'Herkes beyaz torostan korkuyordu'

Güneydoğu'da 90'lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayet ve kayıplarla ilgili açılan davaya devam edildi.

'Herkes beyaz torostan korkuyordu'

Davanın bugünkü duruşmasında tanıklar dinlendi. Duruşmada, Cizre'de iş yerinde iken silahlı kişilerce alınarak götürülen ve daha sonra cesedi bulunan Ramazan Elçi olayı ile tanıklar dinlendi. Tanıkların verdiği ifadelerin tamamına, daha önceki tanıklarda olduğu gibi beyaz toros marka araç damgasını vurdu. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya; tutuklu sanıklar Albay Temizöz, Kamil Atağ, Tamer Atağ, Fırat Altın (Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ, Adem Yakin ve Kuktel Atağ katıldı. Davanın, bugün devam eden 17. duruşmasında tanıkların dinlenmesine devam edildi. Ramazan Elçi'nin ölüme götürüldüğü günü anlatan tanıklardan Abdullah Gök, Elçi'nin iş yerinin önüne bir araba gelip durduğunu, içinden iki kişinin inerek işyerine girdiğini belirterek, "İkisi de silahlıydı. Elçi'nin işyerine girdiler. Ramazan'ı alıp arabaya bindirip götürdüler. Ramazan, birkaç gün sonra ölü bulundu. Taziye kurdular, taziyesine katıldım." diye konuştu. Şırnak ve Cizre'de dolaşan toros marka araçtan herkesin korktuğunu anlatan Gök, o yüzden dikkatini çektiğini ve arabayı izlediğini dile getirdi. Gök, "Taksinin JİTEM'e ait olduğunu herkes biliyordu. JİTEM olmazsa kimse Elçi'yi götüremezdi. Araba durduğunda o yüzden dikkatimi çekti. Elçi'yi zorla götürdüler. Elçi'nin iş yerinin yakınında MİT binası vardı. Orada jandarma sürekli nöbet tutuyordu. Ramazan'ın kardeşi Nurettin Elçi'ye, 'Ramazan fakirdir hiçbir suçu yoktur ifadesini alıp bırakırlar. Rahat ol' dedim." şeklinde konuştu. "ELÇİ'Yİ, JİTEM OLMAZSA KİMSE GÖTÜREMEZDİ" Tanıklardan Ömer Elçi ise Ramazan Elçi'nin iş yerinin karşısında ithalat ve ihracat işi yapan dükanı olduğunu dile getirdi. Elçi, ellerinde kaleşnikof marka silah bulunan iki kişinin araçtan inip Ramazan Elçi'nin iş yerine girdiğini gördüğünü söyledi. Elçi, "Gündüz saatiydi. Ramazan Elçi'nin bulunduğu dükkan ile MİT dükkanı arasında yakın bir mesafe vardı. Gelen kişiler güvenlik güçlerine benziyordu. Ramazan'ı ilçe emniyet ve jandarmanın bulunduğu yöne götürdüler. İfadesini alıp bırakırlar diye düşündük. Esnaftı, aranan bir kişi değildi. Suçu da yoktu." diye konuştu. Aynı tarihlerde öldürülen Abdullah Elfeti olayı ile ilgili dinlenen tanıklardan Adnan Şık ise Temizöz'ün, o dönemlerdeki tehdit olaylarına dikkat çekti. Babasının, 1994 yılında Cizre Belediye Başkanlığına adaylığını gösterdiği için Temizöz tarafından jandarma komutanlığına çağrılarak tehdit edildiğini anlatan Şık, "Temizöz'ün çağrısı üzerine jandarmaya gittim. Babam DYP'den adaylığını göstermişti. Babam üç dönem başkanlık yapmıştı. Bana babamın aday olmayacağını, olması halinde her türlü kötülüğü yapacaklarını, Kamil Atağ'ı seçtireceklerini söyledi. Bize yapacağı en küçük kötülüğün ise arazilerin ekilmesine engel olacağını, buna rağmen ekmemiz halinde operasyon bahanesiyle panzerlerle ekinlerini ezeceğini açıkça söyledi." diye konuştu. Babasının buna rağmen adaylığını açıkladığını, ancak tehdit nedeniyle arazileri o yıl ekemediklerini anlatan Şık, "Sulanabilen 3 bin dönüm arazimizi 6 yıl boş kaldı. Bir şey ekemedik. Hatta terör tazminatı için valiliğe başvurduk. Jandarma, resmi olarak 4 yıl boş kaldığını valiliğe bildirdi." dedi. Karakolun yanında bulunan tarlasında büyük su motorları olduğunu, bu olayın ardından bir gece sökülüp götürüldüğünü anlatan Şık, "Kaldıraç olmadan bu motorlar götürülemezdi. Bir gecede söküldü ve götürüldü. Ayrıca, arazideki elektrik trafomuz patlatıldı. Tarlanın başınra karakol var, ancak bize haberleri olmadığını söyledi. Böyle bir olayı görmediklerini söylediler." şeklinde konuştu. "TEMİZÖZ'ÜN SAVCILAR ÜZERİNDE ETKİSİ VARDI" Tarlasından çalınan apartman değerindeki su motorlarının çalınması ile ilgili Temizöz'ün korkusundan savcılığa başvurmadığını dile getiren Şık, "Temizöz'ün o dönem ilçede hakimiyeti vardı. Hatta savcılar üzerinde bile etkisi vardı. Böyle bir durumda nasıl gidip savcılığa şikayet edebilirdik. Devletin gücünü kullanan Temizöz'ün bunları yaptığını bildiğimiz için daha fazla zarara uğramak istemedik. Zaten suç duyurusunda bulunsaydık da bir şey değişmeyecekti. Çünkü ilçede her şey onun istediği gibi oluyordu." diye konuştu. TEMİZÖZ, SEÇİME İTİRAZ EDEN BABAMI TEHDİT ETTİ: OĞLUNU ÖLDÜRÜRÜM Eski Cizre Belediye Başkanı ve korucu başı Kamil Atağ ile herhangi bir husumetleri olmadığını dile getiren Şık, "Seçim döneminde ilçe seçim kurulu jandarmanın içine alınmıştı. Seçimden sonra sandıkların yarısı sayılmadan Temizöz bu iş bitmiştir, Atağ seçimi kazanmıştır diyerek, silahlarla kutlama yaptılar. Sandıklar, ilçe seçim kurulu yerine jandarmanın içine alındı. İkinci kez babam itiraz dilekçesi yazdı. Bunun üzerine Temizöz, babamı aradı, dilekçeyi verirsen oğlu ya da yeğenlerini öldüreceğini söyledi. Babam da itiraz etmedi." dedi.
<< Önceki Haber 'Herkes beyaz torostan korkuyordu' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER