Hidayet Karaca, havuz medyasının yalanlarını ortaya çıkardı

Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, hükümetin yalan haber ve kara propaganda organı olan havuz medyasının yalanlarını gözler önüne serdi..

Hidayet Karaca, havuz medyasının yalanlarını ortaya çıkardı

İşte Hidayet Karaca'nın, Yeni Şafak ve Takvim Gazetesi'nin haberlerindeki yalanları ortaya çıkaran önemli açıklaması:

"YENİ ŞAFAK VE TAKVİM GAZETELERİNE CEVABIMDIR"

"Deveye ‘boynun neden eğri’ diye sormuşlar. Cevabı malum. Bugünlerde havuz medyası ile ilgili bir soru ortaya atılınca da cevabı malum oluyor...

Yeni Şafak bugün neresinden tutarsanız tutun elinizde kalan enteresan bir yazı yazmış. Yazıya göre benim ‘Hakan Fidan Obama’ya Gülen dosyası verdi’ iddiamı Beyaz Saray yalanlamış. ‘Bir cümlede ne kadar yalan olabilir ki?’ demeyelim ve üşenmeden sıralayalım:

YALAN 1- BU İDDİA BANA DEĞİL TAKVİM GAZETESİNE AİT

5 Mart tarihinde Ergun Diler imzasıyla ‘Tasfiye Olacak’ başlıklı bir yazı çıktı. Yazıda ‘Obama'ya, Gülen'le ilgili ilk ve en kapsamlı DOSYAYI o verdi! İçinde çok kıymetli bilgilerin olduğu bilinen klasörü MİT hazırladı ve 16 Mayıs'taki toplantıda OBAMA'ya sunuldu!’ ifadeleriyle Fidan’ın Obama’ya bir dosya verdiği dillendiriliyordu. (http://www.takvim.com.tr/Siyaset/2014/03/05/tasfiye-olacak)



YALAN 2- BEN HAKAN FİDAN OBAMA İLE DEĞİL, HOCAEFENDİ İLE GÖRÜŞTÜ DEDİM

Takvim gazetesinin haberinden 6 gün sonra Samanyolu Haber Televizyonunda 11 Mart tarihinde yayınlanan bir programımızda 16 Mayıs’ta Hakan Fidan’ın ABD’de bulunduğu sırada yaptığını bildiğimiz görüşmeyi, Hocaefendi ile görüşmesini açıkladım (http://www.kure.tv/haber/1452-gundem-ozel/gundem-ozel-hidayet-karaca-11-mart-2014/5-Bolum/147910/

Konu ile ilgili hala bir açıklama yapılmayınca bundan 8 gün sonra 19 Mart’ta da Twitter üzerinden bu dosyaların verilip verilmediğini ‘sordum’. Yani kendi iddialarının doğruluğunu sorguladık. Yani yine ‘Hakan Fidan Obama’ya dosya verdi’ ifadesi yok:



YALAN 3: BEYAZ SARAY YALANLADI İDDİASI DA YALAN

Haberlerine bakıldığında Beyaz Saray’dan aldıklarını söyledikleri ve yalanlama dedikleri ifadenin ‘We decline (to) comment’ yani ‘Yorum yok’ anlamına gelmesine karşın, ‘Bu iddiaları resmen ret ediyoruz’ (Çeviri gibi imla olarak da yanlış ama aynen böyle yazmışlar) şeklinde çevirmişler. Azıcık İngilizce bilen birinin ulusal bir gazetede bu kadar büyük bir hata yapması nasıl mümkün olur? Ancak daha evvel de hayali röportajlar yapanların (CHRISTIANE AMANPOUR olayını hatırlayalım), röportajlarda kullanılmayan ifadeleri kullanılmış gösterenlerin (Chomsky örneği) hayali yazılar yazmasına da şaşmamak lazım.

Madem –tekrar- gündeme getirdiler, biz de tekrar soruyoruz:

Neden bu iddiayı yalanlamadılar? 

Havuz medyalarına yalan haber yaptırmak yerine neden kendileri açıkyüreklilikle çıkıp yalanlamıyorlar?

Konu ile ilgili yakında kamuoyuna başka açıklamalar yapacağımı da buradan saygılarımla duyururum."


<< Önceki Haber Hidayet Karaca, havuz medyasının yalanlarını ortaya... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER