Hukukçular harekete geçti: Kazılsın

Güneydoğu'da TSK bünyesinde yıllarca tercümanlık yapan Yıldırım Beğler'in itirafları, hukukçuları harekete geçirdi.

Hukukçular harekete geçti: Kazılsın

Şırnak Barosu, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, Beğler'in tarif ettiği yerlerde kazı yapılmasını istedi. Kazıda insanlara ait parçaların çıkması halinde kayıp başvurusu yapan kişilerden DNA örnekleri alınarak karşılaştırma yapılacak. Silopili Mehmet Bilgiç ve Halil Birlik, Irak'la ticaret yapan işadamlarıydı. Haftada bir Kuzey Irak'a mal götürüp getiriyorlardı. 7 Kasım 1996'da yine Irak'a gidiyorlardı. Silopi'den ticari taksiye binerek, 10 kilometre uzaklıktaki Habur Sınır Kapısı'na geldiler. Burada çıkış işlemlerini tamamlayan işadamları, komşu ülkeye doğru yola çıktı. Görgü tanıklarına göre işadamları, Türkiye sınırları içerisindeki Hezil Köprüsü'ne kadar gitti, burada Özel Kuvvetler'e ait bir grup asker tarafından alıkonuldu. Hikâyenin bundan sonrası yok. Mehmet Bilgiç ve Halil Birlik 13 yıldır kayıp. Aileleri, bütün araştırmalara rağmen iki işadamının akıbetini öğrenemedi. Ta ki Güneydoğu'da Genelkurmay'a 16 yıl tercümanlık yapan Yıldırım Beğler'in verdiği röportaja kadar. Beğler, işadamlarını, kendisinin de içinde bulunduğu grubun aldığını ve bölgede 'Mete Binbaşı' olarak nam salan Mustafa Levent Göktaş'a teslim ettiğini söyledi. Göktaş'ın iki işadamını infaz ettiğini ileri süren Beğler, cesetlerin Silopi'nin Aktepe köyü yakınlarındaki Ateşalan mevkiine gömüldüğünü aktardı. Bu itiraflar hukukçuları harekete geçirdi. Şırnak Barosu, söz konusu yerin kazılması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulundu. Baro Başkanı Nuşirevan Elçi ve kayıp işadamlarının aile avukatı Nazan Birlik, başsavcılığa dilekçeyi birlikte sundu. Avukatlar, özel yetkili savcı nezaretinde Beğler'in ifadesinde geçen ölüm tarlalarında kazı yapılmasını talep etti. Elçi, insanlara ait parçaların çıkması durumunda kayıp başvurusu yapan kişilerden DNA örnekleri alınarak karşılaştırma yapılacağını söyledi. Silahlı Kuvvetler bünyesinde 16 yıl görev yapan bir kişinin iddialarının ciddiye alınması gerektiğini vurgulayan Elçi, şöyle devam etti: "Halihazırda cumhuriyet başsavcılığına Silopi'deki kayıplarla ilgili 70'e yakın başvuru var. Söz konusu iddialar basında yayınlandıktan sonra Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı'nın harekete geçmesi gerekirdi. İddialar ivedilikle soruşturulmalıydı. Ama maalesef şu ana kadar gelişme yaşanmadı. Savcılardan önce başkaları harekete geçerse, deliller ortadan kaldırılabilir. Savcıların ellerini çabuk tutması gerekir."
<< Önceki Haber Hukukçular harekete geçti: Kazılsın Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER