Bildirideki vurgunun hukukta yerinin olmadığını belirten uzmanlar, siyasi partiler, dernekler ve diğer sivil kuruluşların bu tanıma sokularak baskı altına alınabileceği uyarısında bulundu.

Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Günday, “Legal görünümlü illegal yapıları nasıl tespit ediyorlar?” diye sordu. Daha önce bu tür bir kavramla karşılaşmadığını anlatan Günday, devletin konjonktüre göre birilerini düşman ilan ettiğini söyledi. Şu görüşleri dile getirdi: “Bu ifadeyi ilk ve son defa duymuş olacağız. Bir yapı illegalse illegaldir. Yasal görünümü olmaz. Neyi kastettikleri belli ama bunun yasal bir yolu olur. Önce illegal durumu tespit edersin. Onun da gereğini yasalar çerçevesinde yaparsın. Ayrıca illegal yapıları tespit etmek yargının görevidir. MGK, güvenlikle ilgili genel bir karar alır. Tutup da ‘Ahmet faildir, Mehmet yapılanmıştır’ diyemez.” şeklinde konuştu.

Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı avukat Mehmet Kasap ise, ‘legal görünümlü illegal yapı’ ifadesinin Anayasa ile güvence altına alınan ‘hukuk devleti’ ilkesine açıkça aykırı olduğunu belirtti. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin hukuki normlar hiyerarşisinde herhangi bir değerinin olmadığını vurguladı. MGK’nın kişisel gündemlerle meşgul olmasını eleştiren Kasap, “Açıkça milletin canını ve malını tehdit eden, hak ve özgürlükleri yok etmek için cebir ve şiddet kullanan yasa dışı örgütler varken, zorlama yorumlarla anayasal hakların gasp edilmesi ülkemizi 1990 yıllara götürür. Devletin güvenlik birimlerinin, cebir ve şiddet kullandığına dair hiçbir iddia olmayan yasal kurum ve kuruluşlarla değil, aleni şekilde suç işleyen, sokak ortasında güvenlik güçlerimizi şehit eden yapılarla mücadele etmesi gerekmektedir. Devletten beklenen, ‘legal görünümlü illegal yapılar’ icat etmek değil, gözümüzün içine baka baka yasa ve anayasa tanımayan  illegal görünüp, illegal işler yapan yapılarla mücadele etmesidir.” diye konuştu.

Zaman