Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, ''Hrant, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir Ermeniydi ve tüm yaşamı boyunca böyle çalıştı'' dedi. Uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Hrant Dink için Kumkapı'daki Meryem Ana Kilisesi'nde dini tören düzenlendi. Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II'nin yönettiği tören, yaklaşık 50 dakika sürdü. Mesrob II, ayinin ardından önce Ermenice, daha sonra Türkçe yaptığı konuşmada, Dink'in Malatya'da başlayan yaşam çizgisinin bugün burada son bulduğunu ifade ederek, zorluk ve mücadelelerle geçen yaşamının Dink'te cesur, duygusal ve gözü pek bir karakter yarattığını anlattı. Mesrob II, Hrant Dink'in etnik kökenine olduğu kadar vatanına da bağlı olduğunu kaydederek, ''Doğduğu yeri, büyüdüğü ülkeyi, yaşadığı ülkenin insanlarını, kendi ait olduğu köklerin değerlerini reddetmeden sevebildi. Cesur çıkışları, onun din, ırk, köken farkı gözetmeyen, insan sevgisiyle dolu, dürüst Anadolu insanı karakterinin dışa vurumuydu'' dedi. Hrant Dink'in demokrasinin ateşli bir savunucusu olduğunu ve onu ideal toplumun ön şartı olarak kabul ettiğini vurgulayan Mesrob II, Dink'i sadece gazeteci olarak tanıyanların, onun kimsesiz çocuklar için yaptıklarından habersiz olduklarını dile getirdi. -''ACI HEPİMİZİNDİR''- ''Hrant, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir Ermeniydi ve tüm yaşamı boyunca böyle çalıştı'' diye konuşan Mesrob II, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu vesileyle sormak istiyorum. Bu gibi suikastlardan sonra, maktulün kefeni üzerinden siyaset yapmak, evrensel ahlak kurallarına ne kadar sığar? Acı hepimizindir. Kayıp hepimizindir. Taziye, acıyı paylaşmak, acıyı hafifletmek demektir. Bu nedenle olayı kınarken, ülkemiz aleyhine yapılan olumsuz açıklamalar, yüreklerde yeni yaralar açmaktadır. Bu tür davranışlar, merhum Hrant'ın yaklaşımına tamamen aykırı düşmektedir.'' Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in başkanlığında tüm devlet erkanına ve vatandaşlara bu acılı günde Dink'in ailesine ve cemaate gösterdikleri yakın ilgiden dolayı teşekkür eden Mesrob II, şunları kaydetti: ''Olağanüstü duyarlılık sergilenmesi ve en kısa zamanda failin yakalanması memnuniyet vericidir. Ancak kesinlikle yeterli değildir. Gerçek azmettiricilerin belirlenmesi, ülkemizin barış ve huzur ortamı açısından zorunludur. Bir Hristiyan din görevlisi ve bir insan olarak, en kutsal hak olan yaşama hakkına saldıranları bir kez daha lanetliyorum. Fikir ve düşünce özgürlüğüne saygılı, değer veren insanlar olarak bazı insanlarımızın fikirlerini paylaşmasak bile, hiç kimsenin fikirlerinden dolayı bırakın katledilmesini, yargılanmasını ve ceza almasını bile kabul etmemeliyiz.'' -HRANT'IN MÜCADELESİ- ''Devletimizin ve Türk halkının, Ermenilerin binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olduğuna, yabancı ve potansiyel düşman olmadığımızı kabul edeceklerine, bizlerin düşman olarak algılanmamıza neden olan uygulama, tutum ve zihniyeti değiştirmek için okul kitaplarından ve okullarımızdan başlayarak toplumdaki bu Ermeni düşmanlığını yok etmeye yönelik çalışmaların ivedilikle ele alınacağına dair inancımızı hala koruyoruz'' diyen Mesrob II, şöyle konuştu: ''Hrant'ın mücadele ettiği konuların başında Türk - Ermeni diyaloğunun gelişmesi vardı. Bu konuda önemli mücadeleler verdi. Ve bu mücadelesi karşısında oluşan tepkileri cesurca göğüsledi. Ne mistik bir olgudur ki, kendi cenaze merasimi Türkiye ve Ermenistan yetkililerinin bir araya gelmesi için bir vesile oldu. Biliyoruz ki, bu vesilenin gerçek bir diyaloğa dönüşmesi, hepimiz gibi O'nu da mutlu ederdi.'' Patrik Mesrob II, konuşmasında, Türkiye ve Ermenistan cumhuriyetlerinin temsilcilerine, ayrıca Başpiskopos Barsamyan tarafından temsil edilen Tüm Ermeniler Katolikosu Karekin II'ye teşekkür etti. Bu arada, Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II'nin konuşması sırasında zaman zaman oldukça duygulu anlar yaşadı. Agos gazetesi önünde yapılan ilk tören ve Meryemana Kilisesi’nde gerçekleştirilen dini törenin ardından Hrant Dink, Balıklı Ermeni Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenazeden notlar Cenaze saat 09.55'de Agos gazetesi önüne getirildi. Cenaze töreninde toplam 8 bin 500 polis görev aldı. Ermenistan'dan 169 kişilik sanatçı ve aydın topluluğu cenaze töreni için İstanbul'a geldi. Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ve kızı, 09.30'da Agos Gazetesi'ne geldi. Gazete binasında bulunan kadınlar, törene siyah elbise üzerine beyaz şal ile katıldı. Müzisyen Erkan Oğur, cenaze töreni öncesinde Ermeni müzik aleti duduk ile Dink'in sevdiği bazı şarkıları çaldı. Törene katılanlar bir yüzünde Ermenice, bir yüzünde Türkçe 'Katil 301' -ve 'Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeni'yiz' yazılı dövizler taşıdı. Tüm uyarılara rağmen tören alanında birkaç kez 'Faşizme karşı omuz omuza' sloganı atıldı. Cenaze arabası ilerlerken halk karanfiller attı. Bazı küçük gruplar alana alınmadıkları için "halka değil, faşistlere barikat" sloganı attı. Agos Gazetesi'nin 'Emin misiniz' manşetli sayısı, büyük bir afiş halinde gazete binasına asıldı. Kortej önünde Sarıgelin türküsü söylendi. Etyen Mahçupyan'ı tören sırasında iki sivil polis korudu. Kiliseye alınmayan vatandaşlar, töreni polis bariyerinin ardından izledi. Osmanbey'deki Agos gazetesinden Yenikapı meydanına kadarki 8 kilometrelik yolda 10 binlerce kişinin katıldığı yürüyüş korteji oluşturuldu. Agos gazetesi önü, Saraçhanedeki Bozdoğan kemerinin ve bazı binaların üzerinde keskin nişancılar görev yaptı. Havadan helikopterle kortej takip edildi. Cenaze aracı Agos'tan Elmadağ kavşağına kadar ki 1200 metrelik güzergah boyunca Sarı gelin, Fırat türküsü ve Allı turnam türküsü eşliğinde ilerlerdi. Sarı gelin türküsünün hem Türkçe hem Ermeni versiyonu çalındı. Cenazeyle yürüyüş burada noktalanırken cenaze ve Dink ailesi cenaze aracıyla birlikte Kumkapı'daki Meryem ana kilisesine hareket etti. Hrant Dink'in yakın arkadaşı gazeteci Ali Bayramoğlu cenazeye yetişmek için polis kortejini aşamayınca güvenlik güçleriyle tartıştı. Ali Bayramoğlu, "Katilleri yakalayacağınıza bizi arayın, üzerimizde 10 tane bomba var." diyerek tepki gösterdi. Üzeri aranan Bayramoğlu içeriye alındı. Cenaze aracı öğlen 12.55'te tekrar kiliseye geldi. Kilisenin sağında aile yakınları, solda ise protokol yer aldı Cenazeye Türkiye'nin ve İstanbul'un değişik yerlerinden farklı kesimlerden vatandaşlar katıldı. Bunlardan birisi de bebek arabasıyla birlikte yürüyüşe katılan Poyraz ailesiydi. Bir yaşındaki bebekleri Nazdar ile birlikte yürüyüşe katılan avukat İnan Poyraz(32) " Biz Hrant Dink'i kardeş olarak gördüğümüz için buradayız. Biz tüm halkların kardeşçe bir arada yaşamasını istiyoruz. " dedi. Eşi Suna Poyraz da " O bizden biriydi. Böyle bir günde burada olmamız gerekiyordu. " ifadelerini kullandı. Poyraz ailesi gibi Macar bir çiftin de bebek arabasıyla yürüyüşe katıldıkları görüldü. Cenaze merasiminde kilisenin bütün ışıkları yakıldı. Cenaze törenine On binlerce kişi katıldı. Dink için yapılan bu tören sadece kendi alanlarında önemli işlere imza atmış entelektüeller için düzenleniyor. Kilise ve patriklik çevresinde Agos Gazetesi çalışanları ve patriklik görevlileri düzeni sağladı.Bu sırada Patrik Mesrop II ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin birlikte yürüdü. Burada da kısa bir dua töreni düzenlendi. Kilise yetkililerinin verdiği bilgiye göre yanlızca ermeni cemaaitinin önde gelenlerinin cenazeleri Patrikliğe götürülüyor. Ayrıca ermeni patriği sadece cemaatin önde gelenlerinin dini törenini yönetiyor. Patrikanedeki kısa törenin ardından Dink'in tabutu cenaze arabasına konuldu. Cenaze alkışlar eşliğinde mezarlığa uğurlandı. Bu sırada kilisenin çanları çaldı. Çan sesleri İkindi Ezanı ile birbirine karıştı. Cenaze 15.45'te mezarlığa ulaştı. Defin işlemi saat 17.00'a kadar sürdü. İstanbul'da trafik felç oldu. Bazı güzergahların trafiğe kapatılması nedeniyle insanlar işlerine gitmek için kilometrelerce yol yürümek zorunda kaldı. Sabah 07.30'dan itibaren Mecidiyeköy-Taksim istikametinde Halaskargazi caddesi, Cumhuriyet caddesi, Tarlabaşı bulvarı, Şişhane, Unkapanı ve Aksaray'da kortejin geçeceği yollar trafiğe kapatıldı.