Hastaları avuç içinden tanıyacak sistem, 1 Nisan'dan itibaren tüm özel ve üniversite hastanelerinde uygulanmaya başlanacak.
Sağlık karnelerinin kaldırılarak Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) sisteminden kimlik numarası üzerinden onay alınmaya başlanmasının ardından usulsüzlüklerin tespit edilmeye başlanması üzerine ''Avuç İçi Kimlik Doğrulama Sistemi''ne geçilmesi kararlaştırılmıştı.
Geçen yılın Temmuz ayında ilk kez Konya'da, 1 Aralık'tan itibaren de 20 ilde uygulanmaya başlanan ''Avuç İçi Kimlik Doğrulama Sistemi'' ile özel ve üniversite hastanelerine başvuranlar, daha önce SGK sistemine kaydedilen avuç içi damar görüntüsünden tanınacak. Sistem, başvuru noktalarına yerleştirilecek cihazlar yardımıyla avuç içinden kimliği sorgulanacak hastaya onay vermediği takdirde, tedavi gideri SGK tarafından karşılanmayacak.
Sadece insanların damar yapılarını algılayacak şekilde tasarlanan sistemde, tarama herhangi bir temas olmadan son derece hızlı yapılabilecek. Her bireyin, hatta ikizlerin bile avuç içi damarlarının yapısı ve konumu kendine özel ve benzersiz olduğu, ömür boyu değişmediği için bu bilgilerle sahtecilik yapılamayacak.
12 yaşından küçükler, her iki eli de olmayan ya da damar içi bütünlüğü bozulanlar, acile başvuranlar, serepral palsi, üst ekstremite felci ve benzeri nedenlerle avuç içi damar izi alınmayanlara avuç içi kimlik doğrulama işlemi yapılmayacak. Bu kişiler için uygulama önceki sistemdeki gibi olacak.
Sistem nasıl çalışıyor?
''Avuç İçi Kimlik Doğrulama Sistemi''nde, daha önce kaydı olmayan bir kişinin sağ ve sol elinin avuç içi damarları TC kimlik numarasıyla sisteme kaydediliyor. Bu kişi daha sonra herhangi bir özel ya da üniversite hastanesine başvurduğunda, yine TC kimlik numarası girildikten sonra iki elinden biri cihaza yerleştirilerek onay bekleniyor. Sistem, hastaneye başvuran hastanın daha önce kaydı yapılan aynı kişi olduğunu doğrularsa tedavi giderini kurum karşılıyor.