Gülen Vakfı tarafından Erzurum’da dördüncüsü düzenlenen iftar yemeğinde Gülen ailesinin fertleri buluştu.
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin kardeşi Seyfullah Gülen ile akrabalarının katıldığı iftar programı Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Duygusal anların yaşandığı iftar programında Hocaefendi'nin kardeşi Seyfullah Gülen'in sözleri programa damgasını vurdu. Bütün akrabaların katıldığı iftar programında, Hocaefendi'nin bulunmasını çok arzu ettiğini ancak katılamadığına dikkat çeken Seyfullah Gülen, gözyaşlarına hakim olmaya çalıştığı konuşmasında, "Birkaç senendir mutat olarak bu geleneği devam ettiriyoruz. İnşallah gelecekte de devam ettirmeye çalışacağız. Biz bir ideal insanıyız. Keşke büyüğümüz de aramızda olsaydı. Keşke O' da bu mutluluğu bizimle beraber tadsaydı. Ama felek bir gün öyle bir gün böyle. İnşallah büyüğümüzle bir gün beraber oluruz. Başka ne diyeyim. Birşey de diyemiyorum halim el vermiyor bir şey demeye." ifadelerini kullandı.
Hocaefendi'nin kuzenlerinden emekli imam Salih Salimoğlu, Hocaefendi'nin yakınlarının kamil bir İslamiyeti yaşamasının bir borç olduğunu ifade etti. Salihoğlu, akrabaların bir araya gelmesinin sıla-i rahim olduğunun ve islami bir dayanışmayı gerçekleştirdiklerini anlattı. Yaşanan sıkıntılı süreçte Muhterem Hocaefendi'nin yakınlarının sabır etmesi gerektiğine dikkat çeken Salimoğlu, "Sıla-i rahim islamiyetin çok önemsediği bir ibadettir. İman da müslümanın en değerli varlığıdır, Hocaefendi'nin akrabaları olarak sizlere yakışan iman ihsan boyutundaki imandır. Kamil imanın şartlarından birisi bela ve musibetler karşısında sabır ve metanet sahibi olmaktır. Hukuksuzluk birisine isabet ettiği zaman onun yardım ve desteğine koşmaktır. Allah muhsinleri güzel olanları sever. Kim bunlar? Bunların özellikleri geniş ve dar zamanda Allah rızası için durmadan infak ederler. Birinci özellikleri bu elleri cebindedir durmadan verirler. İkinci özellikleri onlar kin ve öfkelerini içlerine bastırırlar. Akıllarına geleni yapmazlar, ağzına gelenleri konuşmazlar. Müslüman ölçer, tartar, yutulması gereken yerde yutar." diye konuştu.
Gülen Vakfı Başkanı Numan Yiğit, Gülen ailesinin bütün fertleriyle bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi. Yiğit, söz konusu iftar programlarıyla kuşakların ve akrabaların birbirini daha iyi tanıdığını ifade etti. Yetişen yeni nesillerin ise hısımlık bağı ile birbirlerine daha da bağlandığına vurgu yaptı. Hocafendi'nin yakınlarının da şahsi maneviden nasiplendiğine işaret eden Yiğit, şöyle devam etti: "İçimizden çıkmış olan dünyanın tanıdığı büyüğümüz ve vesile olduğu çok önemli hizmetler var bu hizmetleri ilelebet Rabb'im devam ettirsin, büyüğümüze uzun ömür versin. Dünyaya yayılmış böyle şahsi manevinin üyeleri sayılırız akraba olduğumuz hasebiyle. Bu hizmetle yakınlığımızı var, akrabalık hakkını verirsek o şahsi manevi görevimizi ifa edebilirsek o şahsi maneviden kazananlar gibi oluruz. Bizler Hizmete olan yakınlığın hakkını vererek, Büyüğümüze yakınlığın hakkını vererek çocuklarımızı yetiştirmeliyiz. Hizmete ve büyüğümüze yakınlık gerektirdiği sorumlulukla hizmetlere dua edeceğiz."
Hocaefendi'nin yeğeni ve STV ana haberin sunucusu Kemal Gülen ise İstanbul, İzmir ve Bursa'da düzenlenen aile iftar yemeklerinin diğer şehirlere de yaygınlaştırılacağını söyledi. Gülen, iftar programlarının teşvikçisinin Hocaefendi olduğunu kaydetti. Malum sürece de değinen Kemal Gülen,"Malum içinde yaşadığımız bir mevsim var. Hocaefendi ve O'nunla beraber yürüyen insanlar için sert rüzgarlarla dolu üzüntü ve kederle dolu bu günler geçecek. Ümitsizliğe kapılmış değiliz. Biz güzel ve hayırlı işler yapıyoruz. bugüne kadar yaptığımız işler eksik olabilir ama yanlış değil. Rehberimizin eşliğinde yürüyoruz bu günler geçecek duaya çok ihtiyacımız var. Dünyanın değişik coğrafyalarından entelektüellerin tabiri ile insanlığın Hizmet Hareketi'ne ihtiyacı var." dedi.
CİHAN