'Hayata Dönüş Operasyonu'nda skandal!

Bayrampaşa Cezaevi'nde 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan 2000 yılındaki 'Hayata Dönüş Operasyonu' davasında skandal bir gelişme yaşandı.

'Hayata Dönüş Operasyonu'nda skandal!

Genelkurmay Başkanlığı, Türkiye tarihinin en büyük cezaevleri operasyonuna yönelik istenen bilgi ve belgeleri Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermedi. Mahkeme, 23 Kasım 2010'daki ilk duruşmada Bayrampaşa Cezaevi Özel Müdahale Planı ve sanık erlerden Hilmi Çolak'ın soruşturma sırasında alınan ilk ifadesinin aslını istemişti. Bu talebe, "Bilgi, belge yok, plan bulunamadı." şeklinde cevap verildi. Biri astsubay 38 erin yargılandığı 'Hayata Dönüş Operasyonu' davasının 23 Kasım 2010 tarihinde görülen ilk duruşmasında, sanık erlerden Hilmi Çolak, askerî yetkililerce mahkemeye gönderilen ifadenin kendisine ait olmadığını söyledi. İfadenin altında bulunan imzanın da kendi elinden çıkmadığını aktardı. Çolak'ın iki sayfa imza örneğini alan mahkeme, Jandarma'dan gelecek ifade tutağında bulunan imza ile alınan imzanın karşılaştırılması için bilirkişi görevlendirdi. Ardından Malkara İlçe Jandarma Komutanlığı'na yazı yazarak ifadenin aslını istedi. Jandarma'nın bu talebe cevabı, "İfadenin aslı bulunamadı." oldu. Mahkemenin bir diğer talebi ise Bayrampaşa Cezaevi'ne yapılan müdahalenin planlarına yönelikti. Bu amaçla Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı'na ilgili yazılar gönderdi. Yazıya cevap Jandarma Genel Komutanlığı'ndan geldi. Jandarma'nın yazısında da söz konusu planın bulunamadığı belirtildi. Mahkemeye gönderilen cevapta şöyle denildi: "Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 07 Aralık 2010 tarihli yazısında sanık Hilmi Çolak'ın 02.04.2006 tarihinde Malkara İlçe Jandarma Komutanlığı'nda alınan ifadesinin aslının gönderilmesi istenmiştir. Malkara İlçe J.K.lığı arşiv kısmında yapılan araştırma ve inceleme sonunda Hilmi Çolak'a ait ifadenin aslının bulunamadığı tespit edilmiş olup, iş bu tutanak müştereken hazır bulunanlarca imza altına alınmıştır." Öte yandan, yargılanan erlerin tamamına yakını, mahkemede soruşturma aşamasında verdikleri ifadeyi değiştirerek, Bayrampaşa Cezaevi'ne gitmediklerini Ümraniye'de görev aldıklarını anlattı. Bunun üzerine mahkeme heyeti, Genelkurmay Hareket Daire Başkanlığı'na, Jandarma Genel Komutanlığı'na müzekkere yazarak cezaevine yönelik müdahalenin planını istedi. Sanık olarak yargılanan erlerin nerede görev yaptığının anlaşılması için yazılan müzekkerede, 15 Aralık 2000 tarihli Bayrampaşa Cezaevi Özel Müdahale Planı'nın mahkemeye gönderilmesi istendi. Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gelen cevapta, özel müdahale planına ilişkin bilginin olmadığı ancak yargılanan erlerin Ümraniye Cezaevi'nde görev aldıkları anlatıldı. Müzekkerede şu ifadelere yer verildi: "Kayıtlarda yapılan araştırma ve inceleme neticesinde, Bayrampaşa Cezaevi Özel Müdahale Planı'na ilişkin bilgi ve belgenin olmadığı ayrıca söz konusu planın İstanbul J.Blg. K.lığında da bulunamadığının bildirildiğini arz ederim." Hayata Dönüş davasında mağdur avukatlarından Oya Aslan, bu cevabı komik ve çelişkili olarak değerlendirdi. Aslan, "Jandarma cevabında, Bayrampaşa'ya müdahale planının olmadığını söylüyor ama erlerin nerede görev yaptığını biliyor. Bu nasıl bir çelişkidir?" diyor. Mahkemenin aldığı bir diğer önemli karar da operasyonun yapıldığı dönemde görev alan üst düzey yetkililerle ilgiliydi. Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılan müzekkerede, "Operasyon emrini veren dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, kuvvet komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, Cezaevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'un da aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında herhangi bir işlem yapıldı mı?" diye sormuştu. Mahkemeye gelen cevapta söz konusu kişilerle ilgili hiçbir işlem yapılmadığı ortaya çıkmıştı. Savcılık sadece erlerle ilgili soruşturma yapıldığı bilgisini vermişti.
<< Önceki Haber 'Hayata Dönüş Operasyonu'nda skandal! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER