullanıldı.