Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in soru önergesiyle ‘Cemaat’e kumpas’ hazırlığı Meclis gündemine otururken, hükümetin göreve getirdiği isimlerin Hizmet Hareketi’ne karşı önyargılı kişiler olduğu ortaya çıktı.
İstanbul terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı olan Mustafa Çalışkan da bu isimlerden biri. Çalışkan’ın Hizmet Hareketi’ne yönelik kurulan kumpasın planlayıcılarından olduğu Ergenekon soruşturması kapsamında ortaya çıkmıştı. Çalışkan’ın ‘işkenceci polis’ olarak tanınan eski İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan’ın sağ kolu olduğu belirtiliyor. Hatırlanacağı üzere Adil Serdar Saçan, 13 Eylül 2001’de Albayrak Holding ve Yeni Şafak Gazetesi’ne baskın düzenleyerek Mustafa Albayrak ve Tufan Mengi’yi gözaltına aldırmış ve yaptığı işkence doktor raporlarına yansımıştı.
MASA BAŞINDA KOMPLO
2008 yılında dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Zekeriya Öz’e gönderilen ihbar mektubunda emniyet müdürleri Adil Serdar Saçan ve sağ kolu Mustafa Çalışkan’ın geçmiş yıllarda Hizmet Hareketi’ne yönelik komplo hazırladıkları ortaya çıktı. İhbarcıya, “Gülen Cemaati hakkında onca çalışmaya rağmen iddialarını destekleyici bilgilere ulaşamadıklarını ve bu nedenle grup hakkında masa başında hazırlanmış ihbar mektupları ve sözde eleman görüşmeleriyle işlem yapacaklarını” söyleyen Mustafa Çalışkan, hazırladıkları belgelerden bazılarını ihbarcıyla paylaşmış. Savcılığa ulaşan belgeler sonrasında Organize Şube Müdürlüğü arşivinde yapılan incelemelerde Adil Serdar Saçan’ın cemaatin İstanbul’daki faaliyetlerine yönelik ‘çıkar amaçlı suç örgütleri kanunu’ kapsamında DGM Başsavcısı’ndan proje grubu oluşturulması için onay aldığı görüldü. Belge üzerinde bulunan el yazılarının yapılan inceleme sonucunda Adil Serdar Saçan’a ait olduğu tespit edildi. Ancak belge üzerinde dikkat çeken en önemli ayrıntı komplo itirafında bulunan Mustafa Çalışkan ismi.
Mustafa Çalışkan, 17 Aralık yolsuzluk soruşturması sonrasında İstanbul Terörle Mücadele şube müdürü oldu ve son atamalarda terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı olarak atandı. Çalışkan geçtiğimiz günlerde de yapılacak operasyonlarda sahte delillerin yerleştirilmesi konusunda personelini ikna etmek için bir akademisyenden savaş hukuku ve hile fetvası istediği iddiası ile gündeme gelmiş, iddia akademisyen tarafından sert bir dille yalanlanmıştı.
HAYALÎ KİŞİLERLE GÖRÜŞME TUTANAĞI
Gülen grubu içerisinde itirafçı ve x şahıs adını verdikleri hayalî şahıslar üzerinden oluşturulan sahte belgelerle Gülen cemaatine yönelik proje grubu kuran Saçan ve Çalışkan ikilisi 2 yıl aradan sonra gerekli delil elde edilememesi üzerine savcılığa yazı yazarak, “Gülen cemaati emniyette etkin olduğundan operasyonun başka birimlerce hazırlanarak Organize Şube Müdürlüğü’nce yapılmasını” talep etmiş. Hayalî kişilerle yapılan görüşme tutanağındaki ifadeler ise kamuoyunun son günlerde sıkça duyduğu iftiralarla örtüşüyor.
İşte 2008 yılında savcıya gönderilen ihbar mektubu
“Sayın savcım, ben bir müddet Mustafa Çalışkan müdürle birlikte çalışan daha sonra bu şahsın Adil Serdar Saçan ile birlik olup masumlara yaptıkları işkence ve haklarında uydurdukları komplolar ile haklarında haksız soruşturmalar açtıklarını ve gerçek yüzlerini gören biriyim. Mustafa Çalışkan, tayini Batman'a çıkınca eşyalarını toplarken bana Fethullah Gülen'in emniyetteki adamlarına yönelik çalışma başlattıklarını, iddiaları ve istihbari bilgileri kendisinin Adil Serdar'a verdiğini ancak bir sonuca ulaşamadıklarını, o kadar çalışmaya rağmen kendi iddialarını destekleyici bilgilere varamadıklarından Adil Serdar ile birlikte bu grup hakkında masa başında hazırlanmış, basit ihbar mektubu ve sözde eleman görüşme tutanakları ile artık bunların köklerini kazıyacaklarını söyledi. Hatta bana kendi el yazıları ile yazdıkları tuttukları notları gösterdi. Bunlardan bir tanesi x şahıs tutanağı ki tam bir komplo mühendisliği işi. X şahıs tutanağında Adil Serdar müdürün kendi el yazısıyla bazı eklemeler yaptığını görüyorsunuz. Hatta x şahıs eklensin diye ok çıkartıyor. Yani masa başında Mustafa Çalışkan ile Adil Serdar'ın hazırladığı bir kompozisyon. Akşam haberlerde duyduğum Tanju Güvendiren ismi de bu yazıya eklenmiş. Yani Fethullahçılar bu isimlere komplo yapabilirler diye tutanak tutuyorlar. Bu evrakları ben Mustafa Çalışkan'ın kendisinden aldım. Bugüne kadar korkumdan kimseye bir şey söylemedim ve kimseye gönderemedim. Bu tutanağın aslını bulursanız ve x şahsın imzası varsa bilin ki böyle bir şahıs yok ve imza ya Adil Serdar'a ait ya da Mustafa Çalışkan'a.”
Zaman