Yapılan incelemede terör örgütü Hizbullah’ın çok sayıda kişiyi fişleyerek arşivlediği ortaya çıktı. Hizbullah’ın, imamlar, işadamları, öğretim üyeleri, kamu kurum amirleri ve öğrenciler hakkında da bilgi topladığı belirlendi. Fişleme bilgilerinde Dicle Üniversitesi Rektörlüğü ve üniversitedeki öğretim üyelerinin dünya görüşleri, kişilikleriyle ilgili bilgiler ve sorguya alınan kişilerle olan diyaloglar da yer alıyor. Bölgede istihbaratı yapılan ve hedef listesine konulan işadamları, gazeteciler, bilim adamları ve politikacılara ait bilgiler de harddisklerde çıktı. 24 harddiskin 567 sayfalık çözümü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından 2 Nisan’da Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Örgüt yöneticilerinden Edip Gümüş, Cemal Tutar, Mehmet Sudan ve Mahmut Demir’in de aralarında bulunduğu 30 sanığın yargılandığı davanın dosyasına giren bilgilerin büyük bölümü Diyarbakır’la ilgili. Çözümü yapılan harddisk, CD ve kasetlerde ayrıca, terör örgütünün öldürmeden önce sorguladığı kişilerin ifadeleri de yer alıyor. Hizbullah’ın ayrıca örgüt içinde de sıkı bir istihbarat yaptığı, içlerinde bulunan ve ‘MİT’, ‘JİTEM’, ‘polis’ olduğundan şüphelenilenlerle ilgili bilgiler de yer alıyor. ‘Ölüm sorgusu terör örgütü bilgisayarında’ Bilgisayar harddiskinde “polise çalıştığı” gerekçesiyle Hizbullah’ın sorguladığı İ.A.’nın ifadesi de yer alıyor. Sorgucu: Sen Müslüman bir babanın oğlusun, bu davaya hizmet edecektin. Baban çok iyi insanmış ki, bu kısa yoldayken sen ele düştün, hem de başkasının değil Hizbullah’ın eline. İ.A.: Ben daha yolun başındayım. Sorgucu: Yolun başındasın. Çok samimi bir şekilde dökülüp dönersen, davaya çok büyük bir hizmet edersin. Yoksa seni öldürebilirdik. İ.A.: Kimsenin haberi yok ki zaten. Sorgucu: Kimsenin haberi yok, kafasına arkadan 2 kurşun sıkılacak, gelip diyecekler işte o otomotivde iki kişi öldürülmüş. Sadık şekilde çözül, neyin var neyin yoksa şey et, sonra piyasaya kılıfını hazırlarız