Hükümetin hesap edemediği büyük tehlike!

Radikal Yazarı Orhan Kemal Cengiz, köşe yazısında yeni yolsuzluk soruşturması sonrası savcının hedef alınması tepki gösterdi: Savcı, aynen Şemdinli soruşturmasını yürüten savcı gibi, muktedirin hışmına uğruyor...

Hükümetin hesap edemediği büyük tehlike!

Radikal Yazarı Orhan Kemal Cengiz, bugünkü köşe yazısında yeni yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sonrası savcının hedef alınması tepki gösterdi: Savcı, aynen Şemdinli soruşturmasını yürüten savcı gibi, muktedirin hışmına uğruyor... 

Paniğin büyük olduğunu ve yolsuzluk soruşturmasını örtbas etmek için durumun bütün Ergenekoncuların aklanması noktasına kadar geldiğine vurgu yapan Cengiz, "hukuku tamamen devre dışı bıraktığınızda, yüz yıllık entrikacıların büyük bir maharetle bu devleti sizden geri alacaklarını göremiyorsunuz" dedi.

"Şunun şurasında daha dört yıl önce Bülent Arınç’ın evinin etrafında Özel Harekâtçılar dolaşıyor diye nasıl panik olmuştunuz. Ve bana göre son derece haklıydınız" diyen Cengiz, "Arınç’ın evinin etrafında dolaşanların izini sürerken ‘kozmik oda’ya ulaştınız. Oradan faili meçhullere, siyasi suikastlara, Uğur Mumcu’nun, Bahriye Üçok’un ve diğerlerinin katillerine ulaşacaktınız. Ama bugün, ayakkabı kutularını unutturmak için, dönüp dolaşıp Sarıkız, Ayışığı ve Yakamoz darbe planlarını hayal ürünü gibi sunanlarla aynı koroya katılma noktasına ulaştınız" ifadelerini kullandı.

İşte Orhan Kemal Cengiz bugünkü çok çarpıcı köşe yazısı...

Çıkmaz sokağa girdiniz

Ayakkabı kutularının ortalığa saçılmasından sonra iki tane yol vardı önünüzde. Birini seçtiniz.

Yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcı, aynen Şemdinli soruşturmasını yürüten savcı gibi, muktedirin hışmına uğruyor... 

Susurluk kazasından sonra kamyonun çarptığı Mercedes’ten ortalığa saçılan kirli çamaşırların gözlerden kaçırılmaya çalışıldığı gibi, bugün de iktidar, ayakkabı kutularından fışkıran kirli çamaşırları gözümüzün önünden kaçırmaya çalışıyor. 

Panik o kadar büyük ki, yolsuzluk soruşturmasını örtbas etmek için iş, bütün Ergenekoncuların aklanması noktasına kadar geldi. Dün önüne geleni ‘Ergenekoncu’ ilan edip, davanın itibarsızlaşmasına neden olanlar, bugün bütün bir Ergenekon davasını kumpas gibi gösterme işine girişiyorlar. İnsan gerçekten hayret ediyor... 

“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.” Şunun şurasında daha dört yıl önce Bülent Arınç’ın evinin etrafında Özel Harekâtçılar dolaşıyor diye nasıl panik olmuştunuz. Ve bana göre son derece haklıydınız. Arınç’ın evinin etrafında dolaşanların izini sürerken ‘kozmik oda’ya ulaştınız. Oradan faili meçhullere, siyasi suikastlara, Uğur Mumcu’nun, Bahriye Üçok’un ve diğerlerinin katillerine ulaşacaktınız. Ama bugün, ayakkabı kutularını unutturmak için, dönüp dolaşıp Sarıkız, Ayışığı ve Yakamoz darbe planlarını hayal ürünü gibi sunanlarla aynı koroya katılma noktasına ulaştınız. 

Çünkü zannediyorsunuz ki, bu ayakkabı kutularını bu millet unutur ve siz de bütün suçu cemaatin üzerine yıkıp yolunuza olduğu gibi devam edersiniz. Uludere’den beri, bütün kiri pasıyla devlet benim olsun diyorsunuz. Ama hukuku tamamen devre dışı bıraktığınızda, yüz yıllık entrikacıların büyük bir maharetle bu devleti sizden geri alacaklarını göremiyorsunuz. 

Ayakkabı kutularının ortalığa saçılmasından sonra iki tane yol vardı önünüzde. Birisi “Hepimiz hukuka hesap vereceğiz” deyip büyük bir arınmanın önünü açmaktı. Hırsızın da amiri yerine başkasından emir alanın da hukuk önünde hesap vereceği hukuk devletini inşa etmekti.

Diğeri de her şeyin üzerinin örtüleceği, suçu soruşturanın suçlu duruma düşeceği, bu ikinci yola çıkmaktı. Dönüp dolaşıp bu çıkmaz sokağa girdiniz.
<< Önceki Haber Hükümetin hesap edemediği büyük tehlike! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER