Türkiye Şeffaflık Derneği yolsuzluk ve rüşvet ile ilgili bir anket çalışması yaptı. Derneğin resmi internet sitesinden yapılan ankette “Türkiye’de rüşvet ve yolsuzluğun ne ölçüde yaygın olduğunu düşünüyorsunuz” sorusu katılımcılara soruldu. Ankete katılan 1568 kişinin verdiği cevaplar arasında Türkiye’de yolsuzluk ve rüşvetin olmadığına inanan kimse çıkmadı.
YÜZDE 69 VAR DEDİ
Bugün Gazetesi'nin haberine göre, Ankette, “Yolsuzluğun ve rüşvetin ne şekilde yaygın olduğunu düşünüyorsunuz” sorusuna verilen en yüksek cevap yüzde 69.4 ile “Her yerde sistematik ve yaygın olduğunu düşünüyorum” oldu. “Bazı kurumlarda sistematik ve yaygın olduğunu düşünüyorum” cevabının oranı yüzde 24.6, “Sistematik olmayan, münferit olaylar olduğunu düşünüyorum” diyenlerin oranı ise yüzde 3.8 oldu. Hâlâ devam eden ankette “Yaygın olmadığını düşünüyorum”, “Türkiye’de rüşvet ve yolsuzluk yok” ve “Fikrim yok” diyen kimse çıkmadı.
Dernek tarafından ayrıca “Temiz siyaset için ilk adım: malvarlıkları açıklansın” imza kampanyası başlatıldı. Kampanyaya şu ana kadar 15 bin 205 kişinin imza attığı belirtildi.
UGANDA’DA BİLE ŞEFFAF
Yapılan açıklamada Rusya, Ukrayna, Uganda, Cezayir ve Tayland gibi ülkelerde milletvekillerinin dahi malvarlığının internet sitelerinde her yıl güncellenerek yayınlandığı aktarıldı.
Derneğin temiz siyaset için hazırladığı 5 maddelik yol haritasında şunlar yer aldı:
1.Siyasetçiler için Siyasi Etik Yasası acilen hazırlanmalı ve yürürlüğe konmalıdır. Siyasetçiler için etik düzenlemelerin bulunmaması önemli bir eksikliktir. Siyasi Etik Yasası, etik davranış kuralları, hediye alma, görev sonrası sınırlamalar, lobi faaliyetleri, çıkar çatışması kuralları ve malvarlığının açıklanmasına ilişkin düzenlemeler içermeli.
2. Tüm seçilmişler, üst düzey bürokratlar ve siyasi parti başkanlarının mal bildirimleri internet üzerinden halkla paylaşmalı. Etkili bir toplumsal izleme ve denetleme mekanizması için mal bildirimleri her yıl güncellenmeli ve oluşturulacak bağımsız bir kuruluş tarafından incelenmeli.
3. Yolsuzluk ve rüşvet gibi suçlar yasama dokunulmazlığı kapsamından çıkarılmalı. Türkiye’de yasama dokunulmazlığının yolsuzluk suçlarını da kapsayacak şekilde geniş tutulması, hesap verebilirliği ortadan kaldırmakta ve sorumluların cezasız kalması sonucunu doğurmakta.
4.Siyasi parti finansmanı sistemi şeffaflıktan yoksun ve bu durum siyasi partilerin gelir kaynakları ve giderlerinin izlenmesinde güçlük oluşturmakta. Seçim kampanyalarının finansmanına ilişkin düzenlemelerin yokluğu, kayıt dışı bağış riskini orta çıkarmakta ve büyük miktarda bağış yapanlara yönelik kayırmacılıklara kapı açmakta. Siyasi partilerin finansmanı ve denetiminde şeffaflık ve hesap verebilirliği güvenceye alacak bir sistem uygulamaya geçirilmeli. Seçim bütçeleri açıklanmalı ve etkin bir şekilde izlenmeli.
5.Bağımsız kuruluşların seçimleri izlemesini sağlayacak bir mekanizmaya ihtiyaç var. Bu mekanizmanın yokluğu şeffaf ve adil seçimlerin önündeki başlıca engel.