O manşetleri de siz attınız ama, bir sebebi vardı!
Ne kadar rahatlar, şaşırmamak elde değil. Patronlarının, sahibi olduğu medya organlarını ticari amaçlar için nasıl kullandığını gösteren, her biri başlı başına skandal olayları görmezden gelip, hâlâ ortalıkta dolaşıp efeleniyorlar.. Gerçekten hayret etmemek elde değil.
Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni
Ertuğrul Özkök’ün dünkü yazısından dolayı bu değerlendirmeyi yapıyorum.
Beyefendi;
Başbakan’ın
bütçe konuşmasında,
CHP ile ilgili eleştirilerde bulunurken, Hürriyet gazetesinden bazı manşetleri dayanak almasını “O manşetleri de biz attık” başlıklı yazısı ile kendisine gurur vesilesi yapmış..
Başbakan’ın, Hürriyet’ten kendisine
delil getirmesini, “Bakın bizim objektifliğimizi siz de kabul ediyorsunuz. Demek ki, CHP aleyhine de haber yapıyormuşuz. Siz de kabul ediyorsunuz bu durumu” yorumu ile sunuyor okuyucuya..
Neymiş;
İSKİ patlamış, rüşvet çarkı
Türkiye’yi sallandırırken, Hürriyet gazetesi de “
Rüşvet SHP’ye böyle aktı” diye manşet atmışmış!
Eeee?
Eeesi de, Hürriyet gazetesi, SHP/CHP’nin de aleyhinde haber yaparmış!
Ertuğrul Bey’in söylediği doğru.. Hürriyet gerçekten, CHP’nin de aleyhinde haber yapar.
Yapar da, ne zaman?
Menfaati gerektirdiği zaman.
Somut olayı konuşalım.. 1993 yılında “Rüşvet SHP’ye böyle aktı”
haberini yaptıklarında, Hürriyet hangi siyasi partiyi destekliyordu? Özkök; bir orayı, bir burayı destekledikleri için unuttu ise, ben ona hatırlatayım; o tarihte Hürriyet, zaten sol partileri değil, DYP’yi destekliyordu ya..
Hatırlasanıza..
Hani Turgut
Özal’ın vefatı sebebi ile, SüleymanDemirel cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuş, siz de
Tansu ablayı başbakanlık koltuğuna oturtmuştunuz ya..
İşte o günler idi, o manşeti attığınız günler!
Tansu ablanızdan o biçim devlet teşvikleri ile ilgili sözler almışsınız. Hiç kaçırılır mı o fırsat? Solculuğun zamanı mıydı, o günler?
SHP, DYP’nin
koalisyon ortağı da olsa, Tansu ablanın elini güçlendirmek için, o haberleri
gönüllü olarak yaptınız.
Sadece o yıllarla sınırlı değil, gerektiğinde SHP/CHP çizgisi karşıtı haber yapmak.. Ertuğrul bey yazmamış ama, ben kendisine hatırlatayım, birkaç sene önce de, Deniz
Baykal-
Erdal İnönü aleyhinde haberler yapmıştı Hürriyet.
Ama ne için?
Hürriyet’ten ayrılan yazarları açıklamıştı, “POAŞ’taki
İş Bankası ile Doğan ortaklığında, İş Bankası’nın hisseleri satın alınırken, CHP’ye
baskı yapabilmek için”miş o haberler!
Biraz karışık oldu değil mi?
Eee, bu işler böyle..
Kimin eli kimin cebinde belirsiz.
Şöyle izah edelim..
Doğan Grubu, İş Bankası ile ortak olarak POAŞ’ı satın aldı. Sonrasında da İş Bankası’nın hisseleri, Doğan tarafından satın alındı.
İş Bankası, hissesini Doğan’a satarken, fiyatı düşük tutması için, İş Bankası yönetiminde CHP kontenjanından bulunan üyeleri etkilemek maksadıyla, o haberler yapıldı.
Sonuçta da, amaca ulaşıldı; Doğan, İş Bankası’ndan aldığı hisseleri, bir süre sonra kat kat fazlasına
yabancı şirkete sattı!
Bilmem anlatabildim mi?
Şimdi Ertuğrul bey; bu haberi gösterip, “Bakın. Biz
Deniz Baykal aleyhinde de haber yapıyoruz.Biz objektifiz” diyebilir mi?
Dese de, kim inanır kendisine?
Gazeteden ayrılan yazarları, bu olayları tüm ayrıntıları ile anlatırken!
Söyle Ertuğrul, kim inanır size?
İşlerine gelince, başörtü özgürlüğü için yapılan anayasa değişikliğini, “411 el kaosa kalktı” diye mahkûm ederler. İşlerine gelince, “Benim babaannem çarşaflı idi” diye fotoğraf yayınlarlar.
Hani düşünüyorum da; böyle zigzaglı olmasalar, yine de daha saygı duyulur olabilirler belki. Gerçekten de, sürekli sağ partilere
muhalif olsalar, sürekli sol partileri destekliyor olsalar, “Tavırları bu. Herkes de onların bakış açılarını biliyor zaten” der, geçeriz.
Ama menfaat uğruna, bir öyle, bir böyle tavır almaları yok mu; bir gün sağ partileri, bir gün sol partileri destekliyor olmaları yok mu, esas vahim durum bu aslında!
ALİ KARAHASANOĞLU-VAKİT