Anayasa Mahkemesi Başkanı
Haşim Kılıç,
TBMM'nin,
Anayasa Mahkemesi'ne üye seçmesine yönelik eleştirilerle ilgili, ''
Meclis'in Anayasa Mahkemesi'ne seçeceği üye kaynağını iyi
kontrol altına alabilirseniz çok fazla problem çıkmaz.
Yargıtay ve
Danıştay üyeleri de orada kaynak olabilir, onlardan da seçilebilir. Meclis'in iradesinden geçmiş olmak kaydıyla kaynak belirlenebilir'' dedi.
Kılıç, AA muhabirinin çeşitli konulara ilişkin sorularını yanıtladı.
Anayasa taslağındaki, Anayasa Mahkemesi üyelerinin bir bölümünün TBMM tarafından seçilmesi yönündeki önerilere yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine Kılıç, dünyadaki Anayasa Mahkemesi modellerine bakıldığında, mahkemelerin mutlaka bir meclis ayağı bulunduğunu belirtti.
''Uygulamaya bakarak sonuca gitmeye çalışırsanız yanlış sonuca gitmiş olursunuz'' diyen Kılıç, uygulamaya değil, modele bakılmasını istedi.
Kılıç, 1961 Anayasası'nda da Anayasa Mahkemesi üyelerinin 3'te 1'inin Meclis tarafından seçildiğini belirterek, bu yöntemin 1982'ye kadar devam ettiğini anlattı. Kılıç, şöyle devam etti:
''Bu süre içerisinde Meclis'in seçtiği çok birikimli ve deneyimli arkadaşlar gelmiş buraya. Eğer kaynağı iyi
tarif edebilirseniz, yani Meclis'in Anayasa Mahkemesi'ne seçeceği üye kaynağını iyi kontrol altına alabilirseniz çok fazla problem çıkmaz gibi gözüküyor. Nitekim, Anayasa Mahkemesi olarak bizim daha önce hazırladığımız anayasa değişikliği önerisinde de belli bir sayının Meclis tarafından seçilmesi gerektiğini belirtmiştik. Ama biz orada 'şu şekilde gelirse' diye kayıtlama yapmıştık. Eğer o kaynak, iyi şekillendirebilirse, iyi belirlenebilirse sorun yaşanmaz. Yargıtay ve Danıştay üyeleri de orada kaynak olabilir, onlardan da seçilebilir. Meclis'in iradesinden geçmiş olmak kaydıyla kaynak belirlenebilir.''
BİREYSEL BAŞVURU HAKKI-
Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı tanınması gerektiğini belirterek, böylelikle Türkiye'den
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (
AİHM) giden
dava sayısında azalma yaşanacağını söyledi.
Mevcut uygulamada, Anayasa Mahkemesi'ne yasaların iptali için sadece ana muhalefet partisi, en az 110 milletvekili ve mahkemeler tarafından başvuru yapılabildiğini anımsatan Kılıç, Anayasa Mahkemesi'nce daha önce hazırlanan anayasa taslağında da bireysel başvuru hakkına ilişkin önerilerin yer aldığını kaydetti.
Bu konuda Anayasa Mahkemesi'nden bir
raportörü
Almanya örneğini araştırması için süreyle Almanya'ya gönderdiklerini anlatan Kılıç,
raportörün konuyla ilgili raporunu hazırlayacağını söyledi.
Almanya'da bireysel başvuruyla gelen dosyaların, ilk olarak ön inceleme komisyonunda elemeye tabi tutulduğunu belirten Kılıç, Almanya'da yapılan 100 bin bireysel başvurudan sadece 3 binin esastan görüşüldüğü, diğer 97 bin dosyanın ön incelemede elendiği örneğini verdi. Kılıç, aynı sistemin Türkiye'de de yapılması halinde iş yükünün artması gibi bir durumun söz konusu olmayacağını kaydetti.
Böylelikle Türkiye'deki iç hukuk zincirine Anayasa Mahkemesi'nin da dahil olacağını belirten Kılıç, Anayasa Mahkemesi'nden sonra yine AİHM'e başvuru yapılabileceğini kaydetti. Bireysel başvurunun Anayasa Mahkemesi'nin diğer mahkemelerin temyiz makamı gibi görülmemesi gerektiğine işaret eden Kılıç, Anayasa Mahkemesi'ne tanınacak bu hakkın Yargıtay ve Danıştay kararlarına karışma anlamı taşımayacağını vurguladı.
DTP HAKKINDAKİ KAPATMA DAVASI
Kılıç, Demokratik Toplum Partisi (DTP) hakkındaki
kapatma davasıyla ilgili Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesindeki ''seçime sokulmama, üyelik
dondurma ve olası
Hazine yardımından yoksun bırakma'' gibi
tedbir istemleri hakkında raportörün raporunu tamamlaması halinde bu ay içinde karar verilebileceğini ifade etti.
DTP'nin kapatılması istemiyle açılan davanın ne zaman sonuçlanacağı hakkında bir şey söylemenin mümkün olmadığını ifade eden Kılıç, Anayasa Mahkemesi'nde bir
kapatma davasının karara bağlanması için en az 6 ay süre gerektiğini, bu sürenin davanın sürecine göre uzayabileceğini belirtti.
DEHAP DAVASINDA EK RAPOR BEKLENİYOR-
DEHAP'ın kapatılması istemiyle açılan davada, iddialara konu kişiler hakkında yerel mahkemelerde açılmış davaların sonuçlarının geldiğini bildiren Kılıç, bu doğrultuda raportörün ek raporunu yazdığını, bu raporun tamamlanmasının ardından davanın karara bağlanacağını söyledi.
Haşim Kılıç, Yüksek Mahkeme'nin
Yüce Divan yargılamaları nedeniyle iş yükünün biriktiğini, iptal davalarının gerekçelerinin yazımında yığılmaların meydana geldiğini anlattı. Bu nedenle yoğun bir şekilde çalıştıklarını kaydeden Kılıç, 29
Ekim 2008'de bitirilmesi planlanan mahkemenin yeni
hizmet binasına taşınırken işleri hemen hemen bitirmiş olmayı planladıklarını belirtti.
Kılıç, yerel mahkemelerden
itiraz yoluyla gelen davaların Anayasa'da öngörülen 5 aylık süre içinde karara bağlamayı amaçladıklarını bildirdi.
Anayasa Mahkemesi'nin yeni binasını, öngördükleri Anayasa Mahkemesi'nin iki daireli yapıya göre projelendirdiklerini ifade eden Kılıç, ''Dolayısıyla anayasada yapılması düşünülen değişiklikleri bekliyoruz. Ne olacak ne bitecek bilmiyoruz. Eğer böyle şekillenirse bizim yerimiz buna hazır, değilse zaten mevcut duruma göre çalışmaları sürdürürüz'' dedi.
AA