2 ucu da pis değnek
ANKARA ÖNCE
Başbakan’ın hakkını teslim edelim:
Panik yapmamasına kızanlara hayret ediyorum.
2001 krizini, havada uçan
Anayasa kitapçığına bağlayanlar... Merhum Başbakan’ın iki gözü iki çeşme "devlet krizi çıktı" açıklaması ile izaha çalışanlar... Şimdi gösterilen liderlik sükûnetini
nimet bilmeli.
* * *
Bu krizi size fil misali, kuyruğundan, hortumundan, bacağından tutarak anlatan çok. O yüzden tarifi, kiminiz yılan, diğeriniz
boru, bazınız sütun sanıyorsunuz. İtirazım yok, ama bir de benden dinleyin.
Boş beyaz káğıda yukarıdan aşağı bir çizgi çekin.
Çizginin sağına borcunuzu, soluna varlıklarınızı yazın.
Örneğin,
araç kredi borcunuzu sağa, varsa evinizi, hissenizi sola...
Şimdi son iki ayda bu bilançonun iki yakasında neler oldu hatırlayın.
Borcunuz,
döviz kuru artışı ve TL faizindeki yükseliş nedeniyle şişti.
Buna karşılık varlıklarınız, mesela evinizin değeri geriledi.
Yani kişisel bilançonuzda tabir yerindeyse kara delik oluştu.
İşte aynı misal, şirketlerin de varlıkları eriyor, borçları şişiyor.
* * *
Şimdi asli soru, karadelik nasıl kapatılacak?
Yanıtı basit; ya borçla veya satışla...
Tercihen iki yol birden!
Borç alacak kapı çok değil. IMF ve
Körfez sermayesi gözüken iki seçenek.
İş dünyası şirketlerini, bankalarını, otellerini ucuza satmamak için IMF parasını istiyor.
Hükümet ise; 1) Arap parasına 2) Yurtdışına kaçırılan servete güveniyor.
Değneğin iki ucu da pis dememiz bu yüzden.
IMF parasını alırsak,
büyüme olmaz, işsizlik patlar.
Şirketler ucuza giderse, ekonomide yabancılaşma artar.
Krizden kolay çıkış yolu yok!
ENİS BERBEROĞLU - HÜRRİYET