Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Başbuğ geçen ayın başında biz gazetecilere
müjde vermiş ve “7 gün 24 saat soru sorabileceğiniz bir basın dairesinin kurulduğunu ve başına da bir
Tuğgeneral Metin Gürak’ın getirildiğini” söylemişti...
Biz de bunu bir “devrim” olarak niteleyip Orgeneral Başbuğ’u alkışlamıştık. Çok sevinmiştik... Artık sorularımıza
yanıt alabileceğimiz bir merkez vardı karşımızda. Ve biz de kalkmış bu sütunda “1 ay önce” askeri konularla ilgili bazı sorular sormuştuk bu yeni açılan basın merkezine... Devlet sırlarını sorduğumuz filan yoktu. Yani
cevaplar o kategoriye girmezdi.
Ama heyhat... Meğerse aslında bu daire sanki bir tür “Sessizlik Dairesi” şeklinde kurulmuş... Bırakın sorulara hemen cevap vermesini, nezaketen bile “Sorularınıza gereken yanıt hazırlanmakta olup filanca tarihte bildirilecektir” diye bir
mesaj bile gelmedi...
Peki o zaman şu yorumu yapmamız yanlış mı? Orgeneral Başbuğ eksik söylemiş... Burası
“Soru sorulması serbest ama cevap verilmesi yasak” diye
tarif edebileceğimiz bir tür basın ve halkla ilişkiler dairesi, merkezi imiş...
Onun için bundan böyle zahmet edip,
emek harcayarak herhangi bir soru sormanın hiçbir anlamı kalmamış durumda... Çünkü cevap alamayacaksınız...
Ayrıca siz hiç “soru almayı kabul etmeyen” bir basın dairesi başkanı gördünüz mü?
Basın toplantısı yapıp, basının sorularına cevap vermemek durumu. Basının sorularına cevap vermeyeceksen o zaman yapma
basın toplantısını olsun bitsin... Veya adını değiştir ve “basın toplantısı” demek yerine başka bir şey söyle...
Ne bileyim, “Çay-
kahve içip kuru pasta yemek toplantısı” filan...
SEDAT SERTOĞLU/AKŞAM