Yeni Şafak, önceki gün 'Suikastte paralel iz' başlıklı habere imza attı. İddia dün de Takvim'de 'Paris'te korkunç plan' başlığıyla yer aldı. 9 Ocak 2013'te yaşanan cinayetlerin şu an gündeme gelmesi kafalarda soru işaretine yol açıyor. BDP Milletvekili Gültan Kışanak, geçtiğimiz günlerde, “Çok iyi biliyoruz ki Paris'teki alçakça cinayeti AKP ve MİT birlikte işlediler. Ömer Güney'in kim olduğunu kimlerden talimat aldığı çok iyi biliyoruz.” açıklamasında bulundu. Bunun üzerine Başbakan Erdoğan, 10 Mart 2014 tarihinde Paris cinayetlerinden sözde paralel yapının sorumlu olduğunu iddia etti. Yeni Şafak ve Takvim'deki iddiaların bu açıklamaların ardından gelmesi dikkat çekiyor.

Paris'te bir yıl önce yaşanan infazda, Sakine Cansız'ın da aralarında bulunduğu 3 kadın, enselerinden vurularak öldürüldü. Suikastın faili olduğu iddia edilen Ömer Güney, 17 Ocak 2013 tarihinde tutuklandı. Cinayete ilişkin Ocak 2014'te video paylaşım sitesi YouTube'da şoke eden ses kaydı yayınlandı. Kayıtta, Ömer Güney'e ait olduğu söylenen kişinin Paris'teki cinayet öncesi planlarını, hangi sokaktan hangi eve gideceğine kadar çok detaylı suikast planları yaptığı ve MİT mensubu olduğu iddia edilen iki kişiyle detaylı konuştuğu görülüyor. İki kişi Güney'e silah alması için maddi yardım sözü veriyor. Bu ses kaydı üzerine MİT açıklama yaptı. “Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan cinayetleriyle teşkilatımızın kesinlikle bir ilgisi bulunmamaktadır.” denilen açıklamada, söz konusu iddialarla ilgili teşkilat bünyesinde idari soruşturmanın başlatıldığı belirtildi. Ancak hemen ardından Taraf gazetesi, şoke eden bir belge yayınladı. MİT'e ait olduğu iddia edilen 18 Kasım 2012 tarihli belgede, Sakine Cansız için MİT'in operasyon hazırlığı yaptığı yer aldı.

Ses kaydı ve belge göz ardı edilerek cinayetlerin Hizmet Hareketi'ne mal edilmeye çalışılması hukuksuzluk örneği. Taraf'ta yayımlanan MİT belgesinin sahte olup olmadığı, imzaları bulunanların el yazılarında yapılacak kriminolojik araştırma sonucunda ortaya çıkar. Bu iddialar, MİT tarafından bile güçlü bir şekilde yalanlanamamışken, havuz medyası, Camia'yı zan altında bırakmaya çalışıyor.

Zaman gazetesinin haberine göre, cinayetlerin işlendiği yer olan Fransa'daki adli merciler de katilleri ve azmettiricilerini yargılama hakkına sahip. Bu sebeple Fransa, Türkiye'den olayın çözülmesi için yardım talep etti. Fakat bu talebe karşılık adli işbirliğinde yol alınamadığı belirtiliyor. Cinayetlerin aydınlatılması, AB süreci açısından da önem arz ediyor.