Kapatılan beldelerin seçime girmesine ilişkin soruları yanıtlayan Kılıç, "Biz yasının iptal başvurusu ile ilgili kararı verdik.Bununla ilgili geçici maddenin bir kısım bölümü iptal edildi bir bölümüde reddedildi.
Anayasaya aykırı görüldü. Bu 6'ya 5 oy çokluğu ile alınmış karardır. Bu kararda 6 arkadaşımızın ne demek istediğini bir kez daha kamuoyunu duyurmak istedik. Yapılan dünkü açıklama 6 arkadaşın onayı, istediği doğrultusunda yapıldı.Yalnız başınma yaptığım bir açıklama değildir. Biz
mahkeme başkanı ve üyeleri olarak verdiğimiz kararın arkasında durmak durumundayız. Karar mahkememizin iradesi dışında noktaya götürülmüşse bunu kamuoyuna açıklamak bizim görevimizdir. Kurumlar arasında bir
kavga olmaz. Her kurumun görev alanı vardır."
Kılıç,
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman
Paksüt'ün açıklamasını ise şöyle değerlendirdi; "Sayın başkanvekili zaten karşı görüşteydi. Osman Bey'in bu konudan haberdar olmaması normal"
YSK'nın kararının dün öğlen saatlerinde geldiğini ifade eden Kılıç, "Açıklamanın
akşam vakitlerinde olması tesadüftür."
DHA
Anayasa Mahkemesi kapatılan belediyelerle ilgili olarak
Danıştay ve YSK’nın ‘tüzel kişilikleri devam ettiği için seçime girebililer’ kararlarının Yüksek Mahkeme kararlarıyla çeliştiğini açıklayarak bunun Anayasa ihlali olduğunu vurgulamıştı. Başkanlık’tan yapılan açıklamada, belediyelerin
dava açmalarına ilişkin yasal sürelerin başlangıç tarihinin, 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un yayımlandığı 22
Mart 2008 yerine Mahkeme’nin gerekçeli kararının yayımlandığı 6
Aralık 2008’in esas alınarak Mahkeme kararının değiştirilmesine yol açan bir sonuca ulaşıldığı bildirilmişti.
Anayasa Mahkemesi'nin bu açıklamasının üzerine Başkanvekili
Osman Paksüt, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı imzasıyla kapatılan belediyelerin dava açma süresine ilişkin yapılan açıklamanın, ''
heyet kararı olmadığını'' ve ''açıklamada yer alan değerlendirmelere katılmadığını'' söyledi. Bu da kafalarda Anayasa Mahkemesi içerisinde bir fikir ayrılığı mı oldu şeklinde sorulara neden oldu.