Hizbullah terör örgütü davasının ilk
duruşmasında
tutuklu sanıklardan örgütün
Türkiye sorumlusu olduğu iddia edilen Mehmet
Bahattin Temel ile
Hacı İnan'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın
tahliyesine karar verdi. Böylece davanın tutuklu sanığı kalmadı.
İstanbul 14.Ağır
Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık
Hacı İnan, iddianamenin nihai bir karar olmadığını belirterek, ''Ancak iddianamenin bir şerefi, haysiyeti olmalı'' dedi.
Anayasal düzeni şiddet ve cebir kullanarak değiştirmeye çalışmakla suçlandığını söyleyen sanık Hacı İnan, şöyle devam etti:
''12 senedir F
tipi cezaevindeydim. Cezaevinde bir
makas bile zimmetle veriliyor. Makası kaybedince yenisini de vermiyorlar. Bu şartlardaki bir insan nasıl olur da şiddet kullanarak anayasal düzeni değiştirebilir? Cumhurbaşkanı,
Başbakan olan zat ile 80 öncesi beraber çalıştık. Onlar da aynı ıstırabı yaşadılar. Doğulu olsalardı belki de benim yaşadığım durumu yaşayacaktı. Cumhurbaşkanı
dindar. Ben ona karşı niye terör uygulayayım? Referandumda '
evet' oyu kullandım. Bu topraklarda
Müslüman halka
baskı vardı. Yavaş yavaş bu durum değişiyor. Halk sabretti karşılığını alıyor.
Kuran hafızıyım. İlahiyatçıyım. Bir ilahiyatçıya bu kadar kolay
terörist denebilir mi? Doğru Haber Gazetesi benimle söyleşi yaptı. Orada Kuran'da Hizbullah geçiyor. Her mümin Hizbullah'dır, yani Allah'ın dinini kabul eden... Bu anlamda ben Hizbullah'ım. Bununla iftihar ediyorum. Bundan dolayı 11 yıldır içerdeyim. Müslümanlıktan başka suçum yok. O deliklerde Kuran, namaz dersi verdim. 'Müslümanlıktan dolayı seni yargılıyoruz' desinler bin defa yargılanırız. Bu denmiyor. Bu süreci olumlu buluyoruz. Müslümanların hayrınadır. Niye bu süreci terörize edeyim? Baskılar yavaş yavaş kalkıyor niye yerin altına ineyim?''
Sanık İnan,
mahkemenin 12 senedir infazları kendisinin yaptığını tespit edemediğini öne sürerek, ''Ancak bu iddianameyi hazırlayan savcı tespit edebildi. Bu kadar rahat karar verilebilir mi? Ben kime terör yaptım. Bazı insanlara Allah'ı anlattım. Bunun nesi terör? Buna ABD,
İsrail 'terör' diyor'' diye konuştu.
İddianamede, yakalandığında evinde
silah ele geçirildiğinin belirtildiğini ifade eden İnan, bunun tamamen yalan ve
iftira olduğunu öne sürdü.
İnan, evinde yakalanmadığını, otogara giderken gözaltına alındığını ve üzerinde veya evinde silah olmadığını savundu.
Tahliye olduktan 12 gün sonra örgüt kurmaktan yargılandığını kaydeden İnan, bunun mümkün olamayacağını, zaten evinin önünde de sürekli polislerin
nöbet tuttuğunu kaydetti.
Tahliye olduktan sonra kaçmak gibi bir niyetinin asla olmadığını söyleyen İnan, adli
kontrol işlemlerini kendisinin takip ettiğini belirtti.
İnan, ''Gözaltına alındıktan sonra Emniyetteki sorgumda 'Evimde bulunduğu iddia edilen porno soruldu. Bu iğrenç bir iftiradır. Ben hayatım boyunca evime hiç televizyon almadım. Böyle bir şeyi asla kabul edemem bu bir tür iğrençliktir'' dedi.
Diğer sanıklarda savunmalarında, haklarındaki suçlamaları kabul etmediler.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık avukatları da müvekkillerinin tahliyesini talep ettiler.
Duruşmaya verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, suç vasfının değişme ihtimalini göz önüne alarak tutuklu sanıklar Mehmet Bahattin Temel, Fikret Gültekin, Sait
Şahin, Mehmet Şefik Temel'i oy çokluğuyla, Hacı İnan ve Mehmet Eşin'i ise oybirliği ile tahliyesine karar verdi.
Böylece söz konusu davada tutuklu sanık kalmadı.
Duruşma ertelendi.