Çünkü
mahkeme Adli Tıp'a sevk kararı alır almaz, avukatları da
Haberal için "yatağından kalkarsa ölebilir"
raporu aldı.
Türkiye daha önce
taburcu olabilir raporunu mahkemeden sakladıkları ortaya çıkan Kardiyoloji'nin bazı doktorlarından bir şey daha öğrendi.
"Yoğun bakımdaki Lefter, Yunanistan'dan sağ salim
İstanbul'a getirilebilir, ama Haberal tam teşekküllü bir ambulansla Adli Tıp'a götürülemez." Kamuoyu bu duruma
akıl erdirmeye çalışırken Haberal'la ilgili bir gelişme daha ortaya çıktı.
Yaklaşık iki yıldır hastaneden çıkmayan, Adli Tıp'a bile gidemeyen
Ergenekon sanığı Haberal'ın avukatları, hastaneden çıkmak için bir kere daha
tahliye talebinde bulundu. Avukatların mahkemeye gönderdikleri dilekçe oldukça şaşırtıcıydı.
Zira iddiaya göre avukatlar o dilekçede Sanık Haberal'ın yurt içindeki bazı kongrelere katılacağını ve yurt dışında yapılacak bir ödül törenini gerekçe gösteriyorlardı. Avukatların yaptığı bu şaşırtıcı talepler "
Hani ölüm riski vardı?" sorusunu akıllara getirdi.
Yeni Akit gazetesi bu talepleri "Mahkeme tezgahı yutmadı" başlığıyla duyurdu. Haberal'ın yurt dışına çıkmak istemesi,"
Firar mı edecek?" sorusunu akıllara getirdi.
Dilekçeyi değerlendiren İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi, bütün bu tahliye başvurularını reddetti. Söz konusu süreçte, doktorların verdiği çelişkili raporlara dikkat çekti.
Haberal'ın sağlık durumuyla ilgili yeterli hukuki ve tıbbi açıklamanın getirilmediği avukatlara bir kez daha hatırlatıldı.