HSYK seçimlerine 1 ay kala hükümet, yargıyı kontrol etmek için oldukça önemli gördüğü HSYK'nın yapısına dair adımlarını peş peşe atmaya devam ediyor. Bütün devlet imkanlarının seferber edildiği, Başsavcılıklar eliyle katılımın mecbur tutulduğu hükümet yanlısı Yargıda Birlik Platformu tanıtım toplantıları düzenlendiği, bu kapsamda devlet bütçesinden otobüsler kaldırıldığı çok defa haberlere konu olmuştu. 

Şu aşamada yargıda istediği operasyonu yapabilmek, hakim ve savcıların tayin-atamalarına karar verebilmek, kendisini sıkıntıya sokacak soruşturmaları kapatabilmek ya da yönlendirebilmek için HSYK'yı bağımlı hale getirmekten başka yolu bulunmayan iktidar partisi, tayin ve sürgünlerle 40 bin polise yönelik gerçekleştirdiği rutin dışı(!) müdahaleyi şimdilerde yargıya da yapabilmek için bütün kaynaklarını seferber etmiş durumda. 

Tayyip Erdoğan'ın '12 Ekim'deki HSYK seçimini önemsiyorum' şeklinde değindiği seçime Adalet Bakanı ve müsteşarı, büyük bir ciddiyetle hazırlanıyor. 

Yargı üzerinden yapılacak ameliyat için varını yoğunu ortaya koyan hükümetten, yargı mensuplarına yönelik şimdilerde amiyane tabirle seçim rüşveti tabir edilecek bir adım geldi. Bakan Bozdağ seçime 1 ay kala peşpeşe hakim ve savcılara yönelik vaatleriyle müjdeler(!) verdi.

Bakan Bozdağ'ın açıkladığı ve hükümetin gerçekleştirmeyi planladığı sicil affıyla alakalı yer değiştirme cezası hariç, diğer cezaların kanunun yürürlüğe girdiği tarihte affını ön gören, yer değiştirme cezasıyla ilgili de HSYK'ya yeniden incelemek için yol açan bir düzenleme yapıyor. Önümüzdeki Bakanlar Kurulu gündemine getirileceği belirtilen düzenlemeyle ayrıca hakim ve savcıların maaşına da zam dönemi dışında, sıradışı bir zam yapılacak. İdari yargıda 10 yılı dolduran ve hukuk fakültesi mezunu olmayan bir kısım hakim ve savcının, bu fakültelere sınavsız girmesinin önü açılacak.