BAŞI kesilerek öldürülen
Münevver Karabulut'un
babası
Süreyya Karabulut ile
cinayet zanlısı Cem
Garipoğlu'nun amcası
Hayyam Garipoğlu arasında para pazarlığına aracılık eden ve her iki tarafla yaptığı görüşmeleri gizli kameraya çeken Cemil Baran, Hayyam Garipoğlu'na 7 Eylül'le kadar süre vererek yaptıkları görüşmeleri basına açıklamasını istedi.
Süreyya Karabulut ile yaptıkları görüşmeyi içeren bir
kasetin Hayyam Garipoğlu tarafından çalındğını iddia eden Baran, “Verdiğim tarihe kadar benimle yaptığı gizli görüşmeleri açıklamazsa, ben görüşmelerimizi içeren kasetleri tek tek basına vereceğim” diye konuştu. Üzerinde
araba anahtarlığı, saat,
kalem şeklinde toplam 18 gizli
kayıt cihazı bulunduğunu söyleyen Baran, “Süreyya Karabulut'un bu parayı kabul etmesinde benim rolüm büyük. Bu nedenle vicdan azabı duyuyorum” dedi.
Kendisinin Gaziantep'te yayınlanan
Güneydoğu Gazetesi'nin ortağı ve istihbarat şefi olduğunu belirterek, basın kartını gösteren Cemil Baran, Süreyya Karabulut'la özel bir kanalda yayınlanan Müge Anlı'nın programında tanıştığını söyledi. Karabulut'la görüşmeleri sırasında kendisine maddi sıkıntılardan bahsettiğini söyleyen Baran, “Bir gün bana '
Başbakan beni kabul etmiyor' dedi. Ben de kendisine Başbakan ve danışmanıyla görüştürüceğime söz verdim. Bu arada tanıdıklarıma haber verdim. Benim Süreyya Karabulut'la samimi olduğumu herkes gördü. Bu sırada Hayyam Garipoğlu'nu Süreyya Karabulut'la görüştürmem için aracılar geldi. Zincirin ilk halkası Hayyam Garipoğlu, ikincisi
avukatı, üçüncüsü Ahmet isimli kişidir. Dördüncüsü ise E. adlı kişidir. Bu kişi bana Hayyam Garipoğlu'nun Süreyya Karabulut'un saçma saçma konuştuğunu, maddi manevi
yardım etmek istediğini söyledi. Ben de Süreyya Karabulut ile görüştüm. Süreyya Karabulut'un para kabul etmesinde benim çok büyük rolüm var. Bu konuda vicdan azabı da duyuyorum” dedi.
KASETLERİ ÇALDI
Hayyam Garipoğlu ile zaman zaman Kartal'daki bürosunda, Garipoğlu'nun Levent'teki evinin yakınında, Aksaray'da ve Eminönü'ndeki Yeni Cami'nin önünde buluştukları belirten Baran, “Hayyam Garipoğlu'na 5 tane kaset izlettirdim. Kaset izletmek için yaptığımız bu buluşmalarımızda el çabukluğuyla oğlu Fatih, gizli görüntülerin bulunduğu kaseti çaldı. Bunu inkar ediyorsa Fatih Garipoğlu'nun bilgisayarını inceleyin, onun bilgisayarında benden çalınmış 5 adet kaset var. Ben bunun farkına vardığımda Hayyam Garipoğlu'na o kasetlerin aslının bende olduğunu söyledim. O da bana 'Ya hemşerim biz sana güzelliğimizi yapacağız' dedi. Ben de 'ne yapabilirsin bana bir şey mi
teklif ediyorsun' dedim. O kasetlerin içinde Süreyya Karabulut ile yaptığımız konuşmalarımız ve bazı çok önemli açıklamalar var. Bu konuşmaları da Eylül'ün yedisinde açıklayacağım. O kasette çok hayati konular var” dedi.
BAŞIMA GELECEKLERDEN GARİPOĞLU SORUMLUDUR
Cemil Baran, Süreyya Karabulut'un yaptığı görüşmelerde önceleri parayı kabul etmediğini, daha sonra ne kadar para veriyorlar diye sorduğunu belirterek “Şok oldum, ben bu konuşmaları kendimi garantiye almak için görüntüye aldım. Süreyya Karabulut tamamen
Allah adamıdır. Kimseye zarar gelmez, ama bana gelen gizli telefonlardan, bu gün kafama saksı düşse, bana herhangi bir zarar gelse, araba çarpsa, ayağım taşa değse bunun tek sorumlusu Hayyam Garipoğlu'dur” dedi.
Süreyya Karabulut ile yaptığı görüşmelerde bazı şartlar öne sürdüğünü ileri süren Baran “Birinci şart
Cem Garipoğlu'nun teslim edilmesi, ikinci şartın
Münevver Karabulut adına okul yapılması, üçüncü şartın 3 milyon
Euro'nun kendisene teslim edilmesiydi” dedi.
GARİPOĞLU BENDEN ŞÜPHELENDİ
Hayyam Garipoğlu'nun telefonunu Süreyya Karabulut'tan alarak aradığını söyleyen Cemil Baran gelişmeleri şöyle anlattı:
“İlk aradığımda Garipoğlu benden şüphelendi. Daha sonra
Kahraman Emmioğlu'nu tanıdığımı söyleyince ona bir güven geldi ve benimle konuştu. Araya neden adamlar koyduğunu sorduğumda araya kimseyi koymadığını söyledi. Buluşmaya karar verdik. Aynı
akşam gece 11.00'de yanıma eşiyle birlikte geldi. Kendisiyle görüştük, görüşmelerimizi kasete aldım. Süreyya Karabulut'un teklifini ve şartlarını kandisine ilettim. 'Ne parası. Cem zaten teslim olacak ya da polis yakalayacak. Zaten okul yaptırıyorum bunu da yaptırırım. Paraya gelince ben sana haber ederim' dedi. Tüm bu konuşmaları görüntüye aldım. Daha sonra gitti. Ertesi gün Süreyya Karabulut aradı görüşmelerimizi anlattım.”
CEM GARİPOĞLU YALNIZ DEĞİLDİ
Hayyam Garipoğlu'nun her gün kendisini arayarak görüntü var mı diye, Süreyya Karabulut'un da 3 milyon Euro ne oldu diye sorduğunu ileri süren Baran, “Münever Karabulut'un sağ elinde anne Garipoğlu'nun sol elinde de babanın
doku örneği var. Bu açık ve net baba bu nedenle şu anda cezaevinde yatıyor. Bunu bana Süreyya Karabulut söyledi.
Anne şu anda ABD'de. Yakalandığı anda o da gözaltına alınacak.
Kasım Garipoğlu ismine dikkat edin. Kasım Garipoğlu ve Nida Garipoğlu, Hayyam Garipoğlu'nun babası
emekli hakim ve emekli avukat bunlara dikkat edin. Bu işin içine bütün sülale ve çalışanları girmiştir. Benim tahminime göre Cem onu canlı canlı keserken, anne baba içeri giriyor. Ben bunu Hayyam Garipoğlu'na da sordum. 'Belki olabilir ama bilmiyorum. Eğer müdahale edip Cem'e sarıldılarsa Münevver de annenin ayagından babanın kolundan tutmuş olabilir onun için doku örnekleri kalmış olabilir' dedi” diye konuştu.
Cem Garipoğlu'nun teslim olabileceğini ancak ailenin Cem'in konuşup kendilerinin yardım ettiğini söylemesinden korktuğu iddia eden Baran, Cem Garipoğlu'nun Ermenistan'da saklandığını ve ailenin ona yardım ettiğini ileri sürdü.
DHA