Adli Tıp,
mahkeme sevkine rağmen gelip muayene olmayan
Haberal'ı yattığı
hastanede görecek.
Haberal tutuklandığı 17
Nisan 2009'dan bu yana tam 621 gündür hastanede. Üstelik kendisini
tahliye etmedikleri gerekçesiyle 9 hakimi Yargıtay'da tazminata mahkum ettirdi.
Ancak,
taburcu edilebilir
raporlarının mahkemeden gizlendiği ortaya çıktıktan sonra süreç tersine döndü.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi şimdi gerçeğin peşine düştü. Cevabını aradığı soru şu: Örgüt yöneticisi olmakla suçlanan Haberal gerçekten hasta mı yoksa cezaevinden kaçmak için mi hastanede yatıyor?
Bu sorunun cevabını bulmak için mahkeme 12
Kasım tarihindeki duruşmada
tutuklu sanığı Adli Tıp'a sevk etti. Ancak ortaya yeni bir rapor çıktı. 20
Aralık tarihli raporda doktorlar
Ergenekon sanığı için "Potansiyel ani
ölüm riski sebebiyle hareket ettirilmesi tıbben uygun değil" dediler. İddiaya göre aynı doktorlar
savcılık sorgusunda da Haberal'da tiroide bağlı
kalp ritim bozukluğu olduğunu, hastanınsa
tedaviyi reddettiğini söylemişlerdi. Kardiyoloji uzmanı Doç Dr. Kani Gemici ise tiroide bağlı kalp
ritim bozukluğunun yaygın bir rahatsızlık olduğunu ve iddia edildiği gibi büyük oranda ölüm riski taşımadığının altını çizdi. İşin daha ilginç yanı, Kardiyologlara göre bu rahatsızlık için yatarak tedavi bile çok rastlanılan bir durum değildi. Tedavisi de ilaçla yapılabiliyordu. Bu bilgilerden sonra Mahkeme yeni bir karar aldı ve Prof. Dr. Nazmi Gültekin ve Dr. Rıza Aydın imzalı "yataktan çıkarsa ölür" raporuna karşılık Adli Tıp Kurumu'na Haberal'ı yattığı hastanede muayane edip edemeyeceklerini sordu. Adli Tıp Kurumu'nun olumlu
cevap vermesi üzerine 13.
Ağır Ceza Mahkemesi sanığın hastanede
kontrol edilmesine ve rapor düzenlenmesine hükmetti. Şimdi Adli Tıp uzmanlarının Ergenekon sanığını 2011 Ocak ayı başında muayene etmesi bekleniyor.