Öcalan yine haklı çıkardı
Günün birinde Öcalan'ın yazdıklarımı teyit edeceğini beklemezdim.
Ama o da oldu.
Özellikle medyanın bir kesimi, yaklaşık iki aydır
PKK ile ilgili toz
pembe haberlere
imza atıyor. Hatta kampanyaya dönüşen bu manşetlere göre
örgüt silah bırakıyor, sınır dışına çekiliyor(du).
Fakat Ankara'ya ulaşan bilgiler böyle değil. Hatta tam tersi.
Örgüt 'eylemsizlik' adı altında yığınak yapıyor,
lojistik desteğini arttırıyor hatta şehirden
eleman devşiriyordu.
Tuttuğum nabız çok farklıydı ve elde ettiğim bilgileri bu köşede 5 Kasım'da 'Bırakın çözülmeyi PKK'ya katılımlar sürüyor' başlığıyla yazdım.
Özetle şunu yazmıştım: Örgüt eylemsizlik adı altında manevra yapıyor. Medyaya yansımadı ama bu dönemde muhtelif şehirlerde 500 kilo
patlayıcı yakalandı.
Örgüt dağa adam yolluyor. "Zaten
mevsim itibarıyla hareketsiz kalacağı kış aylarında siyasi alana yoğunlaşıp mart başı,
Nevruz öncesi tekrar şiddet dalgası başlatacak."
Bunları yazdığım zaman bazıları '
komplo teorisi bunlar' demişti. Tıpkı Meclis'te
Anayasa oylamaları sürerken
karakol baskınlarının geleceğini yazdığımızda yaptıkları gibi.
Peki bugün gelinen nokta ne?
Öcalan, örgütün internet sitesinde diyor ki, "Eylemsizlik süreci 1
Mart'ta biter. Tekrar çatışmalar başlar."
Daha önce defalarca yazdık yine yazalım.
PKK bir
terör örgütüdür. Dünyada hiçbir
terör örgütüne güvenilmez ama bazı örgütlerin ne yapacağını, ne yapmayacağını öngörebilirsiniz. PKK öyle değil.
Bir tarafıyla prensipte uzlaşırsınız öbür tarafı bombalar. Sonra da 'İçimizdeki bağımsız unsurlar yapmıştır' deyip çıkar.
Kimse kimseyi kandırmasın. 'Teröristine sahip olamayana' terör örgütü demezler.
Gelelim KCK meselesine. Öcalan KCK ile ilgili 'Tamamen il
legal, silahlı bir örgüttür' diyerek en çok Diyarbakır'daki mahkemeyi rahatlattı.
Çünkü ne
iddianame okuyan ne de gelişmeleri en azından örgütün internet sitesinden de olsa takip etmeyen bazı '
sokak yazarları' romantik düşüncelerle KCK'ya güzellemeler yazdılar.
Üstelik
koro halinde. Onlara göre KCK, örgütün Kandil'den legal alana geçiş aracıydı.
En yetkili isim; Öcalan diyor ki, "KCK silahlı ve tamamen illegal bir yapılanmadır. Şimdiden tüm Türkiye'de örgütlensinler. Gerekirse kendilerini savunurlar."
Aslında binlerce sayfalık KCK iddianamesini, Öcalan üç cümle ile özetlemiş oldu.
Kaldı ki örgütün internet sitelerinde yer alan açıklamalara
bakan okuma yazma bilen herkes de bu gerçeği çok önceden görürdü.
Mesela örgütün önemli isimlerinden Mustafa
Karasu, "KCK, PKK'nın ideolojik kimliğinin pratikteki ifadesidir" dedi 2009'da.
Öcalan da 1 Ocak 2010'da yayınlanan görüşme notlarında, "KCK ayrı bir yapılanmadır, başı da Kandil'dedir. Siyasetçilerin bu oluşumda olmamaları gerekir. Yasal değildir" diyor.
3 Mart 2010'daki görüşme notlarında ise "KCK ise tamamen farklıdır. İllegal yapılanmadır. Silahlı güçleri vardır" diyor.
Özetle; PKK elinde silah
siyaset yapıyor.
Bu noktada önemli bir istihbaratın da altını çizelim...
Örgüt baharla birlikte kitlesel eylemler planlıyor. Yani büyük şehirlerde, kaos görüntülerine yol açacak eylemler, çatışmalar...
Çünkü karakol basmak, askere saldırmak siyasi hedeflere ulaştırmıyor. Seçim öncesi hükümeti köşeye sıkıştırmasının tek yolunu kitlesel eylemlerde görüyorlar...
ADEM YAVUZ ARSLAN - BUGÜN
KCK yönetimi, PKK'nın eylemsizlik kararının 2011
seçimlerine kadar uzatıldığı açıklamıştı: