Hukuk Fakültesi'nde skandal

Hukuk Fakültesi'nde bir öğretim görevlisini kürsüden uzaklaştırmak için belgeye sahte imza atıldığı iddiası mahkemeye taşındı.

Hukuk Fakültesi'nde skandal

Doç. Dr. Timuçin Muşul'un imzataklit edilerek Doç. Dr. Abdürrahim Karslı'ya komplo kurulduğu belirtiliyor. Soruşturmaya onay vermeyen rektörlük ise iddiayı araştırmak yerine Karslı'nın kademe ilerlemesini durdurdu. Doç. Karslı, kendisine tuzak kurulduğunu ileri sürüyor. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde kürsü başkanlığı kavgası sahte imza iddiası ile yeni bir boyut kazandı. Doç. Dr. Timuçin Muşul, İcra İflas Hukuku ve Medeni Usul Hukuku Anabilim Dalı'nda beraber görev yaptıkları Doç. Dr. Abdürrahim Karslı'ya soruşturma açabilmek için imzasının taklit edildiğini belirterek, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Sahte imza düzenleme işini Prof. Dr. Nevhis Deren Yıldırım'ın yaptığını ileri süren Muşul, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tankut Centel ile fakültenin sekreteri Suzan Çetinkaya'nın da sahte evrakı tasdik etmekle görevi kötüye kullandığını ifade ediyor. Ancak hukukî işlemin başlatılması için rektörlüğün onayı gerekiyor. Bunun üzerine savcılık, iddiaları soruşturmak için Devlet Memurları Kanunu'nu gereği İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne başvurdu. Rektörlük ise, Yıldırım ve Centel hakkında savcılığa soruşturma izni vermediği gibi herhangi bir işlem yapmadı. Ancak, sahte imzayla düzenlendiği iddia edilen belgelere dayanarak Abdürrahim Karslı aleyhine soruşturma açıldı. Muşul'un "Ben böyle bir imza atmadım." demesine rağmen soruşturma başlatan komisyon ise kendisini ilginç bir yöntemle savunuyor: "Belgelerin sahte olduğu iddialarını araştırmak komisyonun görevi dışında." Komisyon, Karslı'ya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verdi. Savcılık iddianamesinde yer alan bilgilere göre herhangi bir toplantı yapılmamasına rağmen 6 Temmuz 2006 tarihli bir tutanak hazırlandı. Tutanağa Muşul'un imzası taklit edilerek atılırken kendisi bu belgeden Abdürrahim Karslı aleyhine yürütülen soruşturma sırasında haberdar edildi. Eski öğrencisi ve 25 yıldır aynı kürsüde hocalık yaptığı Doç. Dr. Abdürrahim Karslı'ya yönelik suçlamaların yer aldığı tutanağı imzalamasının mümkün olmadığına dikkat çeken Timuçin Muşul, Prof. Yıldırım'ın imza sahtekârlığı yaptığını öne sürdü. Dekan Centel ve fakülte sekreterinin de sahte evrakı 'aslı gibidir' diye tasdik ederek görevi kötüye kullandığını iddia etti. Muşul, savcılığa verdiği dilekçede, tutanakların Doç. Dr. Karslı hakkında soruşturma açabilmek için delil imal etmeye yönelik hazırlandığını belirten Muşul, soruşturma dosyasında imzası taklit edilerek 6 Temmuz tarihli, hoca aleyhine düzenlenmiş bir tutanak bulunduğunu kaydetti. Sahte belgeyi, Karslı aleyhine açılan soruşturma sırasında soruşturmayı yürüten komisyonun başkanı Prof. Dr. Erhan Güzel'in uyarısı üzerine fark ettiğini ifade etti. Muşul, Prof. Dr. Nevhis Deren Yıldırım'ın 10 Temmuz 2006'da hazırlanıp imzalanan tutanakların üzerine önceki aylara ait toplantı tarihlerinin atıldığını ve içerikleri itibarıyla da Karslı hakkında açtırılacak soruşturmalara delil temini amaçlı olarak düzenlendiğini, okumasına fırsat verilmeden imzalatıldığını söyledi. İşin daha ileriye götürülerek zamanında yapılmayan aylık anabilim toplantılarına ilişkin tutanakların imzalaması için Karslı'ya götürülmediğini, ileride aleyhine kullanmak için bekletildiğini ifade etti. Soruşturma dosyasında 6 Temmuz tarihli bir tutanağın bulunduğunu, bundaki imzanın kendisine ait olmadığını kaydetti. Yıldırım'ın kendisini kandırarak bir kere imza attırdığını, kendisinin bunun farkına vardığını kaydetti. Tutanaklardan birinin yanlış tarihli olması üzerine kendisini ikinci defa oyuna getiremeyeceğini bilen Yıldırım'ın da sahtecilik yoluna gittiğini savundu. 'Özel belgede sahtecilik' suçunu düzenleyen TCK'nın 207. maddesi 3 yıla kadar hapsi öngörüyor 1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2) Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. Görevi kötüye kullanmak suçunu düzenleyen TCK'nın 257. maddesi: Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fikirlerimden ötürü tuzak kuruluyor Sahte olduğu iddia edilen belgelerle hakkında soruşturma açılan Doç. Dr. Abdürrahim Karslı, yıllardır kendisine hazırlanan bir tuzak olduğunu söyledi. Gerçekte bir fikrî çatışma yaşandığını söyleyen Abdürrahim Karslı, üniversitede belli bir zihniyetin hakim olmasının istendiğini ileri sürdü. İcra ettiği mesleğe bakılmayıp, insanların fikirlerine göre değerlendirildiğini ifade eden Karslı, Profesör Deren'in kendisine ceza verilmesini sağlamak için sahte imza atmakla birlikte ayrıca tüm tanıklar aksine beyan vermesine rağmen sahte darp raporu aldığını iddia etti. ZAMAN
<< Önceki Haber Hukuk Fakültesi'nde skandal Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER