Dünyaca ünlü Hollywood yıldızı Bruce Davison, özgür basına müdahale olarak tarihe geçen 14 Aralık operasyonunu Los Angeles'ta düzenlenen bir protestoda sert sözlerle eleştirdi. Türkiye'de yaşananları ABD'de 1950'lerde Wisconsin Senatörü McCarthy tarafından sürdürülen cadı avına benzeten XMen, Lost ve Star Trek gibi filmlerin oyuncusu, "Eğer benim ülkemde Başkan Obama, New York Times ve Wall Street Journal gibi gazetelerin yönetici ve muhabirlerini hakkında söylediklerini beğenmediğinden ötürü tutuklasaydı; eğer 'General Hospital', 'Brighter Show' gibi film yapımcılarını El Kaide'yi lanetledikleri için tutuklasaydı burada hayatın nasıl olabileceğini hayal bile edemiyorum." dedi.
California'da faaliyet gösteren Pacifica Enstitüsü tarafından düzenlenen ve Los Angeles'ta yaşayan Türklerin özgür basını hedef alan operasyonu protesto ettiği gösteride konuşan Davison, Zaman Gazetesi ve Samanyolu Yayın Gurubu'na yapılan baskıları eleştirdi. Yönetmenlik de yapan Davison, "Bizim ülkemizde de böyle bir süreç yaşanmıştı. İnsanlar düşüncelerinden ve inançlarından dolayı yargılandı; sorgulandı. O süreçte çok şey kaybettik." ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE GİBİ SEVDİĞİM BİR ÜLKEDE BUNLARIN YAŞANMASINI İSTEMEM
"Bir kaç yıl önce bunlar tam başlarken Türkiye'deydim. Şikâyetler daha yeni başlamıştı" diyen Davison, yaşanan baskının Türkiye'ye zarar verdiğini ve hiç bir ülkede iyi sonuçlanmadığını dile getirdi. McCarthy döneminin özgürlükler ve ifade özgürlüğüne verdiği zarardan hala acı çeken insanlar olduğuna işaret eden ünlü aktör ve yönetmen, Türkiye gibi çok sevdiği bir ülkede bunların yaşandığını görmekten nefret ettiğini dile getirdi.
2014 SONLARINDA MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ TARTIŞMAK İSTEMEZDİK
Batı Amerika Türkî Konseyi (West America Turkic Council - WATC) Başkanı Özkür Yıldız, "2014 yılı biterken medya özgürlüğünü böyle tartışmak istemezdik ama maalesef bu oldu." dedi. Demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne değer veren herkesi mücadeleye davet eden Yıldız, "Biz Türkiye'de değil dünyanın her yerinde medyanın özgür olmasını, düşüncenin özgür olmasını görmek istiyoruz. Son dönemde gördüğümüz şeylerden çok müteessir olduk." şeklinde konuştu.
Basını sindirme operasyonuna karşı yapılan protestoya destek veren Güney Kaliforniya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yard. Doç. Alice Marie Stek de, "Geçmişte Türkiye’deki baskıcı rejimlerle, askeri darbelerle, fikir hakları ve gazetecilere yapılan baskılarla mücadele eden bir hükümetin aynı yolu izlemekte olduğunu şaşkınlıkla izliyorum. Bu demokrasiyle asla bağdaşmıyor." diye konuştu.
Özgür basını hedef alan 14 Aralık operasyonu ve haksız gözaltıları Amerikalılara izah etmekte çok zorlandıklarını dile getiren Güney Kalifornia Üniversitesi Bayan Futbol Takım Teknik Directörü Ercan Özdemir de, "Buna ne İngilizcemiz, ne de mantığımız yetiyor. Bu çağ dışı uygulamalarla ülkemiz dünyaya kendini anlatamaz." ifadelerini kullandı.
BASINA DARBE OPERASYONUNA TEPKİLER ÇIĞ GİBİ
Basını sindirme operasyonuna yönelik İstanbul’da Çağlayan Adalet Sarayı önünde başlayan ve Türkiyenin dört bir yanına yayılan protestolar, yurtdışında da yankı buldu. Los Angeles şehrinde gösterilerle ünlü 'Federal Bina' önünde toplanan farklı kesimlerden işadamı, akademisyen, doktor ve öğrencilerden oluşan yüzlerce Türk, ağızlarına siyah bant yapıştırarak Türkiye’de temel hak ve hürriyetlere yapılan baskıya tepki gösterdi.
Türk bayrağı açan göstericiler, taşıdıkları İngilizce ve Türkçe, 'Özgür basın susturulamaz', 'Demokrasi Zamanı', 'Sahip çıkma Zamanı' yazılı dövizlerle tepkilerini dile getirdi.
CİHAN