Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa değişikliğinin yapılabileceği kanaatinde olduklarını, geçen her günün Türkiye için kayıp olduğunu belirterek, 'Siyaset kurumu, siyasetçiler ve siyasi partiler olarak tarihi bir sınavla karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz. Bu sınavdan siyaset kurumunun başarıyla çıkması hepimizin arzusudur' dedi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Çiçek, Meclisin Anayasa değişikliği yapmaya yetkili olduğunu vurguladı. Çiçek, ''Meclis bu konuda yetki ve yetkinliğe sahip olduğuna göre, bunu da geciktirmenin anlamı yok. Madem ki hepimiz bu anayasanın günün şartlarına uymadığı, değişmesi gerektiği noktasında ittifak halindeyiz, o zaman bugünün işini yarına bırakmak da akıl karı bir iş de değildir'' diye konuştu. Anayasanın uzlaşı metni olduğunu dikkate alarak uzlaşmayı geriye dönük zaman içinde hep aradıklarını, şu anda da aradıklarını ifade eden Çiçek, 2007 yılı seçimlerine girerken parti olarak kamuoyuna bir taahhütleri olduğunu, bununla ilgili olarak bilim heyetinin hazırladığı taslak metnin tartışıldığını ve bazı çevrelerin kendilerine, ''AK Parti kendisi için bir Anayasa mı hazırlıyor? Anayasa, ülke ve millet için olur. Kapalı kapılar ardında siz Anayasa taslağı hazırlıyorsunuz'' dendiğini ifade etti. Kendilerinin bu eleştirilere karşı 'Hayır, biz bir taslak metin hazırlıyoruz, bunu her kademede tartışacağız, herkesin bilgisine sunacağız. Oradan gelen eleştirileri değerlendirdikten sonra teklif olarak Meclise sunacağız'' dediklerini belirten Çiçek, buna karşılık bazı çevrelerin ''Hayır bu işi siz yapmayın, TBMM yapsın. TBMM Başkanı inisiyatif alsın. Bu uzlaşma çerçevesinde bu işler götürülsün'' dediğini hatırlattı. Çiçek, kendilerinin, ''Biz üzüm yemekten yanayız, biz Anayasanın değişmesi gerektiğini düşünüyoruz, buna inanıyoruz. Bu bizim vaadimiz. İster bizim, ister başka yöntemle nasıl olursa olsun, biz uzlaşmayı önemsiyoruz, yeter ki Anayasa değişsin'' dediğini kaydetti. 'MART AYI ÇIKMADAN TEKLİFİ GETİRECEĞİZ' Çiçek, bunun üzerine 4 Eylül 2008 tarihinde, dönemin Meclis Başkanı Köksal Toptan'ın Mecliste grubu bulunan siyasi partilere gönderdiği metin içinde Anayasa, TBMM İçtüzüğü, AB uyum mevzuatı ve bazı önemli konuların içinde bulunduğu 4 konuda Uzlaşma Komisyonu kurularak çalışma yapılmasını istediğini hatırlattı. Çiçek, bu talebe, kendileriyle birlikte 3 siyasi parti olumlu yanıt verirken, bir siyasi partinin konuyu gündemine almadığını ve cevap vermediğini hatırlatarak, şöyle konuştu: 'Uzlaşma Komisyonu, ittifakla karar aldığı ve grubu bulunan tüm siyasi partiler orada temsil edildiği için sayın başkanın ''uzlaşarak bir anayasa yapalım' talebi ve teklifi askıda kalıyor ve bugüne kadar da gerçekleşmiyor. O zaman uzlaşarak değiştiremiyoruz, bir parti teklif verdiğinde 'olmaz.' Herkes bu Anayasanın değişmesini istiyor. Ama her defasında bir gerekçe bulunarak, o Anayasa değişikliği bir başka bahara, bir başka döneme öteleniyor. Bunun sıkıntısı o zaman milletin karşısına problem olarak çıkıyor. Bugün yaşadığımız problemlerin temelinde de bu Anayasanın yattığını açıklıkla ifade etmek istiyoruz. Dolayısıyla, dağıtılacak olan bu metin, kamuoyunun bilgisine sunulacak. İnanıyoruz ki konu toplumumuz tarafından da ilgiyle karşılanacak. Herkes bununla ilgili görüşlerini, düşüncelerini rahatlıkla ortaya koyacak. Biz de bunları takip edeceğiz, değerlendireceğiz ve çok kısa süre sonra da daha fazla geciktirmeden, -Sayın Başbakanımızın ifade ettiği gibi Mart ayı içerisinde dedik-, Mart ayı çıkmadan bu teklifi TBMM Başkanlığına vereceğiz. Süreç bununla bitmiyor olmuyor, esas müzakere süreci komisyonlardadır. Orada da bunun gereği yapılabilecektir, bu değerlendirmeler orada da tekrar gündeme gelebilecektir.' 'METİN, UZLAŞI ARAYIŞIMIZIN EN AÇIK GÖSTERGESİ...' Çiçek, değişikliğin bugün yapılabileceği kanaatinde olduklarını belirterek, geçen her günün Anayasa değişikliği açısından Türkiye için kayıp olduğunu düşündüklerini söyledi. Cemil Çiçek, 'Anayasa değişikliği konusunda ilgili tüm tarafların bir sorumluluk altında olduğunu ve bu sorumluluğu en iyi şekilde yerine getireceklerini umuyor ve buna inanıyoruz. Hepimiz siyaset kurumu, siyasetçiler ve siyasi partiler olarak tarihi bir sınavla karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz. Bu sınavdan siyaset kurumunun başarıyla çıkması hepimizin arzusudur. Bu arzuyla çalışmaları bugün başlatmış oluyoruz. Ümit ederim, 23. Dönem Parlamentosu kısmi bir değişiklik de olsa Türk milletine bir anayasa armağan etmiş olur' dedi. Çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütleriyle değerlendireceklerini kaydeden Çiçek, içerikle ilgili tartışmaların kamuoyunda yapılacağını kaydetti. Taslağın içeriğiyle ilgili bilgi vermeyeceğini hatırlatan Çiçek, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin, görüşmelerde partilerin 'Şu madde olmasın, şöyle bir madde olabilir' dediğinde tavırlarının ne olacağı sorusuna Çiçek, 'Biz bunlara varız. Makul olan her türlü teklifi, değişikliği ve ilaveyi saygıyla karşılarız. Gerçekten bu noktada iyi niyetliyiz. Metni gördüğünüzde şu ana kadar yazdığınız çizdiğiniz unsurları da görebileceksiniz. Bu bizim uzlaşma arayışımızın en açık göstergesidir' dedi. Çiçek, 'Muhalefetin değişiklik taleplerini dikkat aldınız mı?' sorusuna, 'Biraz sabredersen, fazla bir zaman kalmadı' derken, takvim konusundaki soruya ise ''Ziyaret edeceğimiz kurum ve kuruluşların esas itibariye anayasa konusundaki görüşlerini biliyoruz. Ama son değişiklikleri bir defa daha onlarla müzakere etme imkanı bulacağız. Ay sonuna kadar TBMM'ye vereceğimizi ifade ettik' karşılığını verdi. Yüzde 1 ve üzerinde oy almış siyasi partileri ziyaret edeceklerini hatırlatan Çiçek, ''Tabiatıyla diğer partilerle de görüşmeyi arzu ediyoruz. Hiçbirisini önemsemediğimizden değil... Benim bildiğim 66 parti var. Hepsini ziyaret etme imkanımız keşke olsa, onlarla görüşmekten de büyük memnuniyet duyarız. Ama buna zaman elvermiyor. Bir kısmına da zaten sitemize koymak ya da göndermek suretiyle de bu ihtiyacı karşılamış olacağız'' dedi. Aralarında, Türkiye Barolar Birliği, Noterler Birliği, TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, TUSKON, TİSK, Türk-İş Hak-İş, DİSK, Kamusen, Memursen, KESK, TZOB olmak üzere sivil toplum kuruluşlarını da ziyaret edeceklerini bildiren Çiçek, ''Ne zaman Meclisten çıkarmayı düşünüyorsunuz'' sorusuna, ''Bugün başlıyoruz. Bir işe başlamak işin yarısıdır'' dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, anayasa değişikliği konusunda, milletvekili sıfatıyla basın toplantısı düzenlediklerini, hükümetin anayasa değişikliği ile bir ilgisinin bulunmadığını bildirdi. Çiçek, ''Anayasa değişikliğini yapacak yegane makam, merci, TBMM'dir. Bunu gerçekleştirenler de milletvekillerimizdir'' dedi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Çiçek, Anayasa değişikliği taslağıyla ilgili bugün Mecliste grubu bulunan ve temsil edilen siyasi partileri ziyaret edeceklerini hatırlattı. Ziyarette, yaptıkları çalışmayla ilgili bilgi ve taslak metni sunacaklarını ifade eden Çiçek, Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri de yüzde birin üzerinde oy almış siyasi partilere, meslek örgütlerine ve sivil toplum kuruluşlarına da aynı şekilde bilgilendirmede bulunacaklarını kaydetti. Çiçek, ''Neden böyle bir anayasa değişikliğine ihtiyaç duyduğumuzu, düzenlemeleri neden bu şekliyle yaptığımızı ifade edeceğiz. Kendilerinin de bu noktada katkılarını, değerlendirmelerini beklediğimizi, buna açık olduğumuzu ifade etme imkanı bulacağız'' diye konuştu. Medyanın Ankara temsilcilerine, bugün saat 18.00-20.00 arasında bilgilendirme değerlendirme daveti yaptıklarını da açıklayan Çiçek, şunları söyledi: 'Burada 3 arkadaş milletvekili sıfatı ile bulunuyoruz. Bunu söyleyişimizin sebebi şudur; Zaman zaman medyamızda, bazen alt yazı, bazen haber olarak 'Hükümetin hazırladığı Anayasa taslağı paketi' deniliyor. Bu Anayasa açısından doğru değildir. Çünkü Hükümetin Anayasa değişikliği ile bir ilgisi yoktur. Anayasa değişikliğini yapacak yegane makam, merci, TBMM'dir, bunu gerçekleştirenler de milletvekillerimizdir. Dolayısıyla bugün burada 3 milletvekili olarak, milletvekillerinin hazırladığı taslak metni siyasi partilere takdim edeceğiz.' 'YENİ ANAYASAYA İHTİYAÇ OLDUĞU...' Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu, hemen herkesin de bunu kabul ettiğini dile getiren Çiçek, şunları kaydetti: '1982 Anayasası, hazırlanışından yürürlüğe girdiği, yürürlüğe girdiği tarihten sonra da dünyada en çok tartışılan anayasalardan bir tanesidir. O nedenledir ki en başta siyasi partilerimiz, meslek örgütlerimiz, sivil toplum kuruluşları, siyasete ilgi duyan herkesin, hiç şüphesiz sizin mesleğinizin mensupları, bu anayasanın değişmesi gerektiği ile ilgili yazı yazmamış olsun, fikir beyan etmemiş olsun. Dolayısıyla yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu kesindir. Ancak bu kesinliğe rağmen bir bütünlük içerisinde bir anayasa değişikliği de gerçekleştirilemedi. Parça parça, ihtiyaç hasıl oldukça bazen birkaç, bazen daha çok madde TBMM tarafından değiştirildi ve yürürlüğe girdi. Hiç şüphesiz bizim parti olarak, 5 madde dışında ki- bazı akademisyenler 5 maddenin yazılım açısından yeniden düzenlenebileceğini ifade ediyor- biz 1, 2, 3 maddeleri, bunların değiştirilemeyeceği ile ilgili hususu teminat altına alan 4. madde ve 174 madde dışındaki tüm maddelerin bir bütünlük içerisinde ele alınmasını istedik, arzu ettik. Bununla ilgili de epey de çalışma yaptık. Ancak, Türkiye şartları içerisinde, böyle bir bütünlük içerisinde Anayasa değişikliğini yapma imkanı, geriye dönük süreçte mümkün olmadığı için bugün kamuoyunun bilgisine, siyasi partilerimizin ilgi ve değerlendirmesine sunacağımız kısmi bir anayasa değişikliği olarak kamuoyunun önüne çıkıyoruz.' 'BAŞTAN BERİ UZLAŞIYI ARADIK' Cemil Çiçek, anayasaların bir uzlaşı metni olduğunu dile getirerek, 'Baştan beri de biz bu uzlaşıyı aradık, arıyoruz. Onun için de dedik ki bu taslak metin. Değilse altına 184 imzayı koyar, TBMM'ye sunar ve o zaman da size bizim teklif ettiğimiz metnin burada takdimini yapardık'' dedi. Halen bir uzlaşı arayışı içinde olduklarını ifade eden Çiçek, bugüne kadar anayasada 16 kez değişiklik yapıldığını hatırlattı. Mevcut anayasanın, bir tepki Anayasası olduğunu, bu nedenle tepki anayasalarının tüm arazlarını ve arızalarını taşıdığını ifade eden Çiçek, ''1982 şartlarında belki o türlü düzenlemeler olabilirdi. Geriye dönük bunu tartışmanın anlamı yok. Ancak, bugün itibariyle yürürlükteki Anayasamızın ne öncelikleri, ne felsefesi, ne de kendi iç dengeleri, Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılayacak durumda değil. Çağın beklentilerine, beklentilerine uygun bir anayasaya maalesef şu an itibariyle sahip değiliz'' diye konuştu. 'YENİ DEĞİŞİKLİKLER KAÇINILMAZ' Çiçek, Türkiye büyüdükçe, geliştikçe, demokrasi standartları yükseldikçe ve demokrasi talepleri arttıkça, yeni değişikliklerin de kaçınılmaz hale geldiğini bildirdi. 'Bugünün Türkiye'si için mevcut anayasa yetmiyor ve dar geliyor'' diyen Çiçek, dünyanın en büyük 10. ekonomisi olma hedef ve iddiasında olan Türkiye'nin, bu hedefe bu anayasa ile ulaşamayacağını vurguladı. Türkiye'nin, AB'ye katılım sürecinin de bu anayasa ile yürütülmesinin ve nihai sonuç almasının zor göründüğünü dile getiren Çiçek, şöyle devam etti: 'Hep ifade etmeye çalıştık, Türkiye müzakere yapan bir ülke. Kendi müktesebatını AB standartlarına uydurmak zorunda. Temel hak ve özgürlükler ve demokrasi standartları bakımından. Bunu gerçekleştirmenin birinci ayağı yasa çıkarmaktır. Yasa çıkarırken siz, Anayasayı mı dikkate alacaksınız, AB standartlarını mı? Elbette Anayasayı dikkate almak mecburiyetindeyiz. Çünkü, Anayasa denetimi söz konusudur bu ülkede. Anayasayı dikkate almadığınızda iptal kararı gelebilecektir. Anayasayı dikkate alırsanız, AB normlarına uymuyor, AB normlarını dikkate alırsanız o da Anayasaya uymuyor. Türkiye böylesine bir açmazın içerisinde. En evvel yapılması gereken en başta temel hak ve özgürlükler ve ilerleme raporunda dile getirilen hususların hiç olmazsa bir bölümünü karşılayacak bir anayasa değişikliği, AB sürecinin de sağlıklı sürdürülebilmesi açısından zaruri görünmektedir.' Cemil Çiçek, dünyada en hızlı değişen ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini,hiç kimsenin bugün, 2010 Türkiye'sinin 2000 Türkiye'si olduğunu iddia edemeyeceğini ifade ederek, ''Birçok alanda Türkiye mesafe katetmiştir. Yeni hak ve özgürlük talepleri vardır. Devletin iyi işlemesi noktasında da zaten bir toplumsal talep var. Bunun önündeki en büyük engel olarak da yürürlükteki anayasa karşımıza çıkmaktadır'' diye konuştu. 'TÜRKİYE'NİN YOLUNA DEVAM ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL' Türkiye'nin 21. yüzyılı böyle bir anayasa ile karşılamış olmasının doğru olmadığını ve 21. yüzyılın Türkiye yüzyılı olmasının, bu anayasa ile asla mümkün görünmediğini dile getirerek, konuşmasına şöyle devam etti: 'Ekonominin büyüdüğü, dış politikada Türkiye'nin konum, ağırlık ve imajının değiştiği demokrasisinin her boyutuyla geliştiği bir ortamda, değişmeyen bir anayasa ile ve değiştirilemeyen bir anayasa ile yoluna devam etmesi mümkün gözükmüyor. AK Parti olarak hedefimiz, bu değişikliklerle kendi iktidarımızı güçlendirmek değildir. Altını önemle çiziyorum. Bu anayasa değişikliklerinin hedefi halk egemenliğini her alanda tesis etmek ve halkın iktidarını güçlendirmektir. Bugün biz varız, bir başka zaman bir başka bir siyasi parti olacaktır. Ama değişmez olan halkın iradesidir, halkın egemenliğidir, vesayet altındaki bir anayasa ile bu ülkeyi bağdaştırmak da mümkün gözükmemektedir. Bu söylediğimiz sözün teminatı da kamuoyunun bilgisine sunulan anayasa değişikliği taslak metnidir. Biz kendi iktidarımızı güçlendirmek yerine iyi işleyen bir demokrasi, yüksek standartta bir demokrasi hedefliyoruz. Halkın iktidarının gerçekten bu ülkede egemen olmasını istiyoruz. Bu değişiklikleri yaparken, model ve örnekler olarak olması gereken hedef belli. AB normlarını esas almaya çalıştık. 1982'den beri tartışılan bir anayasaya sahip olduğumuz için siyasi partilerin, meslek örgütlerinin, sivil toplum örgütlerinin akademisyenlerin, bu anayasa ile ilgili yazmadıkları konu kalmadı. Fikirlerini biliyoruz, bunlardan azami ölçüde istifade etmeye çalıştık. Bu anayasa değişikliğini hazırlarken yüzde yüz kendi düşüncemiz, kanaatimiz değil, bugüne kadar serdedilen görüşleri de dikkate alarak bir uzlaşı metni ortaya koymaya çalıştık. Bundan sonra da bu arayış içerisinde olacağız. Bu arayışı bugünden itibaren siyasi partilerimiz ve kendilerine takdim edeceğiz. Kuruluşlar, düşüncelerini bu safhada söyleyebilecekleri gibi, biz bunları önemsiyoruz, ayrıca teklif olarak TBMM'ye sunduğumuzda komisyon çalışmaları sırasında da değişikliklere açık olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Uzlaşma arayışında son derece samimiyiz. TBMM, Anayasa değişikliği, Anayasa yapacak tek mercidir. Bunun dışında başka bir merci, makam yoktur. Kurucu Meclis gibi, bugünkü Meclisin anayasa yapamayacağı tarzındaki görüşleri, düşünceleri asla benimsemiyoruz.' AA