Algı oluşturmaya yönelik bir girişim olarak gördükleri operasyonun hukuki olarak da altyapısının olmadığı uyarısında bulunan uzmanlar, hukukla oyun oynandığını söyledi. Prof. Dr. Niyazi Öktem, "Hukukla manipülasyon yapılıyor." derken gazeteci Taha Akyol, "İktidarın yargı üzerinde bir baskısı var." dedi.
Türkiye Evrensel Hukukun Neresinde isimli toplantı The Marmara Otel'inde başladı. Türkiye'nin önde gelen hukukçuları, gece saatlerinde başlayan ve KCK, Balyoz ve yolsuzluk soruşturmalarında görev alan çok sayıda rütbeli polisin gözaltına alındığı operasyonu değerlendirdi. Operasyonu "Anlaşılır gibi değil" diyerek değerlendiren ünlü hukukçu Niyazi Öktem, ani bir baskın ile bir takım yolsuzlukları gündeme getiren insanların alındığını belirterek şöyle dedi: "Bu ne anlama geliyor? Yolsuzlukların üzerine gitmeyin giderseniz biz size çullanırız anlamına geliyor. Anlaşılır gibi değil. Polisi yolsuzlukların üzerine gidenleri nötralize etmeye çalışıyorlar. Bildiğim kadarıyla o polislerin herhangi bir örgütlenme içinde olmasını düşünmek mümkün değil. Çünkü her meşrepten insan var. İdeolojik olarak nasıl örgütlenmiş olacaklar aklım hayalim almıyor."
BÖYLE BİR ŞEY GÖRMEDİM
Modern demokratik devletlerde bir yolsuzluk varsa ve bu yolsuzluk eğer hükümet cenahından geliyor ise hükümete haber vermeden soruşturmasının yapıldığını, bunun amacının delillerin yok edilmesinin önüne geçmek olduğunu belirten Öktem, "Evrensel hukuk budur. Güçler arasında dengeyi sağlayabilmek için yürütmenin karşısında yasamanın tek başına savcının emriyle rahatlıkla hareket etmesi lazım. Savcının bir de siyasal iktidara sorması halinde, deliller karartılır. 17 Aralık-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından önce hukuka uygunluk vardı da bu operasyonları yapanları da 'sen bunu nasıl yaparsın' diyerek içeri alıyorlar. Meclisteki o soruşturma komisyonunun ne kadar sulandırıldığını da görüyoruz. Deliller geldi şekle aykırılık nedeniyle komisyon başkanı iade etti. Hukukla oyun oynanıyor. Bu oyunlar çok rahatsız edici. Türkiye'de şu an neyin neye varacağını bilmemiz mümkün değil. Böyle bir kaos kaç yaşına geldim; 12 Eylül'ü, 27 Mayıs'ı gördüm şimdi darbe de yok ortada. Hukukla manipülasyon yapılıyor." dedi.
AKYOL'DAN SULH CEZA HAKİMLİĞİ YORUMU: HUKUK DEVLETİNDE BÖYLE ŞEY OLMAZ
Gazeteci Yazar Taha Akyol, Sulh Ceza Hakimliği uygulamasını eleştirdi. Akyol, "Şimdi Sulh Hakimliği diye bir müessese kurdular. İstanbul'a 6 tane tayin edildi. Bunlardan 3'ü 17 Aralık soruşturmasında tutuklamaların kaldırılmasında, Sarraf dahil olmak üzere, mal varlıklarının üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasına karar veren dolayısıyla hükümet yanlısı diye kamuoyunda tartışılan hakimler getirildi. Ben köşemde bunu eleştirdim, hukuk devletinde böyle bir şey olmaz." dedi. Uygulamanın hak ihlallerini daha da artıracağı yönünde endişeler bulunduğu yönündeki soruya da cevap veren Akyol, "Hükümet otoriterleşiyor, HSYK dahil olmak üzere yargıda, emniyette bir takım atamalar yaptılar. Genel olarak baktığımızda Türkiye'de yargı üzerinde iktidarın bir baskısı var." değerlendirmesinde bulundu.
İNTİKAM OPERASYONLARI ALGISI OLUŞTURULUYOR
Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Yard. Doç. Dr. Günal Kurşun ise operasyon ile algı çalışması yapıldığını söyledi. Operasyonu, yeni Türkiye'nin yeni hukukunun ilk uygulanması olarak gördüğünü belirten Kurşun, "Mart ayında ceza muhakemeleri kanunda değişiklikler yapıldı. Sulh Ceza Hakimliği geldi. Onların da ilk nüvelerinin bu operasyonla ortaya çıkmaya başladığını düşünüyorum. Operasyon Türkiye'nin hukuk devleti kavramında yeni bir kırılma anını işaret ediyor. Geriye atılmış bir adım, hukukumuz geriye gidiyor." dedi.
Oluşturulmaya çalışılan algıya ilişkin çarpıcı açıklamalar yapan Kurşun, "Vaktiyle Ergenekon'a yönelik operasyonu yapanlara karşı, bir intikam operasyonu algısının oluşturulmaya çalışıldığını görüyorum. Bu durum Türkiye'ye fayda getirmeyecek. Hukuk sistemimiz eliyle kendi kendimize operasyonlar yapıyoruz. Yeni hukuk sisteminde böyle gece yarısı operasyonlarına, bir takım sansasyonel polis müdürlerine yönelik operasyonlara kadar artık bu tip operasyonlara alışık hale gelmemiz bekleniyor. Bu yönde yeni bir algı oluşturulacak. Bu, Suriye'deki Muhaberat operasyonlarını anımsatmaktan başka bir işe de yaramıyor. Bizim muhakeme hukuku sisteminde polislerin kendi başına alabilecekleri karara yer yoktur. Aldıkları kararları ilgili hakime onaylatmak durumundalar. O savcıların hakimlerin hepsine yönelen bir operasyon olması beklenirdi. Ama sadece polislere yönelen bir operasyon, işte algıya yönelik bir operasyon " ifadesini kullandı.
Sami Selçuk: Paralel örgüt iddiaları safsatadır
Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, paralel örgüt iddialarının safsata olduğunu söyledi. Selçuk, yargının önüne gelmeden böyle bir örgütün varlığını kabul etmenin mümkün olmadığını belirtti.
Taksim'de bir otelde, Evrensel Hukuk Forumu tarafından 'Türkiye Evrensel Hukukun Neresinde?' başlıklı panel düzenlendi. Buradaki panele konuşmacı olarak katılan eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, öğle arasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Paralel örgüt iddialarına ilişkin görüşlerini açıklayan Selçuk, "Paralel örgüt safsatadır. Aynı görüşteyim. Yargının önüne gelmeden kanıtlanmadan böyle bir örgütün varlığını kabul etmek mümkün değildir. Safsatadan ibarettir. Çünkü bunlar ancak yargının önünde kanıtlanınca gerçek olduğu anlaşılır. Yargı der ki, 'Doğru şöyle şöyle bir örgüt vardır' derse o zaman kabul ederim. Onun dışında bunların hepsi benim için bir safsatadan ibarettir. Çünkü kanıt olarak kullanılamaz. Çünkü safsata ifadesini burada söyliyeyim; mantık çarpıklığı bu anlamda kullanıyorum." diye konuştu.
Gece yolsuzluk soruşturmasında görev yapan polislerin gözaltına alınmasıyla ilgili ise Selçuk, "Yargının önüne gelmiş olan konularda konuşmam." şeklinde yanıt verdi.
Sami Selçuk: Paralel örgüt iddiaları safsatadır
Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, paralel örgüt iddialarının safsata olduğunu söyledi. Selçuk, yargının önüne gelmeden böyle bir örgütün varlığını kabul etmenin mümkün olmadığını belirtti.
Taksim'de bir otelde, Evrensel Hukuk Forumu tarafından 'Türkiye Evrensel Hukukun Neresinde?' başlıklı panel düzenlendi. Buradaki panele konuşmacı olarak katılan eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, öğle arasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Paralel örgüt iddialarına ilişkin görüşlerini açıklayan Selçuk, "Paralel örgüt safsatadır. Aynı görüşteyim. Yargının önüne gelmeden kanıtlanmadan böyle bir örgütün varlığını kabul etmek mümkün değildir. Safsatadan ibarettir. Çünkü bunlar ancak yargının önünde kanıtlanınca gerçek olduğu anlaşılır. Yargı der ki, 'Doğru şöyle şöyle bir örgüt vardır' derse o zaman kabul ederim. Onun dışında bunların hepsi benim için bir safsatadan ibarettir. Çünkü kanıt olarak kullanılamaz. Çünkü safsata ifadesini burada söyliyeyim; mantık çarpıklığı bu anlamda kullanıyorum." diye konuştu.
Gece yolsuzluk soruşturmasında görev yapan polislerin gözaltına alınmasıyla ilgili ise Selçuk, "Yargının önüne gelmiş olan konularda konuşmam." şeklinde yanıt verdi.
CİHAN