Dışişleri Bakanlığı'nda daha önce Ataşe Yardımcılığı Atamaları'nda dönemin
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün
imzasının
taklit edilmesinden sonra ikinci bir sahte imza skandalı patladı. Cumhurbaşkanı Gül'ün
bakanlık yaptığı dönemde yetkilerinin
Müsteşar ve Müsteşar Yardımcısı'na devredilmesini içeren “olur” belgesinde sahte imza kullanıldığı
İstanbul Üniversitesi
Adli Tıp Kurumu raporuyla kesinleşti. Star'ın ulaştığı raporda; 11 Temmuz 2003 tarihinde düzenlenen “Özlük İşleri Alanında İmza Yetkisi Devri”ni içeren “olur belgesi”ndeki imzanın, Gül'ün elinin ürünü olmadığı belirtiliyor.
KALELİ'NİN ‘A' HARFİYLE AYNI
Raporda,
şüpheli imzanın Gül'ün mevcut imza örnekleriyle şekilsel açıdan tamamen farklı olduğu ve
kopya, serbest taklit ya da üstten çizme suretiyle oluşturulmuş bir taklit imza da olmadığı ifade edilerek, “Bu nitelikte bir imzanın ancak Sayın Abdullah Gül adına atılmış hayali bir imza olduğu söylenebilir” denildi.
Adli Tıp enstitüsü Öğretim Üyesi Y. Doç. Dr. Jale
Bafra tarafından hazırlanan Adli Tıp Raporu'nun
teknik inceleme bölümünde, imzada kullanılan “A” harfinin belgede imzası bulunan Elçi Bahadır Kaleli'nin imzasının başında bulunan “A” harfi ile aynı şekilde yapıldığına dikkat çekiliyor.
RAPORUN SONUCU KESİN
Gül'ün tüm imzalarının incelenmesiyle hazırlanan raporda, grafometrik inceleme sonucunda bu imzanın Gül'e ait olmadığının tespit edildiği ifade edildi. Raporda, sahte imzanın belgedeki yerine de dikkat çekilerek şöyle denildi: “Bakan tarafından atılan olur imzasının normalde diğer imzalardan sonra ve altta olması gerekirken, bu imza üst kısımda yazı metninin hemen altında diğer imzaların ortasında bir yerde bulunmaktadır. İmzanın üstünde atılması gereken UYGUNDUR kaşesi ise, tamamen alt tarafta ve olması gereken yerde ve ayrı olarak durmaktadır.” Bu yöntemle sahte imza devri belgesinde, öncelikle Gül'ün imzasının konduğu ve bu yolla daha sonra diğer imzaların kolayca tamamlandığı değerlendiriliyor. Belgede Müsteşar Uğur Ziyal, Personel daire Başkanı Bahadır Kaleli ve Müsteşar yardımcısı Ahmet Ertay'ın imzaları bulunuyor. Raporda ‘Uluslararası kabul görmüş yöntemler, Optik aletler ve tarayıcıların kullanıldığı' vurgulanarak sonucun kesin olduğu belirtildi.
ATAŞE ATAMASI DA YAPILMIŞ
Gül'ün imzası daha önce de başka bir skandal olayda taklit edilmişti. 22 Temmuz 2004`te Müsteşar Vekili Ali Tınaz Tuygan başkanlığında toplanan
Dışişleri Bakanlığı Komisyonu`nda, ataşe yardımcısı adayları arasında yer alan ve şartları tutmasına rağmen ataması yapılmayan Osman Nuri Çelik, konuyu yargıya taşıyınca skandal ortaya çıkmıştı. Atamalardaki imzadan Gül'ün haberi olmadığı ortaya çıkınca Çelik`in açtığı
dava sonucunda 10 ataşe yardımcısının ataması iptal edilmişti. Sahte imza atıldığını eski
bakanlık çalışanı Mehmet
Erkan Akaltun,
Bangkok Büyükelçiliği'nde görevli olduğu sırada ortaya çıkardı. Şu an
emekli olan Akaltun,
AK Parti Hükümeti döneminde yasalaştırılan “Bilgi Edinme Hakkı” sayesinde belgeyi bakanlıktan istedi ve imzalardan şüphelenerek durumu
Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirdi.